Ayasofya için ayar çekmeye çalışan Yunanistan’da Türk-İslam eserlerinin esamesi okunmuyor

Ayasofya için ayar çekmeye çalışan Yunanistan’da Türk-İslam eserlerinin esamesi okunmuyor

Son dakika haberlere göre Türkiye’nin Ayasofya hamlesinin ardından Yunanistan, konuyu UNESCO’ya taşıdı. Tarihi eserler konusunda ne kadar hassas olduğunu vurgulayan Yunanistan, konu Yunanistan’daki Türk ve İslam eserlerine gelince esamesi okunmuyor.

Son aylarda Akdeniz'de ve Ege'de Türkiye ile gerilim yaşayan Yunanistan, Türkiye ile gerilimli konularına bir yenisini daha eklemiş ve Ayasofya’da Fetih Suresi okutulmasını ve camiye dönüşmesinden rahatsızlığını sıklıkla çeşitli platformlarda dile getirmişti.

En son dakika gelen haberlere göre Türkiye’nin Ayasofya hamlesinin ardından Yunanistan, konuyu UNESCO’ya taşıdı ve yardım istedi. Tarihi eserler konusunda ne kadar hassas olduğunu vurgulayan Yunanistan, konu Yunanistan’daki Türk ve İslam eserlerine gelince maalesef aynı hassasiyeti göstermiyor.

Peki Yunanistan’da Hangi Türk ve İslam Eserleri var ve ne durumda?

Yunanistan'ın bağımsızlığını kazanmasını takip eden yıllarda, birçok Türk-İslam eseri askeri hapishane, sinema ve sergi salonu, konaklama yeri, vilayet binası ya da depo olarak kullanılmaya başlanırken, ülkenin dört bir yanında onlarca cami ibadete kapatıldı, bazıları ise kiliseye dönüştürüldü.

 

yunanistan1a.jpg

Osmanlı döneminde inşa edilen bazı eserler restore edilerek üzerine "Bizans" damgası vurulurken, kendi kaderlerine terk edilen birçok eser de geçen zaman içinde harabeye döndü. Başkent Atina'daki Osmanlı dönemine ait eserlerden 1458'de Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırıldığı kabul edilen Fethiye Camisi sergi salonu olarak kullanılırken, yılın büyük bölümünde kapalı tutulan tarihi Cizderiye Camisi ise seramik müzesi olarak faaliyet gösteriyor. Arşiv ve salnamelerde kayıtlı Atina'daki Türk-İslam eserlerinden Yeni Cami, Kubbeli Cami, İç Kale Camisi, Mehmet Voyvoda Muallimesi, Hüseyin Efendi Tekkesi ve Hacı Ali Hamamı gibi yapıların ise bugün izine dahi rastlanmıyor. Yunanistan'ın ikinci büyük şehri Selanik'te yüzyıl öncesine kadar yüzlerle ifade edilen camilerden bugün çok azı ayakta kalmayı başarsa da onlar da ibadete kapalı tutuluyor.

 

yunanistan1b.jpg

ATİNA’DAN OSMANLI İZLERİ NASIL SİLİNDİ?

Balkan coğrafyasında Osmanlı’dan miras eserlere ev sahipliği yapan şehirlerden biri Atina. Avrupa’nın camisi olmayan tek başkentinde bugüne ulaşmayı başaran camiler de farklı amaçlarla kullanılıyor. Asırlarca Osmanlı yönetimi altında yaşamış olan Yunanistan’ın başkenti Atina, birçok Osmanlı mimari eserine ev sahipliği yapıyor. Şehrin kültürel yapısına zenginlik katan yapıların ortak kaderi bakımsızlık. Bunun yanısıra şehirde bulunan Osmanlı mimarisi eserleri amacının dışında kullanılıyor. Şehirde mümkün mertebe en iyi korunan yapılardan biri Cizdaraki Camii. Mabed yalnızca bu isimle anılıyor değil. Cizdaraki, Mustafa Ağa ve Altı Fıskiye olarak da anılan bu mimari eser, dört beyitlik kitabesinde belirtildiği üzere Atina Voyvodası Cizdaraki Mustafa Ağa tarafından 1763-64 yıllarında inşa edilmiş.

 

yunanistan3.jpg

CİZDARAKİ MUSTAFA AĞA CAMİİ ŞİMDİ MÜZE

Cami, Monastıraki Meydanı’nda, Hadrianus revakları denilen Roma devri kalıntısının bitişiğinde bulunuyor. Cizdaraki Mustafa Ağa Camii, o devirde yaygın olan barok üslubun izlerine sahip. Tek kubbeli ve fevkani olan binanın altında dükkanlar ve mahzen bulunuyor. Yan tarafından küçük bir merdivenle çıkılan üç bölümlü ve üç kubbeli son cemaat yerinde sade yapılı dört mermer sütuna sahip olan mabedin, cümle kapısının kemerleri barak motifli kabartma bir süsleme ile işlenmiş. Caminin inşa tarihi ile ilgili bilgi veren kitabe de bu kabartma üzerine yazılmış. Dört köşe planlı olan cami, cephelerde iki sıra halinde açılan pencerelerden ışık alıyor. Göbeği barok üslupta alçı işlemelerle bezenen caminin kubbesi kiremitle kaplanmış. Cizdaraki Mustafa Ağa Camii’nin eski ve orijinal halinin en iyi gözlemlenebilen resimleri Forbin, Dupre ve T. Du Maneel’in seyahatnamelerindeki gravürlerde mevcut olduğu biliniyor. Bunun yanısıra cami hakkında bilgi veren bir diğer resim ise Heydeck’in 1835’te yaptığı suluboya bir resim. Bu resimde cami, altındaki kemerli dükkanlarla önündeki bugün artık izi kalmayan şadırvanı ile mükemmel bir şekilde tasvir edilmiş. Şehir Yunan idaresine geçtikten sonra ise Cizdaraki Mustafa Ağa Camii’nin minaresi yıktırılmış.

 

yunanistan4.jpg
 

SELANİK’TE İBADETE AÇIK CAMİ YOK

İbadete açık camisi bulunmayan Selanik'te, 1467'de inşa edilen ve şehrin en eski camisi olan Hamza Bey Camisi, uzun yıllar sinema salonu olarak kullanılırken, son yıllarda müzeye dönüştürme çalışmaları nedeniyle kapalı durumda. Selanik'te 1484'te inşa edilen ve bugüne kadar ayakta kalmayı başarabilen Osmanlı eserlerinden Alaca İmaret Camisi ise müze olarak hizmet veriyor. 1904'te yaptırılan Yeni Cami, Selanik'in Yunan idaresine geçmesinin ardından minaresi yıkılarak ibadete kapatılırken, mübadele yıllarında göçmenler için konut olarak kullanıldı, bugün ise belediyenin sergi salonu olarak hizmet görüyor. Selanik'teki en önemli Osmanlı eserlerinden biri olan Beyaz Kule ise şehrin sembolü olarak "Bizans eseri" diye tanıtılıyor. Diğer şehirlerdeki eserlerin kaderleri de birbirine benziyor. Yanya, Girit, Larisa ve Kavala gibi gibi birçok önemli Yunanistan şehrindeki camiler ve tarihi yapılar da aynı kaderi paylaşmaya devam ediyor.

 

yunanistan5.jpg

KİLİSE’YE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ

Karaferya'da 1716 öncesinde inşa edilen Eminzade Hacı Ahmet Ağa Camisi ve Karaferya Musalla Namazgahı, sonraki yıllarda mimarisinde yapılan değişikliklerle bir Ortodoks mekanına dönüştürülürken, Kavala'da 1530'da inşa edilen İbrahim Paşa Camisi ise kilise yapıldı. Yunanistan'ın ilk başkenti Nafplio'da ise bir süre meclis binası olarak hizmet veren ve bugün kültür merkezi olan Ağapaşa Camisi'nin yanı sıra Vuleftiko Camisi de sinema ve konferans salonuna çevrildi. Srez'de 1385'te inşa edilen Eski Cami, 1937'de yıktırılırken yerine alışveriş merkezi yapıldı. Rodos'ta ise 1578'de Sultan 3. Murat tarafından yaptırılan Sultan Mustafa Camisi bugün nikah salonu olarak kullanılıyor. Osmanlı dönemine ait birçok cami müze yapıldı.

 

yunanistan6.jpg

FETHİYE CAMİİ

Yanya'da 1618'de inşa edilen Aslan Paşa Camisi, Nafpaktos'da 1499'da inşa edilen Fethiye Camisi, Kandiye'de 1789'da inşa edilen Veli Paşa Camisi ve Serez'de 16. yüzyılda inşa edilen Zincirli Camisi ise bugün müze olarak hizmet veriyor. Rodos'taki Recep Paşa ve Murat Reis camileri, Koniçe'deki Süleyman Camisi, Drama'daki Arap Camisi, Kesriye'deki Kurşunlu Camisi, Halkida'daki Emirzade Camisi ve Gümülcine'deki Selvili ile Yunus Bey camileri ise harabe halinde bulunuyor. Balkanlar ve Avrupa'daki en önemli mimari ve dini eserlerden biri olan Dimetoka'daki tarihi Çelebi Sultan Mehmet Camisi, 2017'de çıkan yangında büyük hasar görürken hala restore edilmeyi bekliyor. Gümülcine'de Sultan Murat Hüdavendigar zamanında inşa edilen ve yüzyıllarca misafirhanesi, aşevi, mescidi ve sebili ile yolda kalmışlara hizmet vermiş Poşpoş Tekkesi ise Gümülcine Belediyesi tarafından 1990'lı yıllarda Pontuslu göçmenlere konut yapılmak üzere yıktırıldı. Gümülcine merkezinde bulunan Gazi Evrenos Bey İmareti de duvarı yıkılarak önce elektrik santraline dönüştürüldü, ardından restore edilerek girişine eklenen Helenistik dönemden kalma bir heykel başı ile Bizans damgası vuruldu.

 

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

 

Siyasetcafe.com

 

 

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.