Bilal'i de al, Karakola git

Bilal'i de al, Karakola git

Devlet Bahçeli, Başbakan Erdoğan'a böyle yüklendi.

"Sayın Başbakana İstanbul'dan söylüyorum; Bilal oğlunu yanına al, karakola git. Oradan da savcıya uğra ve yargının önüne çık. Beraat ederse, kıymetli bir oğlundur yine kıymetini korusun. Suçluysa gereğini sen yap


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hırka-i Şerif Camii'nde kıldığı cuma namazının ardından Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYİS)'nın Aksaray'daki Genel Merkezi'ni ziyaret etti.


Ziyarete Bahçeli'nin yanı sıra TBMM Başkanvekili Meral Akşener, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, MHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Rasim Acar ile bazı partililer katıldı. Bahçeli ve beraberindeki heyeti TOLEYİS Genel Başkanı Cemail Bakındı ile TOLEYİS üyeleri karşıladı. Bahçeli, ziyaretle ilgili olarak düzenlenen basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.


"YASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ REDDEDECEĞİMİZİ İSTANBUL'DAN BELİRTMEK İSTİYORUM"


Bir gazetecinin "HSYK değişikliği Meclis Adalet Komisyonu'ndan geçti ve Genel Kurula gelecek, bununla ilgili tavrınızı merak ediyoruz? ve Dün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda bir deprem yaşandı. Bununla ilgili fikirleriniz nelerdir?" şeklindeki sorusuna Bahçeli, "2010 yılında bir anayasa değişikliği paketi hazırlanarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne(TBMM) getirilmiştir. Bu anayasa paketi önce 29 sonra 28 madde üzerinde genel kurulda tartışılmıştır. Arkasından kabul edilen anayasa değişikliği referandum yoluyla uygulamaya geçecek bir sayı ile genel kuruldan geçmiştir. MHP o zaman siyasi değerlendirmesin bugün için çok isabetli olduğuna bir kez daha inandığımız bir duruş sergilemiştir. Bu anayasa değişikliği hızlı olmuş, meclisteki siyasi partilerle görüşülmemiştir. Uzlaşma aranmadan sayısal çoğunluğunu ele alarak anayasa değişikliğini meclisten çıkartmıştır ama iki önemli gizli gündemin ne olduğu halkımıza tam olarak anlatılamamış ve Adalet ve Kalkınma Partisi de anlatmamıştır. Bu iki gizli gündemden bir tanesi Anayasa Mahkemesi'nin yapısını ve işleyişini yeniden düzenlemek, ikincisi ise yargıyı yönlendirebilecek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu(HSYK) oluşturmaya yönelik bir anayasa değişikliğidir. Bu iktidar 2010 yılında HSYK'yı bu şekliyle sağlayan, öneren ve bunun uygulamasından yararlanan bir siyasi parti ve iktidardır. Şimdi aynı iktidar HSYK'nın bu etkinliğini kendisinin önünde veyasetleri temizliyoruz derken toplumsal intikamını cenab-ı Allah'ın büyük bir lütfu olarak tersine dönmüş, yolsuzlukla ve rüşvetle boğulacak bir siyasi iktidarı kurtarmaya yönelik bir araç olarak bugün topluma takdim ediyor. Açık ve net olarak söylüyoruz; 2010 yılında anayasa değişikliklerine MHP olarak karşı koymuş ve tavrımızı net olarak ortay koymuştuk. O günden bu güne kadar bu müesseseler iktidarın istismar müesseseleri oluyor ise şimdi de genel kurula sunacakları yasa değişikliklerini reddedeceğimizi İstanbul'dan belirtmek istiyorum" şeklinde yanıt verdi.


"İSTEDİKLERİ ZAMAN YARARLANIRIM, İSTEMEDİKLERİ ZAMAN AYIKLARIM MANTIĞINA TOPLUMU DÜŞÜRMEMEK LAZIM"


Devlet Bahçeli, "HSYK'da yolsuzluk ve rüşvetin hanedanlara, bacanaklara kadar yayılmasını önlemek açısından dün faydalandıkları savcıları bugün teker teker temizlemeye çalışıyorlar. Hakim ve savcıları bu kadar incitmek, kötümser bir şekilde takdim ederek ,'istedikleri zaman yararlanırım, istemedikleri zaman ayıklarım' mantığına toplumu düşürmemek lazımdır. Güvenlik konularında hayatlarını ortaya koyan binlerce şehit veren emniyet güçlerini operasyon öncesinde 'bizim eve gelmesinler' diye kandırıp, gelmek kararlılığında olanları da sürmenin bir faydası yok. Bugünkü siyasi iktidar hakimler ve savcılardan, emniyet güçlerinden özür dilemelidir. Herkesi yine tecrübesi kabiliyeti birikimiyle olması gereken yerde değerlendirmelidir." diye konuştu.


"11 YILDIR YÜRÜDÜKLERİ BU TÜRKİYE'DE NE OLDU DA HAŞHAŞI OLDUĞUNU FARKETTİ"


MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan 17 Aralık'tan bu yana devlet içinde bir yapı olduğunu savunuyor. Geçtiğimiz günlerde bu yapıyı Haşhaşiler olarak nitelendirdi. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki bir soruya ise şu şekilde yanıt verdi: "Türkiye'de hiçbir sosyal gruba, cemaate, inanmış kitleye sivil toplum kuruluşlarına Haşhaşi tanımını yakıştırmak çok çirkindir. Bu çirkinlikten sayın başbakan vazgeçmelidir. 11 yıldır beraber yürüdükleri bu Türkiye'de şimdi ne oldu da Haşhaşi olduğunu farketmiştir. Hangi özellikle bu Haşhaşi nedir, kendisi Haşhaşilerine kadar bilmektedir. O da ayrı bir konudur. Haşhaşi gibi siyaseti çirkinleştiren, intikam almaya yönelen ve incitici davranışlardan ve sözlerden vazgeçmeleri lazımdır. Zaten beraberce yürüdüler, beraberce bu Türkiye'de birlikte hizmetlerde bulundular. Yargıyı çalıştırmak ve adaletin önüne herkesi çıkarmak lazım, adaletin verdiği karara da herkesin saygı duyması lazım"


"Sayın Başbakana İstanbul'dan söylüyorum" diyen Bahçeli, konuşmasının sonunda "Bilal oğlunu yanına al, karakola git. Oradan da savcıya uğra ve yargının önüne çık. Beraat ederse, kıymetli bir oğlundur yine kıymetini korusun. Suçluysa gereğini sen yap" diye konuştu. Ziyaretin ardından Devlet Bahçeli, beraberindekilerle birlikte Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı esnafını ziyaret etmek için TOLEYİS'in Genel Merkezi'nden ayrıldı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.