Almanlar silahlanıyor!

Deutche Welle, Kersten Knipp imzalı haberinde, Almanya'da silahlanan insanların sayısındaki artışa vurgu yaparken "Almanlar silahlanıyor. Gittikçe artan sayıda Alman vatandaşı 'küçük silah ruhsatı' alıyor" dedikten sonra şu bilgilere yer verdi.

"Bu ruhsata sahip olduğunuzda, beraberinizde biber gazı spreyi ya da kurusıkı mermili silah taşıma izniniz oluyor. Bu tür tabancalarla gerçek mermi kullanamıyorsunuz ama tahriş edici gaz içeren mermi kullanabiliyorsunuz. Ama bu tür mermiler de masum değil. Çok yakından ateş ettiğinizde ölüme bile sebep olabiliyorsunuz."

-STOKLAR YETMİYOR-

Özellikle son iki yılda silah ruhsatı alan Almanların sayısında büyük artış olduğu, elektroşoklu ya da biber gazı içeren cihazların satışının aşırı düzeyde arttığı, stokların yetmediği bildiriliyor.

Almanya'daki tekvando derneklerinde, fitness stüdyolarında hatta halk eğitim merkezlerinde bile kendini savunmaya yönelik kursların şu sıralar büyük rağbet gördüğü da belirtiliyor.

-DÖRTTE BİRİ KENDİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR-

DW, kamuoyu araştırmaları enstitüsü Infratest Dimap'ın Ocak 2017'de düzenlediği bir anket, Almanların yüzde 23'ünün kendini "nispeten güvende hissetmediğini" ya da "hiç güvende hissetmediğini" ortaya koyduğunu anımsattığı haberde şöyle denildi:

"Almanların silah ruhsatına ilgisinin arttığı dönem, tam da Almanya'nın sığınmacılara kapısını açtığı tarihlere rastlıyor. Nitekim araştırma kapsamında "en çok hangi gruplardan korkuyorsunuz" diye sorulduğunda, ankete katılanların yüzde 32'si, "Yabancılardan ve sığınmacılardan" yanıtını veriyor. En çok korkulan ikinci grup olarak ise "Neo-Naziler ve aşırı sağcılar" gösteriliyor."

DW haberinde, Freiburg'daki Max-Planck Enstitüsü Kriminoloji Şubesi Başkanı sosyolog Dina Hummelsheim-Doss'un değerlendirmelerine yer verdi. Hummelsheim-Doss, bu tür etkileşimlerin genellikle medya üzerinden olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

"Vatandaşlar Almanya'nın genelinde bu konuda neler olup bittiğini bilmeden göçmenler konusunda medya üzerinden haberdar oluyor. Elbette ki göç olgusu gibi toplumsal gelişmelerin halk arasında korkuya neden olması olasılık dışı değil. Ancak bu korkuların kaynağında gerçekten göç olgusu olabilir mi, o başka bir soru.”

Siyasetcafe.com