Ali Hikmet İnce ile 'Pazar Sohbeti'! Devletin kurdurduğu yeraltı örgütü: ‘TMT’/1

Ali Hikmet İnce ile 'Pazar Sohbeti'! Devletin kurdurduğu yeraltı örgütü: ‘TMT’/1

Kıbrıs’ta Rum terör örgütlerine karşı Türk Cemaati’ni savunacak, örgütleyecek yeni ‘gizli’ oluşumun teşkili için ÖHD’de - ‘Özel Harp Dairesi’nde! - çalışma grubu oluşturuldu. Proje’nin hazırlanma sorumluluğu Binbaşı İsmail Tansu’ya verildi.

Hürriyet gazetesinin 15 Ekim 2005 tarihli nüshasının sol üst köşesinde yer alan haberin başlığı: ‘Bir Çılgın Türk’ün Vedası’ idi. Havadisin detayında ise, ‘Barış Harekâtı öncesi Kıbrıs’ta, 5 yıl gizli Türk Mukavemet Teşkilatı’nı yöneten ‘Bozkurt’ kod adlı Emekli Tuğgeneral Kenan Çoygun, Ankara’da sessiz sedasız toprağa verildi,’ bilgisi vardı. 1962 ile 1967 yılları arasında ‘Bayraktar’ olarak görev yapan ve Kıbrıslıların ‘Efsanevi Komutan Kenan Paşa’ dedikleri Kenan Çoygun’un (81) Kocatepe Camii’ndeki cenaze törenine KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da katılmıştı.

‘Bayraktar’, Kıbrıs’ta faaliyet gösteren Türk Mukavemet Teşkilatı’nın başındaki kişi, ‘bir numara’ydı. - TMT, direniş örgütüydü. Yunanistan’ın desteğiyle Kıbrıs’ta Rumlar tarafından kurulan EOKA’ya karşı koymak, Türklerin can, mal ve namus güvenliğini sağlamak için oluşturulmuştu! -
2. Dünya Savaşı’nın sonucunda İngilizler adadan ayrılma kararı aldı. Kıbrıs’ta yaşayan Rumların bir kısmı, Yunanistan’a bağlanma ideolojisi ENOSİS’i hayata geçirmeye kalkıştı. Kelimenin Yunanca’daki anlamı ‘birleşme, bütünleşme’ydi! Türkler sindirilecek veya uzaklaştırılacak, Rum cemaatinin eklenme ütopyası gerçekleştirilecekti.

 

yyyututu-min.JPG

Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, temaslar için geldikleri Ankara'da Başbakanlık binasının önünde

 

- EOKA’yı Albay Yeoryos Grivas Kurdu… -


Kıbrıs’ta Türk varlığını silmek için, 1 Nisan 1955’de, EOKA - Ethniki Organosis Kyprion Agnoniston/‘ Kıbrıslıların Millî Mücadele Örgütü’! - kuruldu. Örgütün banisi ve yöneticisi Helen asıllı Albay Yeoryos Grivas idi. Grivas, tecrübeli askerdi. İzmir’i işgal eden Yunan Ordusu’nda görev yapmıştı. 2. Dünya Savaşı’nda, Nazilere ve sonrasında da komünist partizanlara karşı çeşitli muharebelerde bulunmuştu. Uzmanlık alanı: ‘Gerilla güçlerine karşı savaşmak’ - Kontrgerilla! - idi. 

EOKA, 11 Ocak 1956’da, ilk saldırısını Baf’da gerçekleştirdi. Türk asıllı polis memuru Abdullah Ali Rıza şehit edildi. Ardından Türk Büyükelçiliği bombalandı. 1957’de, daha önce belirlenen Türk köyleri basıldı. 74 soydaşımız şehit edildi.

Ada Türkleri, EOKA eylemleri başladığında örgütsüz ve hazırlıksızdı. Saldırılar, tecavüzler, savunma/direnme ihtiyacını ortaya çıkardı. Millî şuuru harekete geçirdi. Ulusal varlığı koruma gereksinimi sonucunda bazı küçük, mahalli, dağınık ve etkisi sınırlı örgütler oluştu. En bilinenleri: ‘9 Eylül Cephesi’, ‘Volkan’ ve ‘Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği’ydi. Hiçbirisinin düşmana karşılık verecek yeterli silahlı donanımı, askeri tecrübesi ve örgütsel açılımı yoktu. EOKA gibi savaşım deneyimi hayli yüksek yapılanma karşısında ise hiç şans(lar)ı da bulunmuyordu.

 

yuytutyut-min.JPG

Rauf Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile

 

- TMT’nin Fikir Babası Mustafa Kemal Tanrıverdi’ydi… -


Kıbrıs’ın yakın tarihini yazan bazı araştırmacılara göre, TMT öncesindeki oluşumların en etkini ‘Volkan’dı. Kıbrıs Türktür Partisi Genel Başkanı Doktor Fazıl Küçük, Kemal Mişon ve Şakir Özel’in de aralarında bulunduğu bir grup vatansever tarafından oluşturulmuştu. Sınırlı sayıda silaha da sahipti. Lefkoşa Polis Merkezi’nde görevli Mehmet Hıfzı Işıltan - karakolun silah deposu sorumlusuydu! - örgüte savunma gereçleri temin ve istihbarat sağlamakla yükümlüydü. 

Kıbrıs Türk Cemaati’nin liderleri, 1957’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin Lefkoşa Büyükelçiliği’nin lojmanlarında bir araya geldi. İdari Ateşe ve Kripto Memuru Mustafa Kemal Tanrıverdi’nin önerisiyle yeni örgüt kurulması fikri tartışıldı. Çok gizli toplantıda TMT - Türk Mukavemet Teşkilatı! - düşünce planında benimsendi.

3 isim, 15 Kasım 1957’de, Rauf Denktaş’ın evinde yeniden buluştu. Sabaha kadar konu(lar) ve hareket tarz(lar)ı konuşuldu/tartışıldı. TMT’nin ilk bildirisi/broşürü Kemal Tanrısevdi tarafından kaleme alındı. Böylece KKTC’nin kuruluşunu sağlayacak örgütün ilk resmi dokümanı da ortaya çıktı. Denktaş’ın yıllar sonra anlattıklarına göre, olaylar şu şekilde gelişti: ‘Volkan’a teşekkür edilip çalışmalarının sonlandırıldığı açıklandı. TMT adı altında daha kapsayıcı ve örgütleyici oluşuma gidildiği ‘mahdut sayıda güvenilir üye’ye duyuruldu. Taraftarlar ve yakınlık duyanlar, Denktaş’ın verdiği karara ve habere inanacaktı. Zira Rauf Denktaş, Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Başkanı’ydı. ‘Türk Cemaati’nin sözü teminat/‘senet’ kabul edilen lideriydi!’’

 

uyyuyiiiiiiii-min.JPG

EOKA'nın kurucusu Albay Georgios Grivas

 

- Fuat Köprülü, Türkiye’nin Kıbrıs Davasına Sahip Çıkmadı… -


Rauf Denktaş ve Dr. Fazıl Küçük, 1958’in başında, Türkiye’ye geldi. Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes tarafından kabul edildiler. Bayar, Kıbrıslı liderleri sabırla dinledi, öneride bulunmadı. Menderes kararsızdı. Yunanistan Başbakanı Karamanlis ile yakın dosttu. EOKA’nın oluşumunu ve saldırılarını diplomasi ile önleyebileceğine inanıyordu. Menderes’e göre, ‘Türk tarafınca kurulacak silahlı organizasyon NATO içinde de sorun yaratabilirdi!’ 

DP hükümetlerinin ilk Dışişleri Bakanı Prof. Fuat Köprülü’nün bakışı belliydi ve hayli tartışmalıydı: ‘Türkiye’nin Kıbrıs diye bir sorunu yoktur!’
Fakat Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu farklı düşünüyordu: ‘Risk alınması yanlısıydı. ‘Şahin’ politikalar yürütülmesini savunurdu. Silahlı mücadele dâhil her seçenek ‘masaya getirilmeli’ ve hatta denenmeliydi.’ - Zorlu, Plevne Kahramanı Gâzi Osman Paşa’nın öz torunuydu! Onun ısrarı ve gayretiyle TMT’nin kurulması projeden gerçeğe dönüştü! ‘Devlet politikası’ haline geldi!’ - 

 

bgyhgnbn-min.JPG

TMT'ye katılan mücahitlerin ettiği yeminin metni

 

‘Şahin Bakan’ın Kıbrıs Türk Cemaati Liderleri ile yaptığı toplantıdan sonra, Nisan 1958’de, Genel Kurmay Başkanlığı’nda çalışma grubu oluşturuldu. Başkanlık’tan, Tümgeneral Daniş Karabelen’e ‘çok gizli’ mesaj/emir ulaştı. ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nce, Kıbrıs’taki Türk Cemaati’nin varlığını korumak gayesiyle gizli silahlı örgüt kurulmasına izin verildi!’ ‘Çalışmalar son derece mahrem tutulacaktı. TSK’nın ve hiçbir mensubunun adı karıştırılmayacaktı!’ Her bakanlığın, her kademenin ilişkisi sözlü yürütülecek, yazışma(lar)dan kaçınılacaktı. Planlama, ‘Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu - Özel Harp Dairesi! - ’nca yapılacaktı. ‘ÖHD’nin başında da Tümgeneral Daniş Karabelen bulunuyordu!’

 

tytyt-min.JPG

Bayraktar Vuruşkan, sivil kıyafet içinde deniz kenarında

 

- Binbaşı İsmail Tansu, ‘Kıbrıs İstirdat Projesi’ni Hazırladı… -


Planlamanın bütün aşamalarından Karabelen’in yardımcısı - Lojistik Şube Müdürü! -Binbaşı İsmail Tansu sorumluydu. Tansu’nun çalışması/projesi KİP - Kıbrıs İstirdat Projesi! - adı ile tanındı/tarihe geçti. - Arapça kökenli ‘istirdat’ kelimesinin TDK Sözlüğü’ndeki anlamı: ‘Bir yeri yeniden ele geçirme, kurtarma, geri alma’ idi! - Kurmay subaylardan çalışma grubu oluşturuldu. Personel ve harekâttan Binbaşı Ahmet Görmez, eğitimden Yüzbaşı Bedri Esen, ikmalden Yüzbaşı Cemal Birer ile Yüzbaşı Recep Atasü, haberleşmeden Yüzbaşı Halil Pamukoğlu sorumluydu. KİP projesinde küçük tadilatlara gidildi. Kadroyu oluşturan kişiler ve planlamada gelinen son nokta, - talimata uygun şekilde, sözlü olarak! - Genel Kurmay İkinci Başkanı Orgeneral Salih Çoşkun’a iletildi. Onayı alındı.

Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kuran çekirdek kadronun tamamı Kore Savaşı’nda ön cephedeydi. Hepsinin muharebe tecrübesi mevcuttu. Kıbrıs’ta görev alacak subaylarda gönüllülük esastı. ‘Bekâr olmaları tercih sebebiydi!’ - ‘Bozkurt’ Vuruşkan, 20 Aralık 1960’da, Kıbrıs’taki görevini tamamladıktan sonra hemşire Aysel Hanım ile hayatını birleştirdi. Çift, adada tanışmış ve nişanlanmıştı. Aysel Hanım, eşinin ‘bankacı’ değil de ‘kurmay subay’ olduğunu nikâhın akabinde - Türkiye’ye dönünce! - öğrenebilecekti! - Süresiz izinli sayılacaklardı. Ada’ya sivil kıyafetlerle, öğretmen, bankacı, din görevlisi, ziraatçı, veteriner gibi değişik meslek mensubu kimliğiyle gidilecekti.

 

sdfgh-min.JPG

TMT'nin ilk Bayraktarı Albay Ali Rıza Vuruşkan'ın emekliye ayrıldığı günlerde çektirdiği bir resmi

 

- TMT Haberleşmede Amerikan Bağışı Telsizleri Kullanacaktı… -


Haziran 1958’de, Ankara’da çok gizli toplantı yapıldı. Projede görevli subaylar, Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş ve Dr. Burhan Nalbantoğlu - Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Genel Sekreteri idi! - ile bir araya geldi. Çalışmalar değerlendirildi. Karşılıklı bilgi alış verişinde bulunuldu. Bazı kararlar alındı. İlk yıl içinde, 5 bin Kıbrıs Türk’ü örgüte alınacak ve eğitilecekti. ‘Hedef: 15 bin nitelikli mücahit yetiştirmekti!’ Her türlü harcama, ‘örtülü ödenek’ ve bazı devlet fonlarından karşılanacaktı.

Dr. Nalbantoğlu, Ankara’da kalacak, mücahitlerin eğitiminin her safhasını koordine edecekti. Ankara’da faaliyet gösteren Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin Başkanı Mehmet Ertuğruloğlu’dan da yararlanılacaktı. TMT’nin Ankara’daki karargâhı için Tuna Caddesi’nde bina tutuldu. Zamanın en gelişmiş haberleşme sistemi devreye alındı. Ada ile son sistem telsizlerle bağlantı kurulacaktı. - ‘ABD’nin Özel Harp Dairesi’ne verdiği araçlar kullanılacaktı!’ - Gömüldüğü yerden çıkarılan aletlerden birisi Ankara’daki karargâha kuruldu. Diğeri ise güvenli şekilde Kıbrıs’a ulaştırıldı.

 

clkokojmhn-min.JPG

Özel Harp Dairesi Başkanı Tümgeneral Daniş Karabelen'in emeklilik öncesi çektirdiği bir resmi

 

Dr. Burhan Nalbantoğlu, TMT için askeri eğitim alacak ilk gönüllü grubunu da oluşturdu. Ankara’da kalan 8 Kıbrıslı soydaşımızı ‘yetiştirme kursu’na aldı.
Mayıs 1958’de, Ankara’da karargâhını kuran TMT, adımlarını hızlandırdı. Anamur ve Mersin’de depolar oluşturdu ve silah yığınına başladı. ‘Yeni örgüt’ün gereksinimi her türden teçhizat hazır hale getirildi. EOKA’nın faaliyetleri dikkatle izlenecek, her hamlesine göre adım atılacaktı. Soydaşlara her türden savunma silâhı iletilecekti. Kendilerini müdafaa imkânı sağlanmaya çalışılacaktı.

 

nghghjgj-min.JPG

KİP 'Kıbrıs İstirdat Planı'nın hazırlayıcısı Binbaşı İsmail Tansu'nun askeri üniformayla çekilmiş bir resmi

 

- Kıbrıs’a Giden TMT Yöneticileri ‘Bankacı’ Kimliği Kullandı… -


Muvazzafların yanında gönüllülük esasına göre vazife alacak yedek/emekli subaylar da eğitime alındı. Özel Harp Dairesi’nin hazırladığı özel yetiştirme programı sıkı disiplinle uygulandı. Kriterleri aşan personel kadroya gir(ebil)di.

TMT, Mayıs 1958’de, Lefkoşa’daki gizli karargâhını devreye soktu. Örgütü, Yarbay Ali Rıza Vuruşkan yönetecekti. Yardımcılığını da Yüzbaşı Mehmet Özden yürütecekti. Her iki lider de, banka müfettişi kimliği ile adaya ayak basacaktı. İş Bankası’nın Lefkoşa Şubesi’nde görev yapacaklardı. - Kendilerini kısa süre bankacılık ve finans kursu verildi! - Vuruşkan ‘Ali Conan’, Özden ise ‘Necdet Beyazıt’ kimliğini kullanacaktı.
Yarbay Vuruşkan’ın örgütteki diğer yardımcısı da: Binbaşı Necmettin Erce’ydi.

 

fgghfghf-min.JPG

Evi EOKA çeteleri tarafından yağmalanan ve oturulmaz hale gelen Kıbrıslı hanım ve çocuğu

 

TMT’nin belgelere ve dolayısıyla tarihe geçen kuruluş tarihi: 1 Ağustos 1958 Cuma günüydü. Örgütün kullanacağı bütün kot isimler, Türk mitolojisinden ve tarihinden alınacaktı. Teşkilatlanma da aynı düstura uygun olacaktı. Türkiye’den adaya gelen askeri liderlere ‘Kara Sakal’ adı verildi. Vuruşkan’a uygun görülen örgüt adı: ‘Bozkurt’ idi. Gerçek kimliğini, İş Bankası Lefkoşa Şube Müdürü Dündar Nişancıoğlu, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş biliyordu.

 

ghhngjj-min.JPG

Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Genel Sekreteri Dr. Burhan Nalbantoğlu

 

- TMT’nin Örgüt Yapısı İttihat Ve Terakki Partisi’ne Benzerdi… -


Vuruşkan ‘Bozkurt’, Dr. Fazıl Küçük ‘Ağrı’ ve Rauf Denktaş ‘Toros’ kod ad(lar)ını kullanacaktı. TMT’nin bilinen ilk üyeleri: Posta Müdürü Kemal Şemiler, Baf Belediye Başkanı Halit Kazım, Avukat Osman Ören, Dr. Şemsi Kazım, Dr. Orhan Müderrisoğlu, Dr. Niyazi Manyera, Öğretmen İsmail Sadıkoğlu ve Öğretmen Necdet Hüseyin idi.

TMT’ye üyelik ‘pek ciddi’/‘çok gizli’ prosedüre bağlıydı. Belirlenin isimler hakkında ayrıntılı istihbarat çalışması yapılırdı. Örgüte kabul, yemin töreniyle gerçekleşirdi. Bazı tarihçilere göre ‘giriş merasimi’, İttihat ve Terakki Partisi’ne ve İtalyan Carbonari Teşkilatı’na benze(tilebili)rdi. Aday, gözleri bağlanıp yemin edeceği mekâna getirilirdi. Bağ çözüldüğünde, hemen önünde duran, odayı bölen kalın kara perdeyi fark ederdi. Karşı masanın üzerindeki tabancayı, Türk Bayrağı’nı ve Kur’an-ı Kerim’i görürdü. Örtünün arkasında bekleyen kişinin okuduğu ‘TMT Yemini’ni tekrarlardı. Sonra ‘yeni aza’ya tutanak/‘zabıt’ imzalatılırdı. Örgüt içinde ‘Nişan Yüzüğü’ diye anılan ve çok gizli belge, arşive kaldırılır, özenle saklanırdı. 

Örgütte, ‘Gör, duy, konuşma!’ prensibi hâkimdi. ‘Üyeliğe kabul edilen, her ‘namzet mücahit’ gizlilik/‘sessizlik’ şartını hayatının değişmez kuralları arasına yazdı!’ Bildiklerini açıkla(ya)ma(z)dı, mezara götürmeyi yeğledi. TMT’nin lider kadrosundan pek az kişi anılarını yayınlayabildi. Kamuoyunca bilinen ilk iki isim: Rauf Denktaş ve İsmail Tansu’ydu.

 

fyhhhfgh-min.JPG

Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Doktor Fazıl Küçük

 

TMT, Türk ve dünya basının ilgisini çekti. Özellikle bazı İngiliz gazeteciler konu üzerinde çalıştı. İddialarına göre örgütün merkezleri: Lefkoşa’nın banliyöleri Gönyeli ve Ortaköy’dü.
Yarın: Yazının 2. ve son bölümü

 

Ali Hikmet İnce
Siyasetcafe.com

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.