Amerika'daki olaylar ve dünyaya etkisi

Özgür Dalgıç

ABD’de başlayan gösterilerde 8 gün geride kaldı. Siyahi bir kişinin polisin kontrolsüz güç uygulaması sonucu ölmesiyle başlayan gösteriler ilk etapta ırkçı bir protesto gibi başlasa da gün geçtikçe olaylar ABD’nin bütün eyaletlerine sıçramış olup, ırkçı protestolardan yağmalanmaya kadar gidip siyasi çatışmaya kadar varmış durumda.

Cumhuriyetçi Başkan Trump, Demokrat belediye başkanlarını suçlayarak siyasi bir savaşa doğru yönelmesine sebep olmaktadır. Olayların bastırılmasında polis güçleri yetersiz kalınca ülke genelinde muhafız güçlerini sahaya süren Trump’a Demokrat Partili Newyork Belediye Başkanı Bill de Blasio muhafız güçlerin şehre girmesine karşı çıkmıştır. Basit bir protesto olarak başlayan olaylar çığrığından çıkarak siyasi protestoya dönmüştür. 

Dünya’da Korona virüsün en çok görüldüğü ABD ve özellikle Newyork şehrinde olaylardan da anlaşılacağı üzere virüs salgını bir anda gündemden düşmüştür. ABD’deki olaylar bir an önce kontrol altına alınamaz ise olaylar çok daha büyüyecek gösteriler ırkçılığın yanında göçmen hatta dini saldırılara kadar evrilebilir. 

Yaşanan bu gelişmeler sadece ABD iç meselesi olarak bakmamak lazım. Bu gösteriler dünya’ya yayılmaya başlar. Görüldüğü üzere İngiltere, Yeni Zelanda, Brezilya, Hollanda ve Fransa’da protestolar ve yer yer çatışmalar olmaktadır. ABD’deki olaylar tüm dünyada bir domino etkisi gösterebilir. 15 Mayıs tarihindeki yazımızda ABD kıtasında ve AVRUPA kıtasında başta olmak üzere dünyaya yayılabilecek ve sık sık haberlerini almaya başlayacağımız iç savaşların olabileceğini belirtmiştik.

Dünya yeni düzene geçebilmesi için öncelikle eski düzenin yıkılması gerekmektedir. Bu düzen ancak bir kaos ortamı ile yıkılabilir. Bu ortamı oluşturmak için öncesinden hazırlanan planlar yavaş yavaş devreye alınmaktadır.

Özellikle Avrupa’da ekonomik sıkıntılardan ve göçmenler üzerinden daha çok protesto gösterileri ve çatışmaları duyacağız. İbadet yerlerine saldırılar hız kazanmaya başlayacaktır. 

ABD’de yaşanan bu olaylar medyada özellikle Başkan Trump’ın yaklaşan seçim öncesi büyük artı sağlayacağı seçimi rahat kazanacağı açıklamalarını duyuyoruz. Benim şahsi düşüncem 3 Kasım’da yapılacak seçimlerde Trump’ın oldukça terleyeceği ve zorlanacağı yönündedir.

Seçimi kazanır yada kaybeder demiyorum. Kazanırsa bile bu o kadar beklenildiği gibi farklı kazanacağı bir seçim olmayacaktır. ABD’de en büyük güç siyasi güç değildir. ABD’de en büyük güç MEDYA ve PARA’dır. Trump göreve geldiğinden bu yana küreselcilerle hep bir çatışma içinde olmuştur. Medya ile sık sık sözlü düellolara girip medyayı yalan haber yapmakla suçlamıştır. En sonda bildiğiniz üzere Twiter ile bir münakaşası olmuştur. Trump’ın medya ve para gücü elinde olmadan ne kadar başarılı olur, bunu seçim döneminde göreceğiz. 

Seçime daha 5 ay var bu dönem içinde bu gösteriler bastırılsa bile ABD’yi ekonomik krizler ve uluslar arası çatışmalar ile daha çok uğraşacağını göstermektedir. 

Korona ve protesto gösterilerinde verilen zararlar ABD ekonomisini milyarlarca dolar zarara uğratacaktır. Trump bu zararı karşılamak için başta Suudi Arabistan, Yemen, Mısır, BAE gibi ülkeleri sıkıştıracaktır. Bu ülkelerin vereceği tepkiler Trump’ın geleceğini etkileyecektir.

Trump 3 Kasım’daki seçimleri kazanırsa tahminim halktan aldığı güçle, Küreselcilere çok daha büyük bir savaş açıp zamanında  J.F.Kennedy’in yapmak istediği gibi FED’i kontrol altına almak isteyecektir. Kennedy’in akıbetini bildiğimiz için Trump’ın akıbeti ne olur, bunu da zaman gösterecektir.

Fakat şu bir gerçektir ki ABD artık eski ABD olmayacak, dünyanın jandarması görevini gören ülke kendi sorunlarıyla boğuşan bir ülke olacaktır. Dünya’da tek bir güç değil güçler birliği olacaktır. Bu ülkeler ise ÇİN, HİNDİSTAN, RUSYA, PAKİSTAN ve TÜRKİYE olabilir. Güç dengesi AVRUPA’dan ASYA’ya doğru evrilecektir. 

Yazımızın sonuna gelirken ülkemizdeki bir duruma dikkat çekmek isterim. Dikkat ederseniz son günlerde Polislerimizin sık sık şehit haberleri gelmekte ve Polisimize karşı güç uygulanmaktadır.

Polislerimizin aynı ABD’deki olayların başlangıcı gibi polisimizin sert müdahalelerde bulunulması ve ortalığı germek için bahaneler aramaktadır. Şimdiye kadar sağduyulu davranan ekiplerimizin bu soğukkanlılığını koruması gerektiğini düşünmekteyim.  Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet geri kalanlarına başsağlığı dilerim. 

Saygılarımla...