'AkP'de organ milliyetçiliği yapılıyor'

'AkP'de organ milliyetçiliği yapılıyor'

AKP MKYK'dan istifa eden görme engelli eski milletvekili Lokman Ayva, "Belediye meclislerinde engellilere yeteri kadar yer verilmedi. Parti içinde 'organ milliyetçiliği' başladı" dedi.

AK Parti MKYK'dan istifa eden görme engelli eski milletvekili Lokman Ayva, "Belediye meclislerinde engellilere yeteri kadar yer verilmedi. Parti içinde 'organ milliyetçiliği' başladı" dedi.

 

Engellilere verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’ndan (MKYK) seçim öncesinde istifa ettiği ortaya çıkan eski AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, gerekçelerini internet sitesinden bir mesajla açıkladı. Parti içinde bölgesel ve dinsel milliyetçiliğin yanı sıra ‘organ milliyetçiliğinin’ de başladığını savunan Ayva, “Birileri liderimize gösterilen teveccühü istismar ederek mikro menfaatlerinin peşinde koşup savaş zengini olmaya kalkışmaktadır” dedi. Seçim öncesi partiye zarar vermemek için istifasını gizli tuttuğunu söyleyen Ayva resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

 

HASTALIK SİRAYET ETMİŞ: 

 

18 Şubat saat 17,00’ye geldiğinde fark ettim ki kırmızı çizgilerimizi trafiğe açacak, sevdamızı değersizleştirecek hastalıklı hücreler bağışıklık sistemimize sirayet etmiş. Genel Başkanımız ve Başbakanımızın da hassasiyeti tüm insanlık tarafından malumdur. Peki MKYK’dan daha yetkili hangi organ, liderimizden başka hangi lider var ki dediklerinin tersi yapılıp bırakın Türkiye ’yi, en kapsamlı teşkilatımız olan İstanbul’da dahi engelli belediye meclis üyelerinin sayısı 2004 yılında 15, 2009’da 13 ve 2014’te 4’e düşürülüyor. Hatırlamak istemeyenler olabilir ama partimizin 74 kurucusunun 2’si engelliydi. Oysa şimdi parlamentodaki temsil oranının bile gerisine düşülmüştür.

 

150 ÜYELİĞE MUHTAÇLAR: 

 

Bölgesel milliyetçilik, dinsel milliyetçiliğin yanı sıra organ milliyetçiliğinin de ayak sesleri söz konusudur. Liderimiz kendini paralarcasına millet hizmetinde koşarken aşağıda birileri liderimize gösterilen teveccühü istismar ederek mikro menfaatlerinin peşinde koşup savaş zengini olmaya kalkışmaktadır. Türkiye genelinde engellilerin olabileceği 100-150 belediye meclis üyeliğine de demek ki o kadar muhtaçlar.

 

BU HAYATTAN KİMSE SAĞ ÇIKMADI: 

 

Bundan sonraki tehlike ise başta liderimiz olmak üzere oluşturmaya çalıştığımız demokratik ortamlar çeşitli iktidar imkânlarıyla baskı altına alınacaktır. 2001 yılı 14 ağustosunda başlayan ‘Engellilerin altın çağı’ üzüntüyle belirtiyorum ki 2014 yılı 18 Şubat’ında bitmiştir. Engelliler birilerinden geriye kalan artıklarla yetinmeye devam edecektir. İslam’a inanan biri olarak Abese Sûresi’ndeki hakikate iltica ediyorum. Necip Fazıl’ın dediği gibi ‘Bu hayattan hiç kimse sağ çıkmadı.’

 

KIRMIZI ÇİZGİ YEŞİLLENDİ: 

 

Dilerim tüm kardeşler olarak dünyada iken Mahkeme-i Kübra’da iyi hesap verecek hale geliriz. Baş ağrısı hoş değildir ama büyük hastalıkların varlığını da haber verir. Değerlerimizden uzaklaşma tehlikesi, kırmızı çizgilerimizin yeşillenmesi, büyük kongremizden sonraki en üst yetkili kurulumuzun ciddiye alınmaması gibi tehlikeler söz konusudur. Mikro menfaatçiler bilmelidir ki değerlerle değer kazanılır, kırmızı çizgiler omurgadır. MKYK kendini ciddiye aldırtmasını bilir. Zira ‘Yalova Kaymakamlığı’ diye bir makam da ‘Yeni Türkiye’de yok. Verdiğim rahatsızlıktan dolayı üzüntülerimi bildiriyorum.”

 

Vekile kızıp istifa etti

AK Parti İzmir Milletvekili Ali Aşlık’ın müteahhit meclis üyelerinin imar komisyonlarına girmesine tepki gösterdiği ve “Gözlerimiz üzerlerinde, yanlış yapanın gözünün yaşına bakmayız” dediği açıklaması partide kriz yarattı. AK Parti’nin son iki dönemdir İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi Grup başkanvekilliği’ni yapan Kenan Çakar, meclis üyelerinin potansiyel menfaatçi olarak görüldüğünü öne sürüp, partiden istifa etti. Çakar’ın Grup Başkanvekilliği’ne Bilal Doğan’ın seçilmesinin ardından açıkladığı istifa, ‘koltuğu kaybetti, gitti’ eleştirilerine neden oldu. Çakar, istifasının nedenlerini ve eleştirilerine şu açıklama ile yanıt verdi: “Ben, imar komisyonuna ve grup başkanvekilliğine aday olmadım. Bu bir karalama kampanyasıdır. Bundan sonra seçilmiş insanlara potansiyel hırsız gözüyle kimse bakmaz. Birilerine ‘Şunu yapmayın. Şunlar şurada olmasın’ diyenler, başkalarını menfaatçi olabilir ihtimaliyle suçlayıp rencide edenler, öncelikle dönüp kendi hayatlarına, vicdanlarına baksınlar. Kendilerine ‘acaba ben bu söylediklerimin ne kadarını gerçekleştiriyorum’ diye sorsunlar. Bunu tüm parti yöneticileri ve millettvekileri için söylüyorum.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.