Batı Çin'den neden korkuyor?

Batı Çin'den neden korkuyor?

Avustralyalı liberal milletvekili Andrew Hastie, Çin'in gücünü küçümsediği ve Çin Komünist Partisi'nin dış politikadaki rolünü küçümsediği gerekçesiyle eleştirdi.

Batılı uzmanlar, gözlemciler ve medya kuruluşları, Çin'in kendi değerlerini zehirlediğini, ekonomi ve güvenliğe zarar verdiğini, uluslararası sistemi aşındırdığını düşünüyorlar. 

Avustralyalı liberal milletvekili Andrew Hastie, perşembe günü hükümetini Çin'in gücünü küçümsediği ve Çin Komünist Partisi'nin dış politikadaki rolünü küçümsediği gerekçesiyle eleştirdi.

Hastie'nin yorumları Çin'e karşı ideolojik önyargıdan başka bir şey değil. Çin ve Avustralya'nın herhangi bir köklü çıkar çatışması mevcut değil. Aksine; iki ülkenin yakın ekonomik bağları var. Avustralyalı kimi siyasetçilerin korku dolu ve paranoyakça çıkışları bu yüzden şaşırtıcı. Benzer şekilde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanlığı'nın siyaset planlama direktörlerinden Kiron Skinner Çin'in "ideolojik rakip" olduğunu ve küresel bir egemenliğe ulaşmak istediğini iddia ediyor. Şurası kesin bu tür ideolojik yargılar, Çin'i yanlış okumaktan kaynaklanıyor.

KAZAN KAZAN POLİTİKASI İZLİYOR

Çin'in kendi ideolojisini ve değerlerini ihraç etmek gibi bir stratejisi ya da mevcut uluslararası düzeni farklı yönlere çekmek gibi stratejik bir yönelimi yok. Çin savunma politikası savunma üzerine kuruluyken uluslararası düzlemde "kazan kazan" politikası izliyor.

Çin dış politikasındaki komünizm ideolojisine karşı yapılan uyarılar ise tümüyle alakasızdır. Zira Çin uzun bir zamandır dış ilişkileri olumsuz yönde etkileyecek ideolojik farklılıklardan çekiniyor. Beijing'in dış politikası ülkesinin ekonomisine hizmet etmektedir.

Batılıların Çin'in yükselişine karşı korkusunun ardında ideolojik önyargılar yatmakta. Batı'nın kendini merkeze koyan takıntısı onları Çin'in yükselişini anlamaktan mahrum bırakıyor. Batı alışılagelmiş ideoloji, sistem ve medeniyetlerin diğerinden üstün olduğuna inanıyor ancak hiçbir ideoloji diğerinden üstün olduğunu iddia edemez. İdeolojilerin ve medeniyetlerinin üstün olduğu Birleşik Krallık onlarca Avustralyalı öldürdü.  Hatta katliamın aşağı insanları uzaklaştırdığını bile düşünüyorlardı. Batı üstünlüğünün böyle bir ideolojisi Adolf Hitler'inkiyle aynıydı.

BATI'NIN İDEOLOJİK FANATİZMİ DURDURULMALI

Batılı olmayan ülkelerin (özellikle de Asya'nın) hızlı yükselişiyle birlikte Batı'nın görece üstünlüğü zayıfladı. Bu nedenle kimi Batılılar hassas hale gelerek diğer medeniyetlere karşı düşmanlıklarına hız verdi. Batı kendisine ait olmayan medeniyetlerin yükselişini anlamalı ve buna uyum sağlamayı öğrenmeli. Batı merkezli düşünceye saplanan ideolojik aşırılık yanlıları bir savaşı tetikleyebilecekleri için en büyük güvenlik tehditleri arasında yer almaktadır.

Bazı Avustralyalı politikacıların "Çin tehdidi" teorisini besleyen söylemlerinden dolayı, Çin-Avustralya ilişkileri son yıllarda gerildi. Çin Devlet Konseyi Üyesi ve Dışişleri Bakanı Wang Yi, bu ayın başlarında ikili ilişkilerin onarımının "yetersiz" olduğunu söyledi. Avustralya dikkatli olmalı ve Hastie gibi radikal politikacıların ikili ilişkileri sıfırlamasına izin vermemelidir.

 

 

 

SİYASETCAFE.COM

 

 

 

 

 

İlgili Haberler

Kaynak:Global Times- Yu Jincui

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.