Altın vuruş Yazıcıoğlu Suikasti

Altın vuruş Yazıcıoğlu Suikasti

Mete Yarar son yazısında Cemaat-AKP savaşında altın vuruşun yazıcıoğlu suikastinin olacağını yorumladı. Haklı olarak cevap aradığı soruların hala cevapsız kaldığını, bu sorulara cevap bulunduğu zaman olayın netleşeceğini yazdı.

İşte O Makale

 

Eskiden sabahları uyandığımızda, karşılaştığımız kişilerle “günaydın, nasılsın veya neler yapıyorsun” diye konuşurduk. Artık günümüzde ise bu konuşmalara “dün akşam düşen tapeyi gördün mü, neler olmuş yine, vay vay bu kadarını beklemiyordum, ülkenin artık çivisi çıkmış” şeklinde başlanıyor. Yani günaydın yerini tapeydına bırakmaya başladı. Bu tapelerin her gün yayınlanması ile artık normal tapeler insanları kesmemeye başladı. Türkiye'de artık beklenti “altın vuruş” tapesi. Bununsa ya Uludere ya da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun kazasıyla ilgili olacağı dillendiriliyor. Açıkçası, hazırladığım Sınırsız programında Muhsin Yazıcıoğlu dosyasını ayrıntılı inceleyip üç bölüm halinde yayınlamıştım. Olay yerinde inceleme dâhil olmak üzere bu konuyla ilgili kitap yazanlar ve bilgisi olanlar ile görüşmüştüm. Meclis Araştırma Komisyonu raporu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ve hazırlanan özel raporları okuma fırsatı buldum. Konuya vâkıf kişilerle ismi açıklanmamak şartıyla görüşmeler yaptım. Sonuçta bende bu konuya az çok vâkıf olduğumu söyleyebilirim. Şimdi, vuruş nerden gelebilir madde madde açıklayayım sizlere.


1. Helikopterin ait olduğu firmanın üstüne olayın başlangıcından sonuna kadar neden gidilmediği, helikopter firmasından kaynaklanan hatalı işlemlerin bu soruşturmada neden yer almadığı, Ulaştırma Bakanlığı’nın bu konuda bir ihmalinin bulunup bulunmadığı? (Düşme anında devreye giren cihazın uydu tanımlamasının yapılıp yapılmadığının neden soruşturulmadığı vb.)

2. Dönemin Kayseri Valisi'nin açıklamasındaki gizemlerin üzerine neden gidilmediği? (Muhsin Yazıcıoğlu’nun otopsisinden sonraki detaylar ile Vali’nin kazadan 1 saat sonra yaptığı açıklamalardaki benzerliklerin o an nasıl bilinebildiği)

3. İHA muhabiri İsmail Güneş'in 112 acil yardım ile görüşmeleri sırasında kendi sağlığı ile ilgili verdiği bilgilerle otopsi sonrasında ortaya çıkan farklılığın nedenleri? (Çenesi iki yerden kırık olan birisinin nasıl konuşabildiği ve kaburgalarındaki kırıkla nasıl acı hissetmediği)

4. Kaza yerinin tespiti sırasında neden geç kalındığı ve aramanın yer tespiti yapılan arazi dışında neden yapıldığı?

5. Otopsi sırasında yapılması gerekenlerin, Pilotun zehirlenip zehirlenmediğinin tespiti için kan tahlillerinin, Pilot ve arkasında oturan iki kişide yüksek oranda karbonmonoksit çıkmasına rağmen diğer üç kişide neden çıkmadığının mantıklı bir açıklamasına ulaşmak için Adli bir soruşturmanın neden açılmadığı?

6. Hava Kuvvetlerine ait savaş uçakları tarafından düşürülmüş olacağı iddiası peşinde koşmak yerine helikopterin vertigo belirtisine uymayan bir şekilde neden burun üstü tepeye çakıldığının araştırılmadığı?

7. Muhsin Başkan'ın telefonuna ait sim kartının neden çok sonra aileye teslim edildiği, çantasının neden bulunamadığı gibi sorulara hala bir cevap verilemediği?

8. Yazıcıoğlu’nun kazadan bir hafta öncesinde sarf ettiği sözlerin geri planının neden araştırılmadığı?

9. Kaza ile ilgili araştırmaları netleştirecek ve soru işaretlerini ortadan kaldıracak raporların neden yayınlanmadığı, bunları yayınlamamanın kimlere yarar sağladığı?

Yukarıda saydığım soruların cevapları eğer ilgililer arasında telefonda konuşulmuşsa sanırım bunlar tartışmanın fitilini ateşleyebilir. Benimde araştırırken "bu kadar talihsizlik bir arada olamaz" dediğim bazı konular ortaya konursa önümüzdeki günlerde sıkıntılı bir süreç bizi bekliyor olabilir. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.