Diyanet'ten Zam Talebine 'Haram' Fetvası: Kamu İşçileri Ayakta!
Hükümetin 600 bin kamu işçisine %17 zam önerdiği gün, Diyanet’in “Kamu Hakkı Dokunulmazdır” hutbesi tartışma yarattı. İş yavaşlatmanın günah, fazla ücret talebinin haram olduğunu savunan hutbe, işçilerin tepkisini çekti.
27 Haziran 2025 tarihinde, hükümetin 600 bin kamu işçisine %17’lik zam önerdiği gün, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın camilerde okunmak üzere yayımladığı cuma hutbesi büyük yankı uyandırdı.
“Kamu Hakkı Dokunulmazdır” başlığını taşıyan hutbede, kamu kaynaklarının yalnızca bugünün değil, gelecek nesillerin, yetimlerin ve ihtiyaç sahiplerinin hakkı olduğu belirtilerek, iş yavaşlatmanın günah, hak edilenden fazla ücret talep etmenin ise haram olduğu savunuldu.
Hutbede şu ifadeler öne çıktı:
“Kamu malı, bir milletin ortak hazinesidir. Kamu hizmetlerini aksatmak, görevleri yerine getirmemek ve hak edilmeyen bir ücreti talep etmek, hem büyük bir vebal hem de haramdır.”
İŞÇİLERDEN SERT TEPKİ: “HUTBEYİ MEHMET ŞİMŞEK Mİ YAZDI?”
Diyanet’in bu hutbesi, kamu işçileri arasında öfkeye yol açtı. Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinin devam ettiği bir dönemde yayımlanan hutbenin zamanlamasını manidar bulan işçiler, “Yoksulluk sınırının yarısına bile ulaşmayan maaşlarımızla geçim mücadelesi verirken, bu hutbe bize ‘verilene razı olun’ diyor,” diyerek tepki gösterdi.
İşçiler, Diyanet’in milyarlarca liralık bütçesine ve hükümetin yüksek harcamalarına dikkat çekerek, “Gece gündüz demeden çalışan bizler mi günah işliyoruz? Diyanet, dini kullanarak mevcut iktidarı ve sermaye sınıfını koruyor. Bu hutbe, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kaleminden mi çıktı?” ifadeleriyle tepkilerini dile getirdi.
İŞÇİLERİN MÜCADELESİ
İşçiler, maaşlarının yoksulluk sınırının çok altında kaldığını ve insanca yaşam taleplerinin “kamu malına zarar” gibi gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.
“Diyanet’in görevi, emeğimizin karşılığını almak için verdiğimiz mücadeleyi karalamak değil,” diyen işçiler, haklarını aramaya devam edeceklerini belirtti.
Hutbenin, ekonomik zorluklar içindeki işçilerin taleplerini bastırmak için dini bir söylemle hazırlandığını düşünen kamu çalışanları, “Geleceğimiz için mücadele etmekten başka çaremiz yok,” diyerek kararlılıklarını ifade etti.
Bu olay, Türkiye’de işçi hakları ile devlet kurumlarının söylemleri arasındaki gerilimi bir kez daha gözler önüne serdi.
Diyanet’in hutbesi, ekonomik sorunlarla boğuşan kamu işçilerinin sesini yükseltmesine neden olurken, hutbenin siyasi bir araç olarak kullanıldığına dair tartışmalar da sürüyor.
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.