Serap Balaman Morel yazdı: John F. Kennedy ve bugüne etkisi üzerine

Serap Balaman Morel yazdı: John F. Kennedy ve bugüne etkisi üzerine

Amerika Birleşik Devletleri'nin 35. başkanı John F. Kennedy'in bir suikast sonucu öldürülmesinin üzerinden tam 57 yıl geçti...

Bundan tam 57 yıl önce yapılan politik bir suikast ABD devletinin ve dünyanın kaderini büyük ölçüde değiştirdi. John F Kennedy'nin ölümünün üzerinden, 22 Kasım 1963'den bu yana 57 yıl geçti.

Ülke üzerinde büyük şok etkisi yaratan Kennedy suikastı sonrasında, hızla ilerleyen dev adımlarla ABD Devletinin İmparatorluğa dönüşerek, küresel sermayenin emrine geçmesini izledik.

İlerleyen zaman içerisinde nispeten daha ufak ölçüde Watergate olayı ve dünya çapında hala yankıları süren 9/11 olayı sarsıntıları sonrası "terör ile savaş" doktrini ile 'Derin Devlet'in ABD devlet kontrolünü tamamen eline alıp, küresel sermayenin çıkarı adına tüm dünya ülkelerine sızarak sömürü, rejim değişikliği, insanlar üzerinde kontrol ve kirli ticaret ilişkilerini politik olaylar olarak propagandacı medyanın bize yansıttıklarından kavramaya çalıştık. Bu yönde politik görüşler geliştirdik. Büyük dramları tüm dünya acı içinde yaşadı. Bu arada bir avuç "seçkin" de varlıklarına varlık kattılar.

Londra'da, City of London bağımsız finans yerleşkesini merkez tutan küresel şirketler ve yüzyıllardır dünya politikasını belirleyici en üstteki aileler egemenliklerini sürdürebilmek için yıllardır hizmetlerinde olan daha alt basamaktaki aileleri ve onların genç kuşaklarını her zaman ön cephe figürleri olarak kullandılar.

Bugünkü sahne onu politik figürlerine baktığımızda, geçmişe dönük iki üç kuşak etkilerini görüyoruz. Bu ekip I Dünya Savaşı öncesi kurmuş oldukları ve II Dünya savaşı sırasında oturtmuş oldukları küresel sistemi dünya genelinde iyice yaygınlaştırıp bunun askeri gücü olarak da ABD devletini ve halkını kullandılar. Bugüne geldiğimizde yaşanan tüm büyük insanlık acı ve dehşetlerinin sorumlusu işte yaratılan bu sistem.

ABD yakın tarihinde bu gidişatın önüne sadece iki kez geçilmeye çalışıldı. JF Kennedy zamanında başlayan bu direniş bugün tekrar hayat buldu ve ayağa kalktı. Gecdiğimiz hafta içerisinde bir kararname ile Trump, Kennedy'den kalan onun yapıp hayata geçiremediği57 numaralı Milli güvenlik eylem muhtırasını (NSAM #57) hayata geçirmekle çok cüretkar ve büyük bir adım atarak, ülkesinin kurtuluşu için "Derin Devlet'in" tüm yönetim sisteminin yüreğine çökmüş kollarını yırtıp atıyor.

Merkez İstihbarat Teşkilatının (CIA) gücü tamamen kısıtlanarak, ilk kez kuruluş amaçları olan istihbarat toplamaya indirgenip, devlet içerisindeki etkili varlıklarına son veriliyor. Muhtıra'nın orijinaline Kongre kütüphanesinde Güvenlik Muhtıraları (no 55+no 56+no57)olarak ya da Kennedy kütüphanesinde ulaşmak mümkün.

Kennedy 1961 yılında Başkan olduğunda yönetimdeki CIA'nın gücünü fark etti. Kendi istemi dışında soğuk savaşın en kritik döneminde gelişen Küba Domuzlar Körfezi örtülü operasyonu ve yenilgisi onu CIA'nın etkisi ve gücü hakkında sorgulamaya ve çare aramaya yöneltti.

CIA'nın kanun ve etik dışı davranışları ABD'nin uluslararası ilişkilerini etkiliyordu. Bu nedenle CIA'nın hakimiyetini azaltmaya önemle uğraştı ve Milli Güvenlik Eylem Muhtıraları 55,56 ve 57 yi uygulamaya geçirmek amacı ile imzaladı fakat bunu uygulayabilecek gücü bulamadı, sadece CIA Başkanı Allen Dulles'ı İstifa etmesini sağlayacak şekilde kovabildi.

JF Kennedy 1947–1953 yılları arasında temsilciler meclisi üyesi olarak görevlendi daha sonra da 1953–1960 yılları arasında da senatörlük ve 1961–1963 yılları arası ABD Başkanlığı yaptı. Harward mezunu, babasının ABD'nin Birleşik Krallık (ingiltere) Büyükelçisi olmasından dolayı dünyayı gezdi, tanıdı ve daha çok anlama şansına sahip oldu.

Soğuk savaş döneminin en yüksek olduğu zamanlarda zor koşullarda görev yaptı. Dünyayı felakete sürükleyecek nükleer tansiyonu başarı ile düşürdü ve istenmeyen sonuçlar yaratmasını önledi. Kısmı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşmasına öncülük ederek diğer devletler ile bunu imzaladı.

Kennedy suikastının üzeri tamamen örtüldü ve gerçeğe ulaşılması hala uzak görünüyor. Gizli dosyaların halka açılmasıyla ancak dünyanın kaderini belirleyen önemli olayalar açığa çıkacak. J.F Kennedy sistem tarafından, "derin devlet" tarafından öldürüldü ve bunun üstünü ustaca CIA yardımıyla örttüler.

Ailenin üyelerinden 1968 de bir suikast ile hayatını kaybetmiş politikacı Robert F Kennedy mücadelesi ardından oğlu Robert F. Kennedy Jr. bugün bir politikacı olarak Büyük Ecza Sektörü ve modern aşı karşıtı mücadelesini sürdürüyor.

Kennedy zamanında ordu içerisinde küresel silah sanayine hizmet etmek istemeyen vatanına düşkün askerlerden oluşan özel bir birlik kurulduğu biliniyor. Üst düzey politik araştırmacı ve yazarlar bu konuları kanıtları ile anlatıyorlar. Bu birlik JFK suikastı sonrası gizlenmek zorunda kalıyor. Arada önemli olaylar olduğunda kafalarını çıkarttıklarında "Derin Devlet uzantıları" tarafında öldürülüyorlar.

Ordu içerisinde gizli kalan, ülkelerinin bağımsızlıkları için çalışan bu ekip 3 Kasım 2016 da sesiz ve kansız bir darbe yaparak "Derin Devlet" politikacılarının büyük ölçüde önünü kapatarak vitrin yüzü olarak Trump'ı alarak iktidara geldiler. Her taraftan kuşatılmış olduklarından yönetime geçerken kullandıkları Cumhuriyetçi parti içerisinde bulunan köstebek ve hainlerle boğuşarak onlarca suikast girişimine karşı durarak bugünlere geldiler.

Çok ilginç bir olay olarak dünyanın her ülkesinde taraftarları bulunan Q hareketini başlatan, Pentagon'dan bağımsız askerler Trump'ın ardında hareket ettiler.

Ana akım medya ve anlayamayan çoğu kişilerce aşağılansa da bu hareket büyüdü, sağlam basamaklarla yükseldi ve ileride İstihbarat tarihine geçecek önemde büyük bir operasyon yaparak aşırı silahlı çoğu taşrada yaşayan vatansever Amerikalıların öfkeye kapılıp büyük şehirlerde kökü dışarıda, yabancı destekli ve bir çok beynini yitirmiş gencin ortayı yakıp yıkarken öldürülmelerini ve dolayısıyla bir iç savaşı önlediler. JF Kennedy'nin mezarının kuş bakışı görünüşü Q harfi şeklinde.

JFK'nin de aynı şimdiki Başkan Trump gibi bağımsız olarak kendisine ait önemli serveti ve yine kendisine ait özel istihbarat ve politik ilişkileri vardı. Diğer ABD Başkanları veya politikacıları gibi görevden sonra zenginleşen, istihbarat-politik ilişkilerini tamamen kendilerini gizlice yöneten sahiplerine bağlı olarak uygulamaya çalışanlar gibi değil.

İki Partili despotik bir sistem olarak ABD'de işleyen sözde demokratik sistem içerisinde garip bir şekilde kaderleri birbirine bağlı bu iki Başkanlardan birisi Demokratik diğeri Cumhuriyetçi partiden. Her ikisi de kendi partileri içerisinde ve ülkelerinin istihbarat servislerince ihanete uğradılar.

Trump ve Kennedy'nin ülkenin Uzay araştırmaları ve gücü hakkındaki ailevi sırlara sahip olmaları ikisini Küresel Çetenin hedefine oturttuğu gibi, onlara karşı savaşan tek güç olmalarını sağlıyor.

Bu elbette uzun ince bir yol değil ve yol süresince hedefe ulaşabilmek, ayakta kalabilmek için verilen ödünlerle dolu. Medyanın zihinleri karatmak için yaptığı propaganda dışında olayların yalın özeti bu.

JF Kennedy bugün bile hiç bir politikacının söylemeye cesaret edemediği gizli örgütlerle onlara gizlilik bağımlılık yeminleri veren kişilerin politikadaki etki hatta büyük güçlerinin önemine dikkat çeken konuşması ve Türk milletinin çok sevdiği, her fırsatta bağlılığını dile getirdiği Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 25. ölüm yıl dönümünde, onu gerçekten anlamış birisi olarak saygısını belirten 1963 yılındaki konuşması ile her zaman gönüllerdeki yerini koruyacak.

 

Serap Balaman Morel

YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN!

Siyasetcafe.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.