Mucize Doktor’un Nazlı’sından özel pozlar

Mucize Doktor’un Nazlı’sından özel pozlar

Ekranların en çok izlenen dizilerinden biri olan ‘Mucize Doktor’da Nazlı karakterini canlandıran oyuncu Sinem Ünsal, MAG Dergisi’nin son sayısı için çok özel pozlar verdi ve kendisiyle ilgili merak edilenleri anlattı.

Fox ekranlarında yayınlanan ‘Mucize Doktor’ dizisiyle adından söz ettiren genç ve güzel oyuncu Mag Dergisi için verdiği röportajda Dilara Ertürk’ün sorularını yanıtladı.

 

ada-001.jpg

 

mucize-2.jpg

 

Röportajın bir kısmı şöyle;

 

 

-‘Mucize Doktor’ dizisiyle kalplerimize dokundunuz. Bu projeden önce neler yapıyordunuz? Sizin hikayenizi sizden dinlemek isteriz.

Üniversiteyi bitirdiğim yıl mezun olduğum bölümle alakalı altı aylık bir editör asistanlığı iş tecrübem oldu. Bu süreçte tiyatro ile ilgilenmeye ve oyunculuk ile ilgili özel eğitimler almaya başladım. Daha sonra kendimi setlerde buldum. Mucize Doktor’dan önce art arda üç dizide yer aldım. Bu süreçte gerçekten hep mucizelere inandım ve sanırım mucize de sonunda beni buldu.

 

 

 

bdd.jpg

-Bu projeye nasıl dahil oldunuz? Nazlı karakteri için sizi heyecanlandıran neydi?

MF Yapım ile proje için ilk görüşmeye gittiğimizde senaryoyu ve Nazlı karakterini o kadar sevdim ki o andan itibaren sahiplendim diyebilirim. Ekibimiz çok güzel ve bütün karakterler de çok doğru kurulmuş olduğundan gerçekten kendimi hep bu projenin içindeymiş gibi hissediyorum. Nazlı, mesleğini seven, azimli, çalışkan bir cerrahi asistanı. Çocukluğundaki travmaları yüzünden insanlara güvenini yitirmiş, kendini çok rahat açamayan, temkinli davranan genç bir kadın. En güzel özellikleri de çok naif, sevecen, ön yargısız ve hayata karşı hala çocuksu bir inanca sahip olması. Nazlı’nın mesleğindeki azmi ve vicdanının sesini her şeyden önce dinlemesi bana kendi hayat ve kariyer yolumda da çok şey öğretiyor. Ama en önemlisi de otizmli bir bireyle tamamen insani bir yerden ilişki kurma çabası, empati nedir bizlere tekrar hatırlatıyor olması beni çok etkiliyor.

 

dff.jpg

-Bu kadar yoğun bir dizi temposunda çalışırken bir de tiyatro oyununda oynamak büyük bir efor istiyordur. Bu tempoya nasıl ayak uyduruyorsunuz? Modunuzun yüksek olmasını, konsantrasyonunuzu nasıl sağlıyorsunuz?

Mesleğimi çok seviyorum. Setler genellikle yorucu, uzun saatlerinizi ayırdığınız yerlerdir bu yüzden zor olabilir. Sahne ise sizin anlık fiziksel ya da psikolojik durumunuzu tolore edemeyecek disiplindedir. Ama inanın ne iş yapıyorsanız yapın, severek içinde bulunduğunuzda fiziksel yorgunluğu ancak yatağa girdiğinizde fark ediyorsunuz. Uyandığınızda motivasyonunuzun da, konsantrasyonunuzun da tazelendiğini hissediyorsunuz. İkisi de beni ayrı besliyor ve yaşatıyor. Bu tempoya alıştım ve hatta sanırım tutkunu oldum.

 

 

-Oyunculuk alanında idolünüz, ilham kaynağınız kimlerdir?

Yaşı ya da konumu ne olursa olsun çalışan, gelişen oyuncu benim için en iyisi. Oyunculukta yılgınlığa da olmuşluğa da yer yok bence. Hayran olduğum bir isim vermek benim için zor sanırım. Az önce de söylediğim gibi işine olan saygısı ve özeni eksilmeden devam eden tüm oyunculara ben de saygı ve hayranlık duyuyorum.

 

-Hayatınızda yaşadığınız mucizevi bir anıyı paylaşabilir misiniz?

Mucizelerin sebepsiz olmadıklarını düşünüyorum. Mucize bir sonuçtur. Bizler yolda kendimizi kaybettiğimizde, sonuca şaşırırız ama aslında o yolu zaten geçmişizdir. Süreci es geçince sonuç mucizevi gelir. Aklıma gelen tek bir anı yok, beni mutlu eden her şeyi yüksek duygularla karşılıyorum, mucizevi kılıyorum. Mucizeleri seviyorum.

 

siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.