MICROSOFT ve CIA

MICROSOFT ve CIA

MICROSOFT ve CIA tarafından yapılan bilgi anlaşması Ergenekon davası için kurulan tezgahları hatırlattı. İşte detaylar;

Bilgisayarlarınızı, cep telefonlarınızı kullanırken genellikle siz farkında olmadan arka planda çok fazla işler olur, uygulamalar gerçekleşir. 

Bunların çoğunu da bize genelde zevkle kullanılan bir araç ya da kolaylık şeklinde sunarlar. Böylelikle de çok fazla kullanmamızı sağlamış olurlar. Bu arada arka planda, biz farkında olmadan, çok fazla uygulamalar olur, çalışır ve istedikleri bilgileri toplarlar.

"Parmağınızı gösterin bilgisayarınız sizi tanısın ve açılsın. Başkası açamasın", "Avuç içinizi gösterin ATM sizi tanısın. Yanlışlık olmasın", "Göz retinasından tanıma yapılsın işe gelen gelmeyen personel kesin belli olsun", "Göz retinasından tanıma yapılsın hapisten kaçamasınlar", "Parmak izinden tanıma yapsın...." vb yüzlerce pazarlama taktiğiyle bunları bize satarlar. Yararlı yanları mutlaka vardır.  Bu araçları kullandığınızda bilgileri sizin dışınızda kullananlar da vardır. 

Örneğin; bilgisayarınızdaki Windows işletim sistemi bunu daha o anda yapar, ele geçirir ve merkezlerindeki bilgisayarlarına kaydederler. Böylece yüz binlerce, milyonlarca kişinin parmak izi, avuçiçi ve göz retina bilgilerine sahip olurlar. Buraya kadar ne var bunda diyebilirsiniz...

MICROSOFT ve CIA, yukarıda anlatılan bilgilerin kendi aralarında paylaşılması ile ilgili anlaşma imzaladılar..... Buna benzer daha pek çok anlaşma vardır ve yürürlüktedir.

Sanırım ulusal, milli, yerli yazılım neden çok önemlidir sorusunun yanıtı açıktır.

Bu paylaşımlar bilgi paylaşımı gibi görülse de son derece tehlikeli tezgahların kurulmasını da sağlar.  Ergenekon davası için kurulan tezgahları hatırlayalım.

Facebook kullanımında ne kadar dikkatli olursanız olun, istendikten sonra sizi her türlü kötü işle ilişkilendirecek, bağlantı kuracak, suçlayacak vb yolları ve gerekçeleri son derece kolay biçimde bulabilirler. Facebook kullanmaya başladığınız andan itibaren her türlü bilginizin başkalarıyla paylaşılmasını da kabul etmiş oluyorsunuz. Bu bilgileri serbestçe büyük şirketlere, pazarlama firmalarına, istihbarat kuruluşlarına satabilirler ya da verebilirler. Facebook daki her tuşa dokunuşunuzda arkadaki gizli el bunları alır ve bir merkezde toplar.

Sonrasında da sizin kişisel bilgilerinizi değerlendirerek çok değişik amaçlarla kullanırlar. Pazarlama ve satış faaliyetleri için nelerin üretileceğinden, nelerin hangi sokakta, hangi saatlerde satılabileceğine kadar çok değerli bilgileri kolayca üretirler. 

Cep telefonu firmalarında saniye saniye nerede olduğunuza, kimle konuştuğunuza vb kadar bilgilerin toplandığını ve bu bilgilerin diğer bilgilerinizle çok kolay biçimde ilişkilendirileceğini düşünürseniz, özel yaşamınızın kimlerin yönetiminde ve denetiminde olduğunu anlayabilirsiniz. Özetle, bilgisayar, cep telefonu vb aygıtları kullanımımızda dikkatli olmamız gerektiği çok açıktır. Kredi kartları harcamalarının da bu bilgilerle birleştirildiğini ya da birleştirilebildiğini düşünürseniz, özel yaşam diye bir şeyin kalmadığını anlamak zor olmayacaktır. 

Bütün bu bilgiler teknolojiyi kim üretiyorsa onda toplanacak ve kullanılacaktır. Bu satırları okurken bile bilgileriniz (hangi konuda, kimin yazdığı yazıyı, yorumu hangi IP adresiniz (internetteki yeriniz) üzerinden okuduğunuz) çoktan bir yerlere gitti bile. Her internet sitesinin ya da sayfasının arkasında bambaşka dünyalar vardır ve bunlar üzerinden çok etkili şeyler yapabilirler. 

Bunların tümü Yazılım Esaslıdır.  Bunları teknolojide halen kayda değer ve önemli bir şeyler yapıyor olmamanın, olamamanın sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini bir nebze de olsa anlatabilmek için yazdım.

 "Teknolojiye hakim olan dünyaya hakim olur...

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.