Erdoğan 'Çok zor bir soru sordun' dediği konuya ne cevap verdi?

Erdoğan 'Çok zor bir soru sordun' dediği konuya ne cevap verdi?

Gençlerle geniş katılımlı bir sohbet gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medyada @RT_Erdogan hesabından gençlerle buluştu.

Ankara Atakule’de gerçekleşen programın moderatörlüğünü ise bizzat Erdoğan yaptı. Erdoğan, bir gencin sorusuna karşı, “Çok zor bir soru sordun” diyerek cevap verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle;

Beka sorununun öne çıktığı bir seçim. Zira terörle mücadelede Türkiye'nin dört bir yanında nelerin olduğunu sizler de yakından takip ediyorsunuz. Ve Mehmetçiğimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız olsun çok ciddi bir mücadele veriyorlar. Ve iyi bir netice aldığımızı düşünüyorum. Hakikaten güvenlik güçlerimizin verdiği mücadeleyle her geçen gün biraz daha huzur, refah ortamını yakalıyoruz.

SORU: Ben Mardin’den geliyorum. Dediğiniz gibi çok büyük değişiklikler var. Biz Mardin’de aşırı derecede rahatız. Özellikle genç olarak sosyal imkanlarımız arttı.

Biliyorsunuz Mardin medeniyetlerin başkenti olan bir şehrimiz. Bu potansiyeli kullanmak amacıyla, hem Ortadoğu’ya toparlanma katkısı, inovasyona olan ihtiyaçla beraber akademik anlamda katkısı olması amacıyla Mardin’de Kültür Üniversitesi düşünebilir misiniz? Eğitim sisteminde bir söz konusu olabilir mi?

SEÇİM SONUCU NETİCELERE GÖRE ADIM ATACAĞIZ

 Devletten aldıkları parayı nereye gönderiyorlardı? Kandil’e gönderiyorlardı. Bu para Mardin’de yaşayan insanlar için, yatırımlar için. Bakın şimdi karşı tarafın yine bir adayı var. nedir? Teröre bulaşmış birisi. Bu konuda kararlıyız. Üç sene bekle, beş sene bekle. Bekleyemeyiz. Şimdi bütün bunlarla ilgili GBT’leri her şeyi hazır olarak elimizde tutuyoruz. Seçim sonucu neticelerine göre adımlarımızı atacağız.

SORU: Ben Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu Gelecek Planlama sorumlusuyum. 2013 yılında siz Finlandiya’dan döndüğümüzde, bizim de oyunumuz olsun demiştiniz. Bu noktada Türkiye’nin bu dijital yolculuğunda gençleri nerede görüyorsunuz? Ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Zaten şu an dijital yolculuğun içinde bizzat gençlik var. bizim jenerasyon sizler kadar aktif yer almıyor. Sizler şimdi artık öncü olmaya aday konumundasınız. Çanakkale ile ilgili o hatırayı dile getirmiş olmanız da beni ayrıca mutlu etti. Çanakkale’yi bilirsek kurtuluş mücadelemizin ne olduğunu anlarız. Gerek Gazi Mustafa Kemal, gerek onunla birlikteki Seyit Onbaşılar, On Beşliler dediğimiz yavrular nasıl bu savaşı verdiler ve bugünkü vatanı onlar bize hediye ettiler. Bu bizim mesuliyetimizi daha da arttırıyor. Çanakkale Boğazı başta olmak üzere burası geçilse girilecek yer neresiydi? İstanbul… İstanbul öyle bir hedef ki, Konstantinapol olayını hazmedemeyişlerinin sebebi o. Hedefleri buydu. Fakat ecdadımız buna imkan vermedi, fırsat vermedi. Ve bunu unutmuyorlar, hazmedemiyorlar. Hazmedemedikleri için de işte orada, 51 Müslümanı Cuma namazı esnasında şehit ettiler.

YERLİ OTOMOBİL İSTEĞİ

SORU: Biz ülkemizde yerli arabalarımız olsun, insanlar Türk markalarını tercih etmiş istiyoruz. Bu konuda faydalı olmak istiyoruz. Bize ne söyleyebilirsiniz?

Büşra kardeşim bununla ilgili çok kararlı adımlarım oldu. Bunu yapabilecek olan firmalar var. Güçlü firmalar bunlar. Her türlü teşviki desteği kendilerine vermemize rağmen işi biraz hafiften alıyorlar. En son yine bu konuda, sanayi ve teknoloji bakanımızın yaptığı görüşmeler var. Ve işte biz cumhurbaşkanımızla görüşelim. Ben de kendisine dedim, görüşelim. İstediğim şey belli, bizi oyalamasınlar. Yoksa başka arayışlar içine girmek zorunda kalacağım. Artık buna tahammülümüz yok. Bir an önce adımımızı atacağız. Gerekirse yurt dışından yatırımcılar bulacağız. Türkiye’den de ortak yatırımcılar vereceğiz. Onlarla ortaklaşa, bu işi ortak proje olarak hayata geçirmenin adımlarını atacağız.

Bütün mesele bu ülkenin evlatlarının millilik-yerlilik meselesidir. Bu biraz da gerçekten ciddi manada inanmak meselesidir. Ben bu ülkenin evladı olarak bu ülkede bunu yapmalıyım, yaparım ve ülkemin de sanayisine teknolojisine katkıda bulunurken, ciddi manada da istihdam sağlarım. Kim için? Sizler gibi gençlerimiz yetiştiği zaman, bu ülkede otomotiv sanayiinde bilişim teknolojisinde şunlar var.

SORU: Sizin de yerel seçimler sona erdikten sonra üniversite kampüslerinin modernleşmesi, akıllı şehirler gibi projeleriniz konusunda ne gibi süreçlerde buluşacağız. Türkiye olarak hedefimiz nedir?

Tabi sen haklı olarak buranın 17 sene önceki halini bilmiyorsun değil mi? Şu anki havalimanı değil, körükler falan yok. Havalimanından Ankara’ya gelmek için üç gidiş üç geliş yollar yok. İlkel, çukurlar, çamurlar böyle bir Ankara. Burası Başkent ya… Ama bizim hemen ilk işimiz Ankara’ya bu havalimanını yaptık, şu andaki mevcudu.

O zaman Melih bey de hemen yolların yapımına başladı. Üç geliş, üç geliş yollar da yapıldı. Bugün Batının birçok ülkesinde olmayan havalimanımız ve şehre giriş çıkışlarımız var. Aynı şey İstanbul için geçerli. Ve İstanbul’da şu andaki havalimanının olduğu yeri inşallah Millet Bahçesi’ne çeviriyoruz. Burası 1 milyon 300 metrekare alan. Bir de iş adamlarına yönelik bir bölümü onlara ayırıyoruz, onlar yine uçaklarıyla insinler diyoruz. Büyük alanı Millet Bahçesi olarak yapacağız. Bir de fuar alanı yapıyoruz. Bütün bunların yanında mesela şimdi ilk defa bu yıl yeni havalimanında Etnospor olarak büyük bir TeknoFest yapıldı. 600 bin izleyicisi oldu.

Bu sene TeknoFest bunu şu anda mevcut havalimanında yapacak. Hedefleri ne biliyor musunuz? 1 milyon genç oraya gelecek diyorlar. Peki kimler geliyor buraya daha çok? Sizin gibi bilişim teknolojisi, elektronik mühendisliği… Yarışmalara da katılıyorlar. Meslek lisesinden yavrularımız da var. Aramızdaki bu mesafeyi kısa zamanda kapatacak ve bunları aşacağız.

CHP’nin adayı olan zat da Ankapark’a karşı çıktı. Nerede hayırlı bir iş yapsanız hemen bunlar karşımıza çıkıyor. İstemezük diyorlar.

Birkaç ay içerisinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki kütüphanemizi bitiriyoruz. Benim şimdi büyük kızım İndiana’da okurken, zaman zaman kendisini aradığımda neredesin kızım? Okuldayım. Bu saatte okul olur mu? Burada kütüphane 24 saat açık… Biz neden yapmayalım, biz de yapalım dedik. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne o muhteşem kütüphanesini yapıyoruz. İnşallah hepiniz oranın tadını alacaksınız.

SORU: Önce HDP’yi PKK yanlısı ya da PKK terör uzantılı olarak söylediniz, söylüyorsunuz. Dolayısıyla ittifak partileri de bunlarla birlikte işbirliği içerisinde teröre yandaş olarak ifade ediyorsunuz. Daha öncesinde de çözüm sürecinde AK Parti aynı olmasa da temasta bulundu. Ne değişti? Bizim kafamızda böyle soru var. Aydınlatırsanız teşekkür ederim.

HDP malum, PKK’nın siyaset kanadıdır. Zaman zaman siyaset kanalı olmayı dahi hazmedemeyip; mesela çıkıyor kadın diyor ki “Biz sırtımızı YPG’ye PYD’ye dayadık” diyor. Oraya sırtını dayadığını söylüyor. Bunlar akıllı bir siyasetçi olsa, sırtını oraya dayasan bile bunu söyleme. Bunu söyleyecek duruma geldiler. Aynı şey Demirtaş… Ne diyor? “Biz bölücü örgüt başının heykelini dikeceğiz” diyor. Bu adamlar şirazesinden çıkmış. Bunları izah etmemiz için daha başka bir şeye gerek yok.

Fakat bunlara oy veren kardeşlerimizi bizim uyarmamız lazım. Mesela bir tanesi çıkıyor, “Kürdistan’da oylar HDP’ye, batıda da AK Parti ile MHP’ye oy yok” diyor. “Çökerteceğiz” Tabi siz gençler bunu çok çok iyi biliyorsunuz. Benim ülkemde Kürdistan diye bir bölge var mı? Bu ifadeyi kullanmak demek ne demektir biliyor musunuz? Bizim bu vatan topraklarını bölme operasyonudur. Bu tarihimize ihanettir. Sen benim topraklarımı nasıl bölücü ruhla, Kürdistan diyebilirsin. Kürdistan nerede var? Irak'ın kuzeyinde var. Al yanına senin gibi düşünenleri defol git Kuzey Irak’taki Kürdistan’da yaşa.

İTTİFAKLAR VE 15 TEMMUZ GERÇEĞİ

Biz Cumhur İttifakı olarak her şeyimiz açık. Biz MHP ile ittifakımızı yaptık, yola devam ediyoruz. Ve devam edeceğiz. Temennim odur ki 15 Temmuz katil FETÖ’nün operasyonu neticesinde MHP ile kurduğumuz bu ittifakın pazara kadar değil mezara kadar devamını sağlamaktır. Kaldı ki bir şey daha var. Bilmeyenler bunu bilsin isterim. Mesela 7 Ağustos Yenikapı ruhu diye ifade ettiğimiz o toplantıda, ben arkadaşlarıma dedim ki Bay Kemal’i de davet edin. Ve telefonla aradılar. Gelemeyeceğini bize CHP’nin özel kalemi, benim özel kalemime söyledim. Fakat öyle bir baskı herhalde kuruldu ki, Cumartesi miting var, Cuma akşamı geleceğini bildirdiler.

Daha sonra Yenikapı ruhunu tanımadığını söyledi. Onu da geçelim; 15 Temmuz gecesi biz Marmaris’teyiz. Damadım, eşim, kızım, torunlarım beraber. Tabi olay patlak verince biz oradan hareket ettik. Ben son ana kadar pilota nereye ineceğimizi söylemedim. Dedim ben belli noktaya geldikten sonra sana söyleyeceğim dedim. Meğerse 23.15’te Bay Kemal Atatürk Havalimanına inmiş, oradan FETÖ’cüler, tankların arasından alıp Bakırköy Belediyesi’ne götürmüşler. Bütün operasyonu kahvesini yudumlayarak takip ediyor.

Biz çözüm süreci olayında da tabi biz özellikle biz tepe noktadan öte bizim tabanı bütünleştirme hareketi olarak, çözüm sürecini biz onlarla değil; Dolmabahçe’deki benim çalışma ofisimde bütün kanaat önderlerini oraya davet etmek suretiyle oturup yaptık. Bunun için ilim adamları, kültür sanat adamları vardı, onların da temsilcileri vardı. Orada bu şekilde de konuştuk. O toplantılara katılanlar 100 civarında. Bunları biz çalışmalara gönderdik. Yazarlar hepsi topladılar, görüşmeler yaptılar vesaire… Ama bunlar ne yazık ki orada alınan kararlara sadık kalmadılar. Bunu da ilk seçimde gösterdikleri gibi, dağlardaki emre uymak suretiyle aldığımız kararların aksine hareket ettiler.

Şu andaki malum zillet ittifakı, gerek benim ifademle illet ittifakı; bunlarla bizimki birbirine benzer bir şey değildi. Zaten bitti, bundan sonra da aramızda ittifak, görüşmek; zaten onlarla olan bir şey değildi. Dediğim gibi kanaat önderlerinin de katıldığı çalışmalardı. Temenni ederim ki şu anda bizim doğuda yaptığımız çalışmalar tarihte olduğu gibi… Çünkü benim oradaki mazim çok eskidir. Gençlik yıllarımdan itibaren orada çalışmalarım var. İnşallah bu işleri çözeriz. Barış bölgeye hakim olur. Çünkü hakim olması lazım ki oraya yatırım gelsin. Bu olmazsa güneydoğuya yatırım beklemeyelim. Ama halledersek, yatırımcılar yatırım yapmayı istiyorlar.

SORU: Gençler için pek çok yatırım ve proje gerçekleştirdiniz. Biz gençlik olarak beklentilerinizi karşılayabildik mi?

76 üniversiteden 206 üniversiteye çıktık. Bir şeyi biz planladık. Dedik ki, biz üniversiteyi gençliğin ayağına götürelim. Çünkü benim öyle fakir, garip gureba vatandaşım var ki, çocuğunu üniversiteye gönderecek durumda değil. Niye? Güvenemiyor. Benim çocuğum Ankara’da İstanbul’da nasıl okuyacak? Mali imkanı var mı yok mu? Zaten üniversiteye hazırlanırken, FETÖ’cülerin dershanelerinde, varsa bileziklerini satıyordu. Ama biz bunu tersine çevirince artık üniversite ayağına geldi. Üniversitenin olmadığı ilimiz yok.

Bunların yanında biz bir adım daha attık. Yurtlarımızın sayısını yoğun biçimde çoğalttık. 17 yıl önce 1 milyon 656 bin olan üniversite öğrenci sayımız bugün 8 milyon 31 bine ulaştı. Niye? Önünü açarsan, zemin açarsan işte burada olduğu gibi 1’e 7 kat var.

Ankara Şehir Hastanesi’nde mesela, bazı profesörlerimizi gördüm. Bunlar tekrar bu hastanelere geri döndüler. Bazı planlarımız, programlarımız var. İnşallah yurt dışındakileri buraya geri çekeceğiz. Herkes mali, şudur budur. Gerekirse bunu da sağlayacağız. Bunu da bu şekilde başaracağız. Bizim sizden ne beklediğimizden öte; biz diyoruz ki okuyun, düşünün, uygulayın, neticelendirin. Ondan sonra da siz bizden ne istiyorsanız isteyin.

YAŞLILARA KARŞI UYGULAMALARA KARŞI ELEŞTİRİLER

SORU: Yaşlılara, kadınlara çocuklara birçok şey yapılıyor. Yaşlılarımız ücretsiz biniyor. Bu durumda haksız eleştiriler aldığınız zaman modunuz düşüyor mu? Hevesinizi kırıyor mu bu durum?

Sonra başbakanlığım döneminde bunu daha da yaygınlaştırdık. Buna katılmayan CHP’li belediyeler oldu. Ben ilk belediye başkanlığım döneminde burs olayına girdiğim zaman, bunu AYM’ye CHP taşıdı. O zaman ki AYM, bizim bu burs olayını yasakladı. Ne zaman ki Başbakan oldum, bunu biz tekrar gündeme getirdik ve burs krediyi vermeye başladık.

CHP’nin gençlikle münasebetleri noktasında aldananlar var. Benim genç arkadaşlarımın bunu bilmesi lazım. Daha sonra biz mücadelemizi sürdürdük ve tekrar AYM’den de önünü açtık. Şimdi de veriyoruz. Burada bizim yaşlılarımıza yönelik bir yaklaşımı sağlamayan bir ana muhalefet var. Bunlar bizim her şeyimizi borçlu olduğumuz büyüklerimiz. Bu imkanları tanısak ne kaybederiz? Hızlı trende vesaire biz de bu destekleri veriyoruz.

SORU: Ben de bir mühendis olarak işsizim. İşsizlik için planladığınız şeyler var mı?

İşsizlik olayı zaman zaman mevsimsel. Bu mevsimler işsizliğin tırmanışta olduğu dönemler. Ama şimdi şöyle yaz ile birlikte işsizlikteki durum değişecektir. Bu olumlu istikamette gelişecektir. Ben inanıyorum ki bu tek haneliye de inşallah inecektir. Ama şunu bilmenizi istiyorum. Mühendisti mimardı bu alanlarda olanların işsiz kalmasını ben düşünemiyorum. Onlar bu ülkede kesinlikle iş sahibi olurlar. Çünkü özel sektör dahi bu tür mühendislere ihtiyacı olduğunu söylüyorlar. Hele hele şimdi Ankara’nın merkezi zaten bir çekim alanı oluşturacak. Savunma sanayinin merkezi Ankara. Ankara’nın çok ciddi ihtiyacı olacak. Binler, belki de on binler inşallah burada yer alacak. Endişe etmeyin.

SORU: Sayın Bahçeli 'zillet' siz 'illet ittifakı' diyorsunuz. Muhalif kesim bunu halka dediğinizi söylüyorlar. Siz bu tanımı neye göre yapıyorsunuz ve muhatabı kimdir?

Bunun muhatabı olarak kesinlikle ne HDP’ye, CHP’ye olsun sözde İYİ Parti olsun bunların tabanına yönelik değerlendirme değildir. Bu tamamen yönetici kadrolarına yönelik bir ifadedir. Ben bu partilere oy verenlere terörist diyecek kadar vicdansız değilim. Ama sözde İYİ Parti’nin başındaki hanım, “Benim terörist vatandaşlarım. Size böyle diyen cumhurbaşkanı” Bununla ilgili ne gerekir? Ben de kendisine hemen avukatlarım vasıtasıyla davayı açtım. 250 bin liralık manevi tazminat davası açtım. Sadece bununla bırakmayacağım tabi. Bu iş cezai süreci gerektiriyorsa ceza davası da açacağım. Vatandaşlarıma özellikle terörist deme noktasına beni taşıyan bir anlayışa hukuk devleti içerisinde hakkım neyse bunu ararım. CHP için aynı şey geçerlidir. HDP için de aynı şey geçerlidir.

“ÇOK ZOR BİR SORU SORDUN”

SORU: Ülkemizde diğer sektörlere göre, geri planda kaldığını düşündüğünüz daha fazla yatırım yapmamızı düşündüğünüz bir sektör var mı?

Çok zor bir soru sordun. Tabi dünyada şu anda üzerinde en çok durmamız gereken ileri teknoloji dediğimiz inovasyon ki bunlardan bir tanesi. Bir de tabi özellikle bizim bilişim teknolojisinde çok daha iyi bir konuma gelmemiz lazım. Bilişim teknolojisiyle yazılım önem arz ediyor. Bunda iyi bir konuma Türkiye’nin gelmesi lazım.

Güzel bir çalışma, özel sektör de biz de üniversitelerimizin de ciddi çalışmaları var. Az önce İHA’larla girdik. Bizim otomotiv sektöründe ki en önemli ihracat kalemimiz otomotiv sektörümüzdür. En geniş destinasyon alanına sahip olan THY’dir. Ama istiyoruz ki sadece destinasyon ile ulaşım değil, biz bir de artık bu işin üretimine geçelim diyoruz. Çok acelemiz yok, bir otomotiv gibi değil. Bir de ürettiğini satmak… Ama hiç değilse bunların motorlarını üretmekte mesafe almamız gerekiyor.

Bütün bunlarla TAİ’nin atması gereken adımlar var. Onlar bu çalışmaları yürütüyorlar. Buralardan elde edilecek imkanlar, burada bulunan ağırlıklı mühendis arkadaşlarımız için iş alanlarını doğuracaktır.

SORU: Biz öğrenciyken etkinlik oluyor, yoruluyoruz. Siz üç dört miting yapıyorsunuz. Hala dinç görüyoruz sizi. Bunu nasıl sağlıyorsunuz? Gençlik sırrını alalım?

Gençlik sırrı da olsa artık yaş malum bir yere geldi. Gayri meşru olan herhangi bir durumumuz söz konusu değil. Sigara içmeyiz, alkol almayız, uykumuza dikkat ederiz. Bütün bunlar olduğu zaman dinç duruyorsunuz. Şu anda kampanya sebebiyle sporumu yapamıyorum. Ama hemen önümüzdeki haftadan itibaren spor faaliyetlerine de devam edeceğim. Bunlarla birlikte süreci devam ettiriyoruz. Gıdamıza dikkat ediyoruz.

Sağ olsun evde de hanımefendi bizi ciddi manada sıkıştırıyor. Her şeyi yememize de müsaade etmez. Kendisi aynı zamanda alternatif tıpçıdır. Mümkün olduğunca dikkat ediyoruz. Ama sizler de bence sporu ihmal etmeyin. Özellikle aletli-aletsiz sporu yapmanızda büyük fayda var diye düşünüyorum.

GENÇLER İÇİN ANKARA’DA PROJE VE YATIRIMLAR

SORU: Ankara’daki gençler için ne düşünüyorsunuz? Bizim için düşünceleriniz, faaliyetleriniz, yatırımlarınız ne olacak?

ÖZHASEKİ: Projeleri hazırlarken arkadaşlarımızla öğrencilerin neye ihtiyacı var diye çok çalıştık. Çay çorba çamaşır… Birinci proje bu. Genelde kahvaltı etmeden okula gidenler öğleni bekliyorlar. Üniversite kapılarında daha önce de yaptım. Bir araç içerisinde çorba… Tam okula girerken bardağıyla çorbasını içip gidebiliyor. Erciyes Üniversitesi’nin kapısına koyduk.

Çamaşır daha çok zorluyor. Bodrum katlarınızda çamaşırhane için yer verir misiniz diye… “Hazır” dediler. Öğrencimiz sabah poşetiyle bıraksın, akşam tertemiz götürsün.

Millet kıraathanesi gibi yurt dışında adı “uyanık kütüphane” diyorlar. Bunu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne devasa eser koydunuz. Ama üniversitelerin bulunduğu bölgelerde de butik şekilde 24 saat açık kütüphaneler. Çayının, ufak tefek atıştırmaların olduğu kütüphaneler için 10 ayrı yer belirledik.

Ayrıca gençlerimiz ders çalışıyorlar. Ama bir kültür sanat ve sporla uğraşmazsa, Allah korusun kötü yollara gitme ihtimalleri yükseliyor. Saraçoğlu Mahallesi gündemimizde, çok güzel evler var. o evlerin her birini sanat dallarına ayırmayı planlıyoruz. Orada ağaçlar bile tescilli. Her bir binada kültürün sanatın bir dalını icra edeceğimiz bir buluşma noktası olarak gördük.

Ankara’daki ilk opera binasını biz yaptık. Külliyenin içerisinde opera binası yaptık. Gençliğin de tüm halkımızın katılacağı bir mekan haline getirdik.

Bir de nasip olursa aynı şekilde İstanbul’da bir Harbiye Kongre Merkezimiz var, Haliç Kongre Merkezimiz var, bunlar hep bizim yaptıklarımız. Şimdi de AKM’yi yıktık, temelini attım. Şimdi de AKM’yi de Türkiye’nin en büyük opera binası olarak inşa ediyoruz. Ama çok çok modern ve dünyadaki opera binalarıyla yarışacak bir proje olarak görüyoruz. İnşallah çok uzun da sürmeyecek. 2020 gibi falan orayı bitireceğiz, belki 2021’e sarkabilir.”

SİYASETCAFE.COM 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.