Şarkıcı Linet'in İsrail'de askerlik yaptığını biliyor muydunuz?

‘Playback yapan sanatçılar haram para kazanıyor’ sözleriyle gündeme gelen şarkıcı Linet ile ilgili şaşırtıcı bir gerçek ortaya çıktı.

Türkiye’nin sevilen şarkıcılarından biri olan şarkıcı Linet, aslen İsrail doğumludur. 

Türkiye'ye gelmeden önce İsrail'de müzik yapan Yahudi kökenli ve İsrail vatandaşı olan Linet, 1993’te İsrali'i Eurovison'da temsil etmek için yarışmaya katılmış, fakat temsili hakkı kazanamamıştı. 

Daha sonra 2 yıl daha İsrail'de müzik yapan Linet, 1995 yılında Türkiye'ye gelmiş ve ülkemizde müzik yapmaya başlamıştır.

KISA DÖNEM ASKERLİK YAPTI

Linet hakkında en çarpıcı bilgisi ise kısa dönem askerlik yapması. 
İsrail doğumlu olan şarkıcı Linet, İsrail'de kadınların da askerlik yapmasından ötürü İsrail'de 3 ay kısa dönem askerlik yapmıştır. 

Ailesi 500 sene önce İspanya‘dan İstanbul‘a gelen Musevilerden. Annesi eskilerin Türk Sanat Müziği şarkıcılarından Bursalı Leyla (Bonana) Özgecan’dır.

Babası ise İstanbullu Şumuel Menaşe’dir. 2 kardeşi vardır. Babası, O çok küçükken vefat etti. Annesinin 1973 yılında İsrail’e geçmesinden dolayı İsrail’de dünyaya geldi.

'İSRAİL'DE ÇIĞIR AÇTIM'

Şarkıcı, Türkiye'deki Yahudi cemaatinin yayın organı Şalom gazetesine verdiği bir röportajda, İsrail ve müzik sorularını cevaplarken, "İsrail'de bir çığır açtım, İsrailli şarkıcılardan bir çoğu beni takip etmiş, ilk şöhretlerin İbraniceye çevirdiğim şarkıları okuyarak kazanmışlardır" dedi.

Linet, İstanbul’daki Yahudi Cemaati ile teması konusunda ise "Bu seneye kadar hiç olmadı çünkü Türk müziği söyleyen bir İsrailli olarak beni nereye oturtacaklarını bilemediler; ilk kez bu yıl Purim balosunda şarkı söyledim. Hep birlikte çok güzel bir gece geçirdik, çok mutlu oldum. Bundan sonra ilişkilerimiz  hep sürsün istiyorum. Mesela iki yıl önce Hahambaşılığı arayıp Yom Kipur’da bir ailenin misafiri olmak istediğimi bildirmiştim. Gerçekten de o günü Kemerburgaz’da yaşayan bir ailenin yanında geçirmiştim. Bu sene de bayramları Istanbul’da başka bir dostumun evinde geçirdim, hep birlikte Ortaköy Snagogu’na gittik" diye konuştu.

Aynı röportajda şarkıcı, "Kariyerinizi neden Türkiye’de sürdürmeyi tercih ettiniz?" sorusuna da ilginç bir cevap veriyor:

"Tercih etmek zorundaydım çünkü çok küçük yaşlardan itibaren bu dille yoğruldum ve anlamadan, bilmeden yarış atı gibi  bu müziğe, bu lisana, bu kültüre adapte edilerek büyütüldüm."

Sanatçı, İsrail ile Türkiye'nin müzik piyasasını ise şöyle kıyaslıyor:

"İsrail çok küçük bir ülke; yaptığınız tarzdaki müzik her kesme ulaşmaz. Türkiye’de çok daha büyük bir potansiyel var. İsrail’deki sanatçılar halktan Türkiye’dekiler kadar ilgi görmez. Ayrıca orada buradaki gibi paparazzi tarzı, sanatçının özel hayatı ile ilgilenen tv programları yok. Burada ise rant yaptığı için, sanatçı özel hayatı ve polemikler gündeme geliyor. Bütün bunlar o sanatçıyı ulaşılmaz kılıyor ve halkın gösterdiği ilgi, sevgi bu mesleği yapmak için insana büyük bir güç veriyor. Egonuzu parlatıyorlar, sizi yüceltiyorlar. Türkiye’de sanatçı olmak  büyük bir ayrıcalık ve keyf.

siyasetcafe.com