Av. Mehmet YAMAN

Av. Mehmet YAMAN

Dini konularla ilgili bazı yanlış algıların düzeltilmesi sadesinde!...

Dini konularla ilgili bazı yanlış algıların düzeltilmesi sadesinde!...

Din cahil insanların hassas olduğu bir kurum derken ne kastediliyor. Din aslında aklı çalıştırarak inceleme ve araştırmayı esas alan bir kurumdur. 

Bilhassa son zamanlardaki ülkemizde geliştirilen tarikat olguları ile, din fenomenini birbirinden ayırmak gerekir. 

Özellikle benim mensup olduğum İslam dini, ilk ayeti dahil olmak üzere pek çok ayetinde, kişileri okumaya, incelemeye, akletmeye, tefekkür etmeye, tedebbür etmeye, tefakkuh etmeye, iddikar etmeye, tezekkür etmeye ve kuru kuruya, körükörüne değil şuurla, bilinçle hareket etmeye, özel önem veriyor. 

Akıl ve sağlıklı bilgi, dinimin kaynağıdır. Bilimsel gerçeklere, gerçek haberlere uygun olmayan şeylere itibar etmemek, dinimin temel ilkelerindendir. 

Yalan, hile ve halüsinasyonlar, şiddetle yasaklanmıştır, dinimde. 

Dinimin ilkeleri arasında, “kişi aklı kadar dindardır” ilkesi başat ilkedir. 

Dinimin kaynağı olan Kur’an ve bu kaynağı hayati hale getiren Rasulüm, tüm ilke ve uygulamalarında, insanları miskin, aptal, çarpık ve akıl dışı yanlışlıklardan şiddetle uzaklaştırır, “iki günü birbirine denk kalan, ziyandadır” diyerek sürekli ilerlemeyi; “oku!” diyerek bilimsel gerçekçiliği; “ben yüksek ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyerek, insani ve sosyal erdemliliği; “kendiniz için istediğinizi, kardeşiniz (karşınızdaki insan) için de istemedikçe, mümin olamazsınız” ikazıyla, çıkarcılığı; bencilliği değil, karşısındaki insanı, toplumun diğer fertlerini de düşünmek ve gereğini yapmayı, imanın ölçüsü saymış; sosyaliteye fevkalade önem vermiş; “mümin olmadıkça Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de mümin olamazsınız!” diyerek, toplum fertlerinin tümünün birbirini sevmesi gerektiğini, özellikle imanın esası olarak kabul ve telkin etmiştir.

Benim dinimde cehalete, ihanete, parça pinçik olmaya, birbirinin kuyusunu kazmaya, kandırmaya vel hasıl olumsuz hiç bir eylem ve söyleme, asla yer yoktur.  

Bütün bunları yapan kişi ve kuruluşların, benim dinimle ilişkileri kuşkuludur. 

Bunlar, ya cehaletlerinden ya da ihanetlerinden olsa gerek, dinimin yasakladığı pek çok yanlışlıklarla beraber bunları da yapmakta ve halkı din adına çeşitli kalıplarlarla kandırma ve menfur duygularına hizmet ettirme çabaları içene girmektedirler.

Akıllı ve iyi niyetli insanlar, akllarını başkalarına kiraya vermezler. 

Hele Müslümanlarsa, dinlerinin temel ilkelerini, ilk emri, “ikra’=oku” olan, dinin yegane ve asıl kaynağı Kuran’ı okur, inceler ve aydınlanarak, şuurlu bir din mensubu olur.

Ömründe bir kere bile Kuran’ın ayetlerini okuyup incelememiş insanların, cahil kalacakları tabiidir.  

Dinim ise, cehaleti şiddetle yasaklamış ve aydınlanmanın kaynaklarını araştırıp, ulaşmayı emretmiştir. 

İnsanları Kuran’ından uzaklaştırmak, inceleme ve araştırma imkanlarından mahrum kılarak cahil bırakıp, oluşturdukları sahte ve paralel din algıları etrafında, gerçeklerle ve dinim olan islamla alakası olmayan sakat görüş ve davranışlarla uyuşturmak, dinim olan İslama, ülkeme ve insanlarıma ciddi bir ihanettir.

Dinimin cehaletle değil, aydınlık ve bilimsellikle özdeşleştirilmesi, hakkın teslimidir.

Kuran’dan, Rasulümüzün sünnetinden, bilgilenmek için “okuma” emrinden uzak, okuyarak aklını kullanma yerine, aklını kiraya vererek yalan, yanlış ve safsatalara kapılan cehlin göstergelerine sahip, ya da bunları yöneten hain kişilerin, benim dinim olan İslamla hiç alakası olmadığı gibi, dinime ulaşmanın önüne kurulmuş tuzaklardır. 

Lütfen din ile, yanlış deyimlerle ifade edilen farklı ve yer yer dinimle çelişen ve çatışan parçalanmış gurupsal zihniyetleri birbirinden ayırmalıyız. 

Bilgi, akıl ve tefekkür, lütfen!...

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Av. Mehmet YAMAN Arşivi