Bakan Gül'den AP’ye tepki Raporun hiçbir değeri yoktur

Bakan Gül'den AP’ye tepki Raporun hiçbir değeri yoktur

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AP’nin Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması tavsiyesini içeren raporuna ilişkin değerlendirmede bulundu.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Hakimevi'nde gerçekleştirilen "Uzlaştırma Ödül Töreni ve Basit Yargılama, Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi, Ceza Kararnamesi Çalıştayı"na katılarak gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 

Bakan Gül, "Güven veren adalet, hakkın gecikmeden, zamanında teslimidir. Strateji belgemiz bu doğrultuda önemli yenilikler, hedef ve faaliyetler içeriyor. Keza Yargı Reformu Strateji belgesi, Avrupa Birliği müzakere süreciyle ilgili teknik bir belge özelliği de taşıyor." dedi. 

AP RAPORUNUN TÜRKİYE İÇİN HİÇ BİR KARŞILIĞI YOKTUR  

Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile müzakerelerin askıya alınması tavsiyesini içeren raporuna tepki gösteren Bakan Gül, şunları söyledi: 

"Türkiye'ye karşı ön yargılarla dolu bu rapor, tarihe, Avrupa'nın bizatihi kendi değerlerine yabancılaşmasının belgesi olarak geçecektir. Bu raporun Türk Cumhuriyeti ve Türk milleti adına hiçbir karşılığı, hiçbir anlamı, hiçbir değeri bulunmamaktadır. Bizim açımızdan kabul edilebilir bir metin değildir. Bir taraftan demokrasiye, insan haklarına namütenahi serenatlar yaparken, diğer taraftan demokrasiye kastedenlere, hak ve özgürlükleri yaşatan toplumsal düzene savaş açanlara arka çıkmak tarihi bir çelişkidir." 

"YARGI SİSTEMİMİZİ ÇAĞINA YARAŞIR DÜZEYE TAŞIMAK İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ" 

Bakan Gül, Avrupa ile ilişkilerinin akıbeti ne olursa olsun, Türkiye'nin yargı sistemini çağına ve insanına yaraşır bir düzeye taşımak için çalışmaya devam edeceklerini kaydederek konuşmasını şöyle sonlandırdı;  

"Bizim dikkatimiz, her şeyden önce toplumsal talep ve ihtiyaçlar temelinde yükseliyor. Bu talep ve ihtiyaçlar zemininde, ceza adaleti sistemimizi de hızlı, etkili ve adil biçimde çalıştıracak önlemler üzerinde dikkatle duruyoruz. Bir tek suçun bile cezasız kalmasına rıza gösteremeyiz. Bir tek masumun bile haksız suçlanmasına, gereksiz işlemlerin muhatabı olmasına tahammül edemeyiz. Bunun için ceza adaleti sistemini kendi amacına hasretmek zorundayız."

TAVSİYE KARARLARINDA NELER VAR?

Avrupa Parlamentosu'nda, Türkiye ile müzakerelerin askıya alınmasını öneren rapor kabul edildi. Raporda, Türkiye'ye karşı hakaret sayılabilecek ifadeler yer alıyor. "Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ile katılım müzakerelerini resmen askıya alması" önerisinin yer aldığı rapor, 109'a karşı 370 oyla kabul edildi. 143 parlamenter ise çekimser kaldı.

TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIYOR

Tavsiye niteliği taşıyan ve bağlayıcılığı bulunmayan raporda, Türkiye'nin tepkisini çeken çok sayıda unsur sıralandı.

KIBRIS KONUSU RUM VE YUNAN TEZLERİ

Raporda, "İnsan hakları, hukukun üstünlüğü, basın özgürlüğü ve yolsuzlukla mücadele" konularında Türkiye'ye yönelik eleştiriler sıralanırken, Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümde her yıl olduğu gibi, büyük ölçüde Rum ve Yunan tezlerine yer verildi.

"TÜRKİYE KIBRIS'TAKİ ASKERİ VARLIĞINA SON VERMELİ"

Ankara'nın Güney Kıbrıs Rum Yönetimine yönelik politikalarının eleştirildiği raporda, "Türkiye'nin Kıbrıs'taki askeri varlığına son vermesi" çağrısında bulunuldu.

AMA SURİYE'YE OPERASYON DÜZENLEMEYİN

Raporda, Türkiye'nin Suriyeli göçmenlere yönelik politikasından övgüyle bahsedilirken, Suriye'nin kuzeyine yönelik askeri operasyonların ise "endişe verici olduğu" kaydedildi.

FETÖ OPERASYONLARINDAN ENDİŞELİLER

Raporda, Türkiye'de OHAL'in kaldırılmasından memnuniyet duyulduğu belirtilse de FETÖ operasyonları kapsamındaki "uzun tutukluluk süreleri ve kötü muameleden" endişe duyulduğu ifade edildi. Türkiye'nin yurt dışındaki FETÖ örgütü mensuplarına yönelik operasyonlarından da "üzüntü duyulduğu" belirtilen raporda, bu kapsamda Diyanet çalışanlarının istihbarat amaçlı kullanıldığı ileri sürüldü.

ERMENİSTAN KONUSUNDA AKIL VERİYORLAR

Türkiye ve Ermenistan'a ilişkilerin normalleştirilmesi çağrısında bulunulan raporda, "İki ülke arasındaki sınır kapısının açılmasının ilişkilerin gelişmesine etki edebileceği" vurgulandı.

AKKUYU NÜKLEER SANTRALİNİ DURDURUN

Öte yandan raporda, Ankara yönetimine Akkuyu Nükleer Santrali inşaatını durdurması çağrısında bulunuldu.

AB FONLARI GÖZDEN GEÇİRİLSİM

AP raporunda, Türkiye'ye verilen üyelik öncesi AB fonlarının da gözden geçirilmesi gerektiği belirtilerek bu fonların doğrudan Türkiye'deki sivil toplum için kullanılması ve Erasmus programındaki öğrenciler, akademi dünyası ve gazetecilerle ilgili programlara yatırılması savunuldu.

AYASOFYA'YI CAMİYE DÖNÜŞTÜRMEYİN

Raporda ayrıca Ayasofya'nın camiye dönüştürülmemesi vurgusu yapıldı.

GÜMRÜK BİRLİĞİNİN GÜNCELLEŞTİRİLMESİ

Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin Türkiye ile AB arasında "zaten güçlü olan bağların" daha da güçlenmesine vesile olacağına dikkat çekilen raporda, bu nedenle "kapının açık tutulması" tavsiyesinde bulunuldu. Raporda, Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin "Türkiye'deki insan hakları reformlarının teşvik edilmesinde bir araç olarak kullanılması gerektiği" belirtildi.

TÜRK VATANDAŞLARINA VİZE SERBESTİ

Türk vatandaşlarına yönelik taahhüt edilen vize serbestisinin önemine işaret edilen raporda, bundan özellikle öğrencilerin, akademisyenlerin, iş insanlarının ve AB ülkelerinde akrabaları olanların fayda göreceği vurgulandı.

DIŞ POLİTİKA, SAVUNMA VE GÜVENLİK ALANLARINDA İŞ BİRLİĞİ

Raporda, AB üyeleri ile Türkiye arasındaki yakın diyaloğun sürdürülmesinin önemine değinilerek dış politika, savunma ve güvenlik alanlarındaki iş birliğinin artırılmasının teşvik edildiği kaydedildi.

TÜRKİYE AVRUPA'NIN GÜVENLİĞİ'NDE ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

Türkiye'nin NATO'nun uzun zamandır üyesi olduğu anımsatılan raporda, Türkiye'nin jeostratejik konumu dolayısıyla Avrupa'nın ve bölgenin güvenliğinde önemli rol oynadığı belirtildi.

Raporda, Türkiye ve AB'nin NATO şemsiyesi altında stratejik konularda iş birliğini sürdürdüğü kaydedildi.

PKK'NIN ŞİDDET EYLEMLERİNE KINAMA

"Terör örgütü PKK'nın Türkiye'de yeniden şiddet eylemlerine başvurmasını sert biçimde kınıyoruz." ifadelerine yer verilen raporda, örgütün 2002'den bu yana AB'nin terör listesinde olduğu hatırlatıldı.

Raporda, Türkiye'nin Suriye'deki iç savaşın ardından ortaya çıkan göç krizinin çözümünde önemli rol oynadığına işaret edilerek "Türk halkı 3,5 milyondan fazla mülteciye ev sahipliği yaparak büyük bir misafirperverlik gösterdi. Türkiye'deki mültecilerin bir milyonu okul çağında ve bunların yüzde 60'ı okula devam edebiliyor." değerlendirmesinde bulunuldu.

BAĞLAYICILIĞI BULUNMUYOR

AP’nin "Türkiye ile müzakereler askıya alınsın" çağrısı AB üyesi ülkelerin tamamının görüşünü yansıtmıyor ve bağlayıcılığı bulunmuyor.

DÖRT YIL SONRA AB-TÜRKİYE ORTAKLIK KONSEYİ TOPLANIYOR

Ankara ile Brüksel arasındaki diplomasi trafiği ise AP raporundaki çağrının aksine hız kesmiyor.

AB ile Türkiye arasındaki en yüksek karar organı olan "Ortaklık Konseyi" toplantısı yaklaşık 4 yıl aranın ardından 15 Mart'ta Brüksel'de yapılacak.

Toplantıya Türkiye'den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB kanadından Yüksek Temsilci Federica Mogherini başkanlık edecek.

AB ile kurumsal diyaloğun devamı ve çeşitlendirilmesi bakımından önemli olan toplantıya AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn da katılacak.

SİYASETCAFE.COM

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.