MİT yasasında 4 şok madde!

MİT yasasında 4 şok madde!

Milli İstihbarat Teşkilatı'na olağanüstü yetkiler tanıyan yasaya hukukçulardan ve uzmanlardan çok önemli itirazlar geldi.

Eleştiriler ‘af tartışması’, ‘yetkisini Anayasa’dan almayan ancak kararları bağlayıcı olan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu’, ‘Kararları yargı denetimi dışında dördüncü kurum oluşturulması’ ve ‘ucu açık, sınırsız yetki’ konuları üzerinde yoğunlaştı.

 

1) YASAL TEMİNATLA ÖRTÜLÜ AF MI GELİYOR

Ye­ni ya­say­la MİT men­sup­la­rı­na ce­za ve in­faz ku­rum­la­rın­da­ki tu­tuk­lu ve hü­küm­lü­ler­le ön­ce­den bil­gi ver­mek su­re­tiy­le gö­rüş­me ola­na­ğı sağ­la­nı­yor. Te­rör ör­güt­le­ri da­hil, mil­li gü­ven­li­ği teh­dit eden bü­tün ya­pı­lar­la ir­ti­bat ku­ra­bil­me im­ka­nı ge­ti­ri­li­yor. Hü­kü­met, MİT’in şim­di­ye ka­dar ya­ptığı fa­ali­yet­le­rin hu­ku­ka uy­gun olduğunu id­di­a edi­yor­du. Hu­kuk­çu­lar “Mİ­T’­in yap­tık­la­rı hu­ku­ka uy­gun ise bu ka­nun ne­den çı­ka­rı­lı­yor” so­ru­suy­la af tar­tış­ma­sı­nın ka­pı­sı­nı ara­la­dı. Yü­rür­lük­te­ki ya­sal dü­zen­le­me­le­rin Mİ­T’­in söz ko­nu­su fa­ali­yet­le­ri ya­pa­bil­me­si için ye­ter­li ol­ma­dı­ğı­na bu ne­den­le de ya­sal te­mi­na­ta ih­ti­yaç ol­du­ğu­na dik­kat çe­ki­li­yor. Ab­dul­lah Öca­lan da Mİ­T’­le gö­rüş­me­le­rin ya­sa­dı­şı ol­du­ğu­nu bir­çok kez be­lir­te­rek, ya­sal dü­zen­le­me ta­lep et­miş­ti.

330 OY GEREKLİ

Hu­kuk­çu­lar “Ka­nu­nu ha­zır­la­yan­lar bu suç­la­rı iş­le­yen­le­re af sağ­la­ma adı­na söz ko­nu­sufi­il­le­ri suç ol­mak­tan çı­ka­rı­yor. Bu açık­ça bir af ka­nu­nu­du­r” gö­rü­şü­nü di­le ge­ti­re­rek Ana­ya­sa­’nın 87’n­ci mad­de­si­ni ha­tır­lat­tı. Ge­nel ve özel af ila­nı­na an­cak TBMM’­nin üye tam sa­yı­sı­nın beş­te üçünün yani 330 oyla ka­rar ve­re­bi­le­ce­ği kay­de­dil­di. Ka­nu­na ge­rek ol­du­ğu yö­nün­de­ki ge­rek­çe­nin “Ön­ce­den MİT ta­ra­fın­dan ya­pı­lan­la­rın hu­kuk­suz ol­du­ğu­nu ka­bul et­me­k” an­la­mı­na gel­di­ği vur­gu­lan­dı.

2) MGK’NIN YETKİLERİNDEN DAHA GÜÇLÜ OLACAK

MİT Yasası’yla oluşturulmak istenen Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu’nun yapısı ve aldığı kararların bağlayıcılığı bir başka tartışma konusu oldu. Anayasa gereği en üst kurum olarak kurulan Milli Güvenlik Kurulu’nun kararları bile istişari mahiyette olmasına rağmen, kanunla Anayasa’da karşılığı olmayan ancak kararları ‘bağlayıcı nitelikte’ olacak bir yapı oluşturuluyor. Anayasa gereği Türkiye’de devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulaması ile ilgili MGK yetkili. Kararları tavsiye niteliğinde olan Kurul’un üyelerinin kimlerden oluşacağı da Anayasa’da net bir şekilde yer alıyor. Oysa anayasaya aykırı bir şekilde kurulan ve kararları bağlayıcı olacak olan Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu’nun kimlerden oluşacağı bile tam belli değil.

YETKİ GASPI

MGK varken yeni MİT Kanunu’yla yetki gaspı yapıldığını vurgulayan uzmanlar, bu yaklaşımla askeri kesim ülkenin güvenliği konusunda devre dışı bırakılarak güvenlik konusunun tamamen MİT’in inisiyatifine bırakıldığına dikkat çekiyor.

3) YARGI DENETİMİ DIŞI BIRAKILAN DÖRDÜNCÜ KURUM

Tür­ki­ye­’de yar­gı de­ne­ti­mi dı­şın­da tu­tu­lan YAŞ, HSYK ve Cum­hur­baş­ka­nı­’nın tek ba­şı­na al­dı­ğı ka­rar­lar bi­le eleş­ti­ri­lir­ken ye­ni ya­say­la Mİ­T’­in fa­ali­yet­le­ri de yar­gı de­ne­ti­mi dı­şı­na çı­ka­rı­lı­yor. MİT ka­nu­nu ile Ana­ya­sa­’ya ay­kı­rı bir şe­kil­de yar­gı de­ne­ti­mi dı­şın­da ka­lan dör­dün­cü bir ya­pı oluş­tu­ru­lu­yor. Ya­sa­ya ek­le­nen “Cum­hu­ri­yet sav­cı­la­rı, MİT gö­rev ve fa­ali­yet­le­ri ile men­sup­la­rı­na iliş­kin her­han­gi bir ih­bar ve­ya şi­ka­yet al­dık­la­rın­da ve­ya böy­le bir du­ru­mu öğ­ren­dik­le­rin­de MİT ile te­ma­sa ge­çer­ler. Ko­nu­nun Mİ­T’­in gö­rev ve fa­ali­yet­le­ri­ne iliş­kin ol­du­ğu­nun an­la­şıl­ma­sı ve­ya bel­ge­len­di­ril­me­si üze­ri­ne ad­li yön­den baş­ka­ca bir iş­lem ya­pı­la­maz ve her­han­gi bir ko­ru­ma ted­bi­ri uy­gu­lan­ma­z” hük­mü ile Mİ­T’­e Ana­ya­sa’­ya ay­kı­rı bir şe­kil­de yar­gı mu­afi­ye­ti ge­ti­ri­li­yor. Bu dü­zen­le­me ile MİT “Gö­re­vi­miz­dir, bi­zim fa­ali­ye­ti­miz­di­r” de­di­ği hiç­bir şey yar­gı ta­ra­fın­dan sor­gu­la­na­ma­ya­cak.

4) YABANCI İSTİHBARAT HANGİSİ: CIA Mİ, EL MUHABERAT MI?

Yasadaki en çok eleştiri alan noktalardan biri de MİT’e verilen sınırsız yetkiler. Yeni düzenlemede yer alan “Yabancı istihbarat teşkilatlarının kullandığı usul, yöntem, imkan ve kabiliyetler ile teknolojik gelişmeleri takip etmek, uygun görülenleri temin etmek, kullanmak veya uygulamak” maddesi en ucu açık ve tehlikeli madde olarak dikkat çekiyor. Yabancı istihbarat teşkilatlarından kastedilen hangisi: CIA mi, MOSSAD mı, Esed’in El Muhaberat örgütü mü?

“Yabancı istihbarat teşkilatlarının kullandığı usul ve yöntemleri uygulamak” derken hangi istihbarat teşkilatının yöntemlerinin kullanılacağı belirsiz bırakılıyor. Uzmanlar bu madde ile MİT’e MOSSAD ve CIA gibi adam öldürme yetkisi ile Guantanamo benzeri oluşuma gitme imkanının sağlanabileceğini belirterek, “Ölüm cezası kaldırılmış bir ülkede kanun ile bir kuruma sınırsız öldürme yetkisi verilemez” uyarısında bulunuyor. Yaşam hakkını ortadan kaldırma dahil herkesin her türlü özgürlüğünü ortadan kaldıracak bir yetkinin MİT’e verildiğine dikkat çekiyor. Bu madde ile MİT tarafından yapılabilecek her fiilin dünyanın yüzlerce ülkesinden birinde örneğinin bulunabileceğini kaydeden uzmanlar, böylesi bir durumda yargının hiçbir fiile ceza veremeyeceğine vurgu yapıyor.

ANAYASA’DAKİ ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİNE AYKIRI

Yargı tarafından soruşturulamayacak olan bir yapının adam öldürmeye varan ölçüde bir yetkiyle donatıldığını belirten hukukçular, Anayasa’nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması”na ilişkin ‘ölçülülük’ ilkesinin ihlal edildiğini belirtiyor. Anayasa’nın 123’üncü maddesinin de ihlal edildiğini belirten hukukçular, “İdarelere görev kanun ile net bir şekilde verilir. Ucu açık bir şekilde verilemez” tespitinde bulunuyor. Demokratik bir ülkede bu kadar geniş bir yetkinin kimseye verilemeyeceğini ifade eden hukukçular, yasayla yabancı istihbarat örgütlerinin usul ve yöntemleri ucu açık bir şekilde örnek alınırken, bu istihbarat teşkilatlarının hesap verilebilir denetim sistemlerinin ise örnek alınmadığına dikkat çekiyor. Amerika’da 16 istihbarat teşkilatının olduğunu hatırlatan hukukçular, tüm bu istihbarat birimlerinin çok ciddi hesap verdiğini kaydediyor.

Özgürlüklere sınırsız müdahale

Yasadaki mayınlı alanlar

Yasayla MİT’e “Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek ve analiz etmek” yetkisi tanınıyor. Bu hükmün anayasada güvence altına alınan özgürlüklere sınırsız ve koşulsuz müdahale imkanı verdiğini belirten hukukçular, düzenlemenin kontrolsüzlüğe ve keyfiliğe açık olduğunu kaydediyor.

İSTEDİĞİ HOLDİNGİ BATIRABİLİR

*Düzenlemeyle MİT’in tüm kamu kurumlarından, tüm odalardan ve tüm bankalardan sınırsız bilgi, belge ve kayıt almasına olanak sağlıyor. Aynı düzenlemede bu kurumların ticari sır, müşteri sırrı ve bankacılık sırrı gibi kendi mevzuatlarındaki hükümleri gerekçe göstererek MİT’in talebini geri çevirmeyeceği hükmü de yer alıyor. Bu hükümle MİT’in istediği holdingi batırabileceğini istediğini de yüceltebileceğini öne süren hukukçular, bu hükmün yabancı sermayeyi ürkütebileceği uyarısında bulunuyor.

HER TÜRLÜ SORUŞTURMAYI ETKİSİZLEŞTİREBİLİR

*Yine düzenleme ile MİT’in adli yargıdaki soruşturma ve kovuşturmalardaki her türlü belgeye erişmesine imkân sağlanıyor. Bu hükme göre soruşturma gizliliği tamamen kaldırılıyor. Her türlü soruşturmayı bu kurumun yönetmesi, yönlendirmesi ve etkisizleştirmesi mümkün hale geliyor.

*Düzenlemedeki “Telekomünikasyon kanallarından geçen dış istihbarat, mili savunma, terörizm ve uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilir” hükmü ile MİT’e anayasaya aykırı bir şekilde telefon dinleme yetkisi sınırsız olarak veriliyor.

MİT DİNLEMELERİ DENETİM DIŞI

*MİT’in yapacağı telefon dinlemelerinde kararı Ankara’da HSYK tarafından belirlenen bir Ağır Ceza Mahkemesi verecek. Bu mahkeme tüm ülke çapında dinlemelere karar verecek. Üstelik bu karar tek bir hakimin kararıyla çıkacak. Oysa hükümet ÖYM’leri kaldıran düzenlemeyle dinleme kararlarını zorlaştırmıştı. Savcıların adli dinleme kararı çıkarabilmesi için üç hakimden oluşan Ağır Ceza Mahkemesi’nin oy birliğiyle karar vermesi gerekiyor.

*Yeni yasa ile kurum personelinden uygun görülmeyenlerin geldikleri kurumlara gönderilmesi de düzenleniyor. Bu hüküm MİT’te bir tasfiye yapılacağı anlamına geliyor.

VEKİLİN BİLE BÖYLE DOKUNULMAZLIĞI YOK

*Düzenlemeyle savcıların MİT personeline yönelik soruşturma yetkisi tamamen kaldırılıyor. Bir kişi MİT mensubu olduğunu söylediğinde işlem orada durdurulacak. Ağır cezalık suçüstü halinde bile bu hüküm işletilebilecek. Adam öldürme, bombalama yapılsa dahi istisnası yok. Milletvekillerinin ve üst düzey yargı mensuplarının bile böyle dokunulmazlığı bulunmuyor.

*Yasayla “Aynı konuya ilişkin yeniden soruşturma yapılamaz” hükmü getiriliyor. Ceza yasasına göre yeni delillerin çıkması halinde yeniden soruşturma açılabiliyor. Herkes için geçerli bu kural MİT için kaldırılıyor. Bununla gündemdeki soruşturmaların kapatılması ve bir daha da açılmamasının hedeflendiği öne sürülüyor.

*Düzenleme ile kimliği değiştirilen kişilerin görev, faaliyet ve yardımları sebebiyle sorumlu tutulamayacağı hükme bağlanıyor. Hukukçular, “Kimliği değiştirilen kişiler suç işleyecek ancak bundan sorumlu tutulmayacaklar” görüşünü dile getiriyor.

GÜNGÖR ERGÜN - BUGÜN GAZETESİ

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.