Burcu Biricik'ten çok özel pozlar

Burcu Biricik'ten çok özel pozlar

Güzel oyuncu Burcu Biricik, MAG dergisi için kamera karşısına geçti ve ortaya çok güzel fotoğraflar ortaya çıktı. Biricik kendisiyle ilgili merak edilen birçok konuyu da tüm samimiyetiyle anlattı

Dilara Ertürk imzalı röportajın öne çıkan kısımları şöyle:

 

-Arkeoloji Bölümü’nü okurken oyunculuğa geçiş yapmaya nasıl karar verdiniz?

Bu konuda cevap verirken biraz utanıyorum. Ben iyi bir öğrenci değildim. Aslında puanım tuttu diye arkeolojiyi seçtim. Üniversiteyle ya da iş camiasıyla alakalı hayallerim olmadı aslında. Yani doktor olacağım, mühendis olacağım gibi hayallerim yoktu. Sadece giderken hangi bölüme girersem gireyim Tiyatro Bölümü’ne gireceğim idi. Üniversiteye başladıktan hemen sonra ilk öğrenci yurdunun tiyatro ekibine dahil oldum. Ardından Bornova Şehir Tiyatrosu’na geçtim. Daha sonra İstanbul derken buralara kadar geldi hikâye...

 

burcu-biricik-2.jpg

 

burcu-biricik-3-2.jpg

-2011 yılında Artiz Mektebi adlı oyunculuk yarışmasında birinci oldunuz. Hayatınızda ne gibi değişikler oldu?

İstanbul’a gelmiş oldum. Böyle bir yarışma ile buraya gelip burada oyunculuğu deneme şansım olmasaydı, hiç İstanbul’a gelme hayalim olmazdı. Yaşam olarak İzmir’i zaten seviyordum. O zamanlar okulda kalırım, akademisyenlik olabiliyorsa ona çabalarım diye düşünüyordum. Ama her zaman tiyatro hayatımda olur diyordum. Tiyatroya İzmir’de devam etme gibi bir planım vardı. İstanbul’a gelince dedim ki, “hadi biraz dene, dönersin”. Tabii ki o süreç hiç kolay geçmedi. O ışıltılı dünya diyoruz ama buraya gelene kadar ki süreç gerçekten zaman zaman çok zor ve sabır da gerektiren bir süreçti. Sonrasında her şey basamak basamak en güzel şekliyle gelişti.

burcu-biricik-3.jpg

 

-Yakın zamanda projeler var mı?

Martın sonunda çekeceğimiz, hatta 2 buçuk haftada tamamlayacağımız bir sinema filmimiz olacak. İlk başta festivallere göndermeyi planladığımız bir proje. Festival ya da sanat filmi dediğimiz filmlerde popüler kültürün istediği gibi değil de, biraz daha rahat ve sakin olunabildiği için yer almak istiyorum. Öyle ya da böyle diziler biraz fabrikasyon usulü çalışıyor. İlk başta karakterini özümsemeye çalışıyorsun ama o çalışma temposunda bir sahneye kafa yormak ya da bir oyuna yenilik getirmek zor olabiliyor. O yüzden bu tarz filmlerde yer almak, onların çalışma şeklini görmek beni heyecanlandırıyor.

burcu-biricik-4.jpg

-Film projesi olarak farklı bir karakteri yansıttığınız Çiçero var. Çiçero’da zorla ajanlığa itilmiş Alman bir karakter var. Bu kadar farklı karaktere nasıl hazırlanıyorsunuz?

Çiçero gibi bir hikâye ve öyle bir rol geldiğinde gerçekten inanılmaz heyecanlanmıştım. Kolay kolay böyle alternatif işler gelmiyor. 1940’lar, bir Alman kadın ve otizmli bir çocuğun annesi oluyor olmak, böyle bir farkındalıkla rol çıkarmak benim için inanılmaz heyecan vericiydi. O yüzden Cornelia’yı çok seviyorum. Öncesinde Almanca nasıl olacak gibi nedenlerden biraz sıkıntı yaşadım. Onu bir hoca ile çalışacakken o süreç olamadı. Bir gece saat 4’te Wilma Elles ile Meryem Uzerli’yi izledim. Hangi harfleri nasıl kullanıyorlar, onları karikatürize etmeden en doğalını nasıl indirgeyebilirim diye kafa yordum.

 

burcu-biricik-5.jpg

Rolü yapmışımdır ya da yapamamışımdır bilmiyorum ama geriye dönüp baktığımda içime sinen bir performans oldu. Onun duygusuyla empati kurabildiğim noktada kendimce bir şeyler çıkarabiliyorum. Büyük bir hazırlık aşamasına girildi mi, hayır girilmedi... Ama sadece kadını, oğlunu, içinde bulunduğu şartları ve aşkını düşündüm. Bu arada kostümler, saçlar, müthiş bir dünyaymış.

 

-Artık dijital tarafta inanılmaz diziler var. Böyle bir projede yer alma durumunuz var mı?

Yer almayı isterim elbet.. Bu bizim için açılan yeni bir kapı, yeni bir platform. İlla şu an popüler olduğu için değil ama tiyatro sahnesinde olmayı nasıl istersem, dijital hayattaki o işleyişi de görmek isterim. Dijital işlerle alakalı şu anda geçiş sürecinde olduğumuzu düşünüyorum. Senaristler, yapımcılar, yönetmenler, oyuncular ve kamera arkası ekip olarak hepimizin bir takım yeniliklere, alternatif performanslara gereksinimimiz olduğunu düşünüyorum. Bu yeni platformu öğrenme sürecindeyiz. Güncelleniyoruz. Umut verici işler çıkıyoruz. İçinde bulunduğumuz toprakların duygusuna güveniyorum. Çok başarılı işlerle dünya platformlarında olacağımızı düşünüyorum.

 

-Sizin bu dijital platforma Türk yapımından beğenip takip ettiğiniz, başarılı bulduğunuz projeler hangileri?

Türk yapımı Masum’u ve Şahsiyet’i çok sevmiştim. Matematiği, renkleri, çekimi, oyunculukları, hikâyesi çok güzeldi. Atiye’yi izledim, hikâyesi beni çekti ve sekiz bölüm oturdum izledim. Rising of Empires Ottoman’ da İngilizce çekilmiş ve bence başarılı bir iş olmuş.

 

-Bugün olduğunuz noktayı nasıl tanımlarsınız?

Doğrusuyla yanlışıyla olmaktan mutlu olduğum, her şeyin basamak basamak ama sağlam bir şekilde geliştiği ve hayattaki bir takım görevlerimi tamamlayıp “tamam şimdi kendini biraz rahat bırakabilirsin” dediğim tatlı bir dönemdeyim. Bu dönemin de keyfini çıkarmaya çalışıyorum.

 

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.