Ak Parti'de Atatürk kavgası

Ak Parti'de Atatürk kavgası

Karar Gazetesi yazarı Akif Beki, köşe yazısında Hüseyin Gülerce’ye çok sert şekilde yüklendi. İşte haberin ayrıntıları;

Gazeteci – Yazar Akif Beki, köşe yazsında , ‘Atatürkçü olma’ tartışmalarına değindi ve Hüseyin Gülerce’ye sert sözlerle yüklendi.

Hüseyin Gülerce ise yaptığı açıklama ile Akif Beki'ye cevap verdi.

Beki “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi, Atatürk’ü bağnaz bir ideolojinin tekeline bırakmamak, ortak bir değer olarak sahip çıkmak başka” dedikten sonra şöyle devam etti:

“Fakat Hüseyin Gülerce gibi, Atatürk’ü sahte Atatürkçülerin istismarından kurtarma iddiasıyla mangalda kül bırakmamak, daha başka bir şey. Sorun, bu ikincisinin üste oturmaması, emanet durması, eğreti ve sakil kalması. Dümeni sonradan Atatürkçülüğe kırabilirsin. Ama 40 yıllık değme Atatürkçülere taş çıkartmaya kalkıp da ‘benim’ diyeni yaya bırakacak bir hızlı Atatürkçü kesilirsen, gülünç kaçar.

İstediğin kadar Atatürk’ün tabulaştırılmasına itiraz eder görün...

Beki köşesinde Gülerce’ye yüklenmeye devam ederek şu ifadeleri kullandı:

“Hayır, Atatürk sevgisine seni ortak etmek istemeyen, paylaşmaya yanaşmayan eski Atatürkçülerin kıskançlığı da değil nedeni.

Nedeni, neye el atsan, hangi akıma kapaklansan o cereyanın önde gideni olmaya yeltenmen. Birinciliği kimseye kaptırmaman. Dağdan gelip bağdakini kovmaya, tereciye tere satmaya kalkışman.

Yani ders ne olursa olsun, hep baş öğretmenliğe göz dikmen, Atatürk karşıtlığında olduğu gibi Atatürkçülüğün de şampiyonluğunu başkasına bırakmaman sorun.”

“SEN PARALELCİNİN ÖNDE GİDENİ…”

Karar yazarı Akif Beki sert ifadelerini şöyle sürdürdü:

“Sen, paralelciyken paralelcinin önde gideni, hatta sözcüsü olmaya oynar, paralelci beğenmez, ‘en gerçek paralelci benim’ pozları kesersen...

Rüzgarla birlikte yön değiştirip sırtını reisçiliğe verdiğinde de en birinci, en hızlı reisçiliği kimseye bırakmaz, reisçinin önde gideni olmaya çalışır, onun bunun reisçiliğini sorgulamaya başlarsan...

Atatürkçülük sezonu açılınca nevzuhur bir Atatürkçü olduğuna bakmadan mimli Atatürkçüleri beğenmediğinde, ‘onlar sahte en hakikisi benim’ tafraları sattığında, gediklilerini bile geride bırakıp en öne fırladığında, velhasılı Atatürkçünün de önde gideni olmaya soyunduğunda ancak güldürürsün kendine.

Çünkü hangi role girsen, hangi kılığa bürünsen hep sen gerçek, karşındakiler sahte olamaz. Hep sen açık zihinli, diğerleri dar kafalı ve dogmatik zihniyet olamaz. Hep sen samimi, diğerleri samimiyetsiz ve istismarcı olamaz.

Kısacası; sorun furyaya uyup Atatürkçü olmanda değil.

Sorun, hızlı Atatürkçüleri bile sollayan Atatürkçüleşme hızında, namlı Atatürkçüleri dahi toza dumana boğarak geçme ataklarında, benim diyeni yanına yaklaştırmayan nal toplatmalarında.

Yaya bıraktığın Atatürkçülere Atatürkçülük taslamadan önce bir daha düşün istersen...

Dünkü Atatürkçü olarak, oldu bitti Atatürkçülerin samimiyetine laf etme, Atatürkçülüklerini sorgulama hakkını kendinde bulman ne kadar samimi görünür?”

GÜLERCE’DEN AKİF BEKİ’YE YANIT

HODRİ MEYDAN

Akif Beki’nin köşe yazısında iddialarına ve suçlamalarına Hüseyin Gülerce yaptığı açıklama ile yanıt verdi.

Gülerce arşivindeki 2 yazısını da aktardığı açıklamasında şunları söyledi:

“Akif Beki beni dönemin furyasına uymakla suçluyor. Oysa bunlardan benim biri 7 yıl diğeri 10 yıl önce Zaman'da yazdığım yazılarım. Bugün savunduğumu o gün de savunuyorum. Akif Beki'ye hodri meydan. Ben Atatürk konusundaki samimiyetimi ispat ediyorum. Kendisi de 10 yıl öncesinden bir Atatürk yazısını göstersin.”

Gülerce'nin geçmişte yazdığı yazılar ise şunlar:

8 Şubat 2007 - Zaman gazetesi

gulerce1.jpeg

10 KASIM 2010-ZAMAN

gulerce2.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.