Kriz inşaatı fena vurdu: İşsizlikte inanılmaz rakam

Kriz inşaatı fena vurdu: İşsizlikte inanılmaz rakam

Türk lirasının değer kaybı, faiz oranlarının yükselmesi, girdi maliyetlerinin artması Türk ekonomisinin itici gücü olan inşaat sektörünü de olumsuz etkiledi.

Türk lirasının değer kaybı, faiz oranlarının yükselmesi, girdi maliyetlerinin artması Türk ekonomisinin itici gücü olan inşaat sektörünü de olumsuz etkiledi. Ekonomik krizin etkileri verilere de yansıdı.

Türkiye genelinde 2018’de satılan konut sayısı bir önceki yıla kıyasla yaklaşık 34 bin azalarak (yüzde 2.4) 1 milyon 375 bin 398 oldu.

“Gayrisafi Milli Hasıla”da payı yüzde 8 civarında olan, imalat ve genel sanayinin önemli bölümüyle de bağlantılı inşaat sektöründeki daralma işkolu istatistiklerinde de kendini gösterdi. Sektörde 2017 yılında yaklaşık kayıtdışı ile birlikte 2 milyon 186 bin kişi çalışırken son altı ayda bu sayı önemli ölçüde düştü. Son altı ayda işini kaybedenlerin sayısı Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar’ın ifadesiyle 550 bine yaklaştı.

Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, önceki gün Ankara’da gazetecilerle bir araya geldi. 52 bini aşkın üyesiyle Yol-İş’in Türkiye’nin en büyük sendikalarından biri olduğunu belirten Ağar, kamuda taşeron işçilik sorununu Türkiye’nin gündemine Yol-İş Sendikası’nın getirdiğini vurgulayarak, “Önce Karayollarındaki taşeron işçileri sendikamıza üye yaptık. Daha sonra bu işçilerin muvazaalı olarak çalıştırıldığıyla ilgili davalar açtık. Davaları kazandık. Yargı kararlarının uygulanmaması üzerine mitingler düzenledik.

insaat-sektoru-siyasetcafe.jpg

‘KADRO MÜCADELESİNE YOL-İŞ ÖNCÜLÜK YAPTI’

Birileri bugün sahiplenmek istese de gerçek, Türkiye’de taşeron işçilerin kamuda kadroya geçirilmesinin öncüsü ve önderinin Yol-İş Sendikası olduğudur. İlk olarak 30 Nisan 2015’te 6 bin 500, bir yıl sonra da 3 bin 500 Karayollarında çalışan Yol-İş üyesi taşeron işçimiz kadroya kavuştu. Bizim bu kazanımlarımız daha sonra farklı kurum ve kuruluşlardaki 900 bin taşeron işçisinin kadroya alınmasının temelini oluşturdu” ifadelerini kullandı. İnşaat sektöründe yaşanan daralmadan bahseden Ağar, Temmuz 2018’de 1 milyon 805 bin olan işkolundaki toplam işçi sayısının Ocak 2019’da 1 milyon 260 bine düştüğüne dikkati çekti. Ağar, böylece sadece 6 ayda 545 bin kişinin işten çıkartıldığını bildirdi.

‘KARARNAMEYLE ÇALIŞMA BARIŞI BOZULDU’

Ağar, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) kapsamında 900 bine yakın taşeron işçisinin kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrolarına alındığı anımsattı ancak bu kanundan binlerce çalışanın da faydalanamadığını da söyledi. Ağar, kimilerinin kadroya alınırken kimilerinin alınmasının çalışma barışını bozduğunu vurguladı. Kadroya geçen işçilerin Yüksek Hakem Kurulu’nun yaptığı toplu iş sözleşmesi dışına çıkamamasını eleştiren Ağar, şöyle konuştu:

‘CUMHURBAŞKANI’NA MEKTUP GÖNDERDİK’

“696 KHK ile taşeron işçileri çok daha mutlu olmadılar çünkü bu kapsamda kadroya geçen arkadaşlarımız, Yüksek Hakem Kurulu’nun yapmış olduğu toplu iş sözleşmesinin getirdiği hakların dışına çıkamıyor. Bu nedenle ücretlerine altışar aylık dönemlerde sadece yüzde 4’er zamlar uygulanıyor. 2020’nin 10’uncu ayına kadar arkadaşlarımız bu belirlenen ücretlerin dışına çıkamayacak. Kararnameye müdahale ettik ancak değiştirilmedi. Bilinçsizce hazırlanmış kararnamedir. Eğer Yüksek Hakem Kurulu’nun belirlediği artış zorunlu olmasaydı şu an sosyal hakları hariç en az 3 bin 500 lira para alacaktı işçiler. Ancak şu an asgari ücret alan da var biraz üzerinde olan da... Açıkçası bu kararnameyle çalışma barışı bozuldu.”

Kadroya geçen çalışanların 2019’daki toplu iş sözleşmesinden faydalanması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yolladıklarını ifade eden Ağar, “Türk-İş yönetimi olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza kadroya geçen taşeron işçilerin 2019’daki toplu iş sözleşmesinden faydalanması talebini içeren bir mektup gönderdik. Bu konuda olumlu adımların atılmasını umut ediyoruz” diye konuştu.

Kadro için dava açacaklar

Yol-İş Genel Başkanı Ramazan Ağar, Karayollarında 10 bin, kamuda da 100 bin civarında çalışanın kadroya geçemediğini hatırlatarak, “10 bin kişi karayollarında asıl işi yapıyor. Dava açmayı düşünüyoruz. 10 bin arkadaşımızın kadro hakkı için mücadele edeceğiz” dedi.

‘SENDİKANIN OLDUĞU İŞYERİNDE VERİM ARTAR’

Diğer işkollarında olduğu gibi inşaat işkolunda da örgütlenme sorunu yaşandığını belirten Ağar, şunları belirtti: “Büyük firmalar işyerinde sendikanın olmasını ister çünkü sendikanın olduğu işyerinde hem iş verimi artar hem de iş barışı söz konusu olur. Sendikal örgütlülüğün olduğu işyerinde işveren daha çok kazanır. Bunu, sendikal örgütlülüğün uzun yıllardır olduğu Türkiye’nin önde gelen birçok şirketinde memnuniyetle görebiliyoruz.'

SİYASETCAFE.COM

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.