Matruşka gibiler: Türk medyasının acayip ilişkileri

Matruşka gibiler: Türk medyasının acayip ilişkileri

Gazeteci Cüneyt Özdemir, YouTube yayınında Nazlı Ilıcak'ın kızı Aslı Ilıcak'ın kendisini aradığını ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'yu yayına çıkarmasını istediğini söylemesi, Türk medyasındaki garip ilişkilerin bir kısmının açığa çıkardı.

Gazeteci Cüneyt Özdemir, YouTube yayınında Nazlı Ilıcak'ın kızı Aslı Ilıcak'ın kendisini aradığını ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'yu yayına çıkarmasını istediğini söylemesi, Türk medyasındaki garip ilişkilerin bir kısmının açığa çıkmasına neden oldu.

Gazeteci Cüneyt Özdemir, YouTube yayınında Nazlı Ilıcak'ın kızı Aslı Ilıcak'ın kendisini aradığını ve İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'yu yayına çıkarmasını istediğini SuperHaber'in haberleştirmesinin ardından, olaylara ilginç bağlantılarla bakma özelliğine sahip gazeteci İlhami Yangın, "Sadece Ilıcaklar değil, eski ve yeni birçok gazetecinin Kavuncu ve Altaylı ailesi ile derin bağı var" diyerek o kişilerin isimlerini tek tek sıraladı.

İYİ Parti'den istifa eden İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın FETÖ'cülükle suçladığı İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'nun, Nazlı Ilıcak'ın kızı Aslı Ilıcak ile çalıştığı ortaya çıktı.

Gazeteci Cüneyt Özdemir, FETÖ'den hüküm giyen Nazlı Ilıcak'ın kızının kendisini arayarak, Kavuncu'yu yayına çıkarmasını rica ettiğini söyledi.

'BİRÇOK GAZETECİNİN KAVUNCU VE ALTAYLI AİLESİ İLE DERİN BAĞI VAR'

Bu haberin SuperHaber'de yer almasının ardından çok konuşulacak yeni ayrıntılar ortaya çıktı.

Gazeteci İlhami Yangın, SuperHaber'in Twitter'daki paylaşımının altına yaptığı yorumda, sadece Ilıcakların değil, eski ve yeni birçok gazetecinin Kavuncu ve Altaylı ailesi ile derin bağı olduğunu söyledi.

Aklına gelen ilk örneğin Taha Akyol olduğunu belirten Yangın, "Mesleğe Enver Altaylı sayesinde başladı. Oğlu Mustafa Akyol bugün ABD'nin en büyük gazetelerinde köşe yazıyor!" dedi.

'ASIL KARAR ALICI RUZİ NAZAR'

Daha sonraki paylaşımlarında "Hangi gazete" diye soranlara yanıt veren Yangın, "Hergün gazetesi, 1977 yılı. Tabii, asıl karar alıcı Enver Altaylı değil Ruzi Nazar'dı" ifadesini kullandı.

CIA'in Türk ajanı Ruzi Nazar'ın o dönemde Türkiye'deki kültür sanat etkinliklerine kadar birçok aktiviteyi yönettiğini hatırlatan Yangın, tiyatro ve operayı Cüneyt Göçer'in, sinemayı ise Berker İnanoğlu'nun eliyle kontrol ettiğini aktardı.

O yıllarda sağ kulvarda en önemli medya organının Kemal Ilıcak'ın sahibi olduğu Tercüman gazetesi olduğunu belirten Yangın, "Söz konusu haberde adı geçen Aslı Ilıcak, Tercüman'ın sahibi Kemal Ilıcak'ın kızı. Haberde adı geçen diğer isim Cüneyt Özdemir, Berker İnanoğlu'nun kardeşi Türker İnanoğlu'nun damadı" diye yazdı.

'RUZİ NAZAR'IN ADAMLARI MUMCU ve BATUR'UN PEŞİNDEYDİ'

Daha sonra ilişkileri günümüze kadar taşıyan Yangın, twitter paylaşımlarında şunları yazdı:  

"Ruzi Nazar'ın Türkiye'de bulunduğu dönemde en çok ilgilendiği konu TSK içerisindeki MDD (Milli Demokratik Devrim) cuntasıydı. Cunta devrim yapacağı günü bile belirlemişti: 9 Mart 1971...

"Cuntanın can damarı 'Yavuz' kod adlı Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhsin Batur'du. Vurucu silahları elinde tuttuğundan dolayı, o ne isterse sonuç öyle olacaktı. Bu nedenle hem Ruzi Nazar'ın adamları hem de cuntanın gazetecileri Uğur Mumcu vs. Batur'un peşindeydi.

"Ruzi Nazar, Batur'u ikna edemedi ama korkuttu, başına neler gelebileceğini anlattı. Batur çekilmek zorunda kaldı ve darbe yattı. Fakat bu olay Muhsin Batur'un içinde kaldı..."

Ayrıca İlhami Yangın, Muhsin Batur'un oğlu şairlik şemsiyesi altındaki Enis Batur'un Kırmızı Kedi Yayınevi'nin baş editörü olduğunu ve yayınevi sahibi Haluk Hepkon'un da görünürde bir işi ve sermayesinin olmadığını yazdı:

"Muhsin Batur'un oğlu Enis Batur, bugün Türkiye'nin en güçlü yayınevi olan Kırmızı Kedi Yayınlarının başında. Bu yayınevi günümüz Türkiyesi'nde çok önemli bir etki gücüne sahip. Siyaset, kültür gibi alanlarda önemli bir belirleyici.

Buraya kadar gelmişken Kırmızı Kedi Yayınevini de yazayım: Yayınevinin kurucusu/sahibi Haluk Hepkon'un görünürde herhangi bir işi ve sermayesi yok.

Haluk Hepkon'un babası polis emeklisi Polis emeklisi Necat Hepkon ne yapıyor biliyor musunuz? Nakit ihtiyacı olanlara nakit sağlıyor! Yani finans/faktoring işleri Benim aklıma bankerlik demek geliyor ama yazmayayım.

Bir polisin bu işlere girmesi, trilyonlar kazanması, ülkemiz için sıradan olay!"

İŞTE O 'TWEET'LER:

 

-002.jpg

ilhami1-002.jpgilhami-2-002.jpgilhami-yangin-3-002.jpg

Siyasetcafe.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.