Gül "harekete" geçti! Süper koalisyon!

Gül "harekete" geçti! Süper koalisyon!

Abdullah Gül’ün son KHK ile yaptığı çıkış ve ziyaretleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arasındaki tüm köprüleri attığı, CHP, İYİ Parti ve HDP ile yeni bir koalisyon arayışlarına yelken açtığı şeklinde yorumlanıyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül arasında yaşanan kriz giderek büyüyor. Son KHK ‘yla ilgili “Kaygı verici” açıklaması yapan Abdullah Gül’e yanıt veren Erdoğan, “Hayırdır, bir anda bu iştiyak, bu heves, bu hız, bu tepkisellik nereden çıktı? Bu bozgunculuk merakının sebebi nedir” sözleriyle yüklendi. “Gerekli gördüğüm durumlarda görüşlerimi açıklamaya devam edeceğim” diyerek rest çeken Gül’ün ise 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için harekete geçtiği değerlendiriliyor.

HDP GÜL’Ü SORUMLULUK ALMAYA DAVET ETTİ

Daha önce Abdullah Gül’ün 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlık yaptığı yönünde çokça bilgi paylaşılmış, değerlendirmeler yapılmıştı. Gül, hazırlık iddialarına uygun olarak, yoğun bir 2017 mesaisi yaptı. Yılın son üç ayında 4 yurtdışı ziyareti yapan Gül’ün yurtiçinde de yoğun faaliyet yürüttüğü öğrenildi. Siyaset sahnesinden çekildiğini söyleyen Gül’ün iç ve dış gezi programında yoğunlaşması, Batı başkentlerinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a alternatif bir seçenek oluşturma planı çerçevesinde değerlendiriliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gül’le görüşmesi ve benzer kaygıları paylaştıklarını açıklaması, ardından HDP’nin Gül’ü sorumluluk almaya davet etmesi de Gül hakkındaki iddiaları kuvvetlendiriyor. Ayrıca Gül’ün Twitter mesajının Bülent Arınç, Sadullah Ergin’in de aralarında bulunduğu bazı isimler tarafından paylaşılması da dikkatlerden kaçmadı.

Emekli olmasına rağmen devletin 17 aracı ve beraberindeki bir ekiple sürekli eski bakanlar, gazeteciler, işadamları ve eski büyükelçilerle bir araya gelen Gül’ün, 2017 faaliyetleri şöyleydi:

KATAR’A “DAYANIŞMA” ZİYARETİ

Abdullah Gül, Katar’ın teröre destek verdiği iddiasıyla Suudi Arabistan öncülüğündeki kimi Arap ülkeleri tarafından yaptırımlara uğraması üzerine 3-4 Ağustos tarihlerinde “dayanışma ziyareti” adı altında başkent Doha’ya gitti. Kalabalık bir heyetle Doha’ya ulaşan Gül, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ve selefi olan babası Hamad bin Halife Al Sani’yle görüştü.

Gül’ün aktif görevde olmamasına rağmen, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Katar ziyaretinden 11 gün sonra Doha’ya gitmesi, siyasi kulislerde tartışmalara neden olmuştu.

PRENS SELMAN İLE DE GÖRÜŞTÜ

Gül’ün geçen yıl içerisinde yaptığı en önemli yurtdışı temaslarından biri Suudi Arabistan ziyaretiydi. Eylül ayında düzenlenen ziyarette Gül, Suudi Arabistan’da Kral Selman bin Abdülaziz ile bir araya geldi. Türkiye ve Suudi Arabistan ilişkilerinin ele alındığı belirtilen ziyarete ilişkin ayrıntı verilmedi. Suudi Arabistan, Trump’ın başkanlığı gelişiyle birlikte ABD ve İsrail ile yakın ilişkilerini geliştirmiş, ülkenin önde gelen pek çok ismini yolsuzluk iddiasıyla tutuklamıştı. Gül’ün “Ilımlı İslam’a geçiyoruz” diyen ve tutuklamalar sürecini yöneten Veliaht Prens Selman’la görüşmesi de dikkat çekti.

İNGİLTERE’NİN ADAYI MI?

Abdullah Gül, Suudi Arabistan ziyaretinin ardından İngiltere’ye geçti. Burada Mütevelli Heyeti Üyesi olduğu Oxford İslam Araştırmaları Merkezi’nin toplantısına katılan Gül, çeşitli temaslarda bulundu. Ziyarete ilişkin Aydınlık’a konuşan bir kaynak şunları söylemişti:

“İngiltere Cumhurbaşkanı adayını belirledi: Abdullah Gül! Amerika itiraz etmiş. ‘Risk almaz, Cumhurbaşkanlığı’nı tepside ister’ demiş. İkna etmişler. Tereddüt gösterseler de ‘tamam’ demişler.

Gül yalnız değil. Davutoğlu’nun adı da Gül’le anılıyor. Ekonomi önemli. Ekonominin başına da Ali Babacan düşünülüyormuş. Yani, ABD’nin yedeklerine, ‘kaptan’ bulunmuş. Gül, CHP, HDP, Akşener’in partisi, Davutoğlu, Babacan, ... uyum içinde çalışırlar.”

GÜL’ÜN İNGİLTERE ZİYARETİ

Abdullah Gül’ün 2017 yılı içerisinde resmi internet sitesine işlenmeyen bir İngiltere ziyareti daha oldu. Fatih Altaylı’nın bir yazısı üzerine yine Altaylı’ya açıklama yapan Gül’ün Özel Kalem Müdürü, 2017 yılında iki İngiltere ziyareti yapıldığını söyledi. 20-22 Şubat tarihleri arasında yapılan ilk ziyarette eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’in kurduğu ‘Din ve Politika Vakfı’nın düzenlediği bir panele katılan Gül, burada ‘Küresel İstikrarda Türkiye’nin Rolü’ başlıklı bir konuşma yaptı.

Daha önce Akit TV’de yapılan bir haberde de Abdullah Gül’ün yeni bir partinin kurulması amacıyla Ürdün’de İngiliz siyasetçilerle buluştuğu iddia edilmiş, Gül’ün yeni partinin kurulması amacıyla “Batı’yla dirsek temasında” olduğu belirtilirken kanal, eski İngiltere Başbakanı Tony Blair’i ima etmişti.

YURT DIŞI GEZİLERİ MERCEK ALTINDA

Gül, Arabistan ve İngiltere’nin ardından 13-14 Kasım tarihlerinde Kazakistan’ın başkenti Astana’da 3.’sü düzenlenen “Astana Club 2017” etkinliğine katılarak burada çeşitli görüşmeler yaptı. Aralık ayında ise Çin’in Wuhan şehrinde düzenlenen TOJOY Yatırım Forumu’na katılan Gül, burada da pek çok işadamıyla bir araya geldi. Gül’ün siyaset dışında iş dünyası ve kanaat önderleriyle de görüşmesi dikkat çekti.

AŞİRET LİDERLERİYLE BULUŞMA

Gül, yurtdışında olduğu kadar yurtiçinde de yoğun bir faaliyet yürütüyor. Forumlarda, konferanslarda, açılışlarda sık sık konuşan Gül’ün en dikkat çekici ziyareti ise geçen Ekim ayında Şanlıurfa’ya düzenlediği ziyaret oldu. Bu ziyarette Gül’ün, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde etkili 28 aşiret reisiyle buluştuğu öğrenildi. Aydınlık’ın ortaya çıkardığı bu görüşme daha sonra Gül’e yakın isimler tarafından da teyit edildi

AK PARTİ’DE “GÜL” RAHATSIZLIĞI

HÜKÜMET’e yakın isimlerden Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, dünkü yazısında Erdoğan-Gül kavgasına ilişkin önemli bilgiler verdi. Abdullah Gül’ün de farklı bir faza geçtiğini, böylece ikili arasında ilk kez açıktan bir mücadele yaşandığını belirten Selvi, şöyle devam etti:

“Bu mücadelenin tek bir adı var. O da 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi. Kulis bilgilerini paylaşacağım ama ondan önce sizi AK Parti’nin 29 Aralık Cuma günü yapılan bu yılın son MYK toplantısına götürmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan orada, KHK’daki düzenleme üzerine kopan fırtınaya değiniyor. Muhalefetin itirazlarından ziyade Abdullah Gül’ün kampanyaya destek vermesinden rahatsızlık duyduğunu ifade ediyor. İşin KHK tartışması olmaktan çıkıp bir siyasi eyleme dönüştüğünün altını çiziyor. Hatta, eğer böylesine bir kampanya başlatılmasa tartışmaya neden olan ‘devamı’ ibaresinin üzerinde yeniden düşünebileceklerini söylüyor. ‘Ama burada maksat farklı’ diyor. Erdoğan, Gül’ün Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin ortak adaylığına göz kırptığını düşünüyor. Bu çıkışı, liderliğinin test edilmesi olarak görüyor. O nedenle açıktan mücadeleye girişme kararı alıyor. Abdullah Gül konusunun üzerindeki şimdiye kadar örttüğü ‘suskunluk şalı’nı çekip alıyor.

METİNER, “SİYASİ İTLER” DEMİŞTİ

AKP Milletvekili ve Star gazetesi yazarı Mehmet Metiner de isim vermeden Abdullah Gül’ü sert ifadelerle eleştirdi. Metiner, “Darbeci teröristlere gül dağıtanlardan olmayız!” başlıklı yazısında “Kafasında ‘hinlik ve muğlaklık’ olanlar KHK’da muğlaklık olduğunu söylüyorlar” diyerek isim vermeden Gül’ü hedef aldı.

Metiner yazısının sonunda ima yoluyla eleştirdiği Abdullah Gül’ün “devam edeceğim” sözlerine gönderme yaparak, “Varsın o darbeci teröristlerin ‘siyasi itler’i ürümeye devam etsinler” dedi

GÜL, İYİ PARTİ VE CHP KOALİSYONU

GÜL’ün yoğun siyasi faaliyetleriyle ilgili yazı kaleme alan isimlerden biri de Abdurrahman Dilipak oldu. 28 Şubat’tan sonra Gül’ün, “ABD ve AB ülkelerindeki birtakım strateji kuruluşları ile yakın ve sıcak bir temas kurduğuna” değinen Dilipak, Gül’e destek veren çevrelerin, Gül’ün İyi Parti ve FETÖ’nün de desteğiyle CHP ile koalisyon ortağı olacağını düşündüklerini söylüyor. Dilipak yazısını şöyle bitiriyor: “Gül’ün sosyolojik tabanı yok. İdeolojik bir tabanı da. Eylemlerinde ‘Stratejik bir derinlik’ de yok. Yani gerçek anlamda bir başarı ihtimali yok. Ama eğer AKP’yi yaralamak, Erdoğan’ı düşürmek başarı ise, FETÖ’ye basamak olmak bir başarı ise onu bilmem. Ama bu millet belli olmaz, bu girişimi yeni bir ‘15 Temmuz’ olarak algılarsa Gül ve ona destek verenlere yazık olur.”

siyasetcafe.com

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.