Arap ülkelerinin 'Katar' kararının ekonomiye etkileri..

Suudi Arabistan'ın başını çektiği ülkelerin Katar ile diplomatik ilişkileri kesme kararı alması, Türkiye'nin söz konusu ülke ile ekonomi, finans ve enerji alanındaki iş birliklerini gündeme getirdi..

YATIRIMLAR ZARAR GÖRMEYECEK

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Ali Semin, söz konusu kararın tamamen Arap dünyasıyla ilgili olduğunu söyledi.

Semin, Katar'ın Türkiye'de daha çok gayrimenkul sektöründe yatırım olduğunu hatırlatarak, "Katar'da yatırım yapan Türk inşaat firmaları var biliyorsunuz. Ülkede yatırım yapan Türk firmaları zarar görür ama buradaki yatırımlar çok fazla zarar göreceğini düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

ANKARA ZARAR GÖRÜR MÜ?

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özden Zeynep Oktav da Katar ile Suudi Arabistan arasındaki iplerin uzun zamandır gerildiğini belirterek, en önemli nedeninin İran ile Katar'ın geçmişten beri geliştirdiği Körfez İşbirliği Konseyinden bağımsız ilişkiler olduğunu söyledi.

Söz konusu ilişkilerin daha çok ticari boyutta olduğunu ve Katar'ın İran'ı diğerleri gibi düşmanlaştırmak istememesinden kaynakladığını ifade eden Oktav, şunları kaydetti:

"Diplomatik ilişkilerini kesme kararı Trump'ın ziyareti sonrası çıkmıştır. Zira Arap Baharı'nın etkilerinden kendini korumak isteyen Suudiler uzun zamandır politikalarını Washington ile iyi ilişkiler geliştirmek üzerine ve İsrail ile uyumlu bir dış politika üzerine kurmuşlardır. Suudi Arabistan İhvan hareketine oldum olası karşıdır ve kendilerine karşı bir hareket olarak algılamaktadırlar. Bu açıdan Katar ile ilişkileri olumsuz seyrediyordu. Bana kalırsa Ankara iyi bir dengeleme politikasıyla bu çatışmadan zarar görmez hatta bölgede manevra kabiliyeti artar diye düşünüyorum."

İRAN'A BAĞIMLILIĞI BİR NEBZE ARTTIRABİLİR

İstanbul Şehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Muzaffer Şener de "Bu sıkıntılı süreç uzun sürerse Türkiye'nin İran'a bağımlılığı daha da artacak. Daha çok Katarla değil de diğer yani Katar'a ambargo koyan ilişkilerimizi olumsuz etkileyecektir." ifadelerini kullandı.

350 MİLYAR DOLARLIK FON

Katar Yatırım Otoritesinin (QIA) yönettiği ve büyüklüğü 350 milyar doları (1 trilyon 236 milyar lira) bulan fon, dünyanın dört bir yanında önemli yatırımlara imza atıyor. Fonun büyüklüğü, Borsa İstanbul'daki şirketlerin toplam piyasa değerlerinin yaklaşık iki katına denk geliyor. Fon Katar'da birçok şirketin tamamen sahibi ya da ortağı konumunda bulunuyor.

SATIN ALMADA EN GÜÇLÜ KATARLI

Katar, gaz ve petrol fiyatları düşük seyretmesine rağmen satın alma gücü paritesine (SGP) göre geçen yıl kişi başına milli gelirde 129 bin 726 dolarla bu alandaki liderliğini korudu.

TÜRKİYE'NİN İHRACATI 440 MİLYON DOLAR

Türkiye'nin Katar'a ihracatı geçen yıl yaklaşık 440 milyon dolar oldu. İhracatın çoğunluğu, gemiler, yatlar, elektrik elektronik ürünleri, makineler ve mobilyalardan oluşuyor.

Türkiye'nin Katar'dan 2016'da yaptığı 271 milyon dolarlık ithalatı ise büyük ölçüde petrol ve türevleri, alüminyum ve plastik ürünleri oluşturuyor. Söz konusu ülkeyle toplam dış ticaret hacminin iki katına çıkarılması için çalışmalar yapılıyor.

BİZ İŞİMİZE BAKIYORUZ

Katar Türk müteahhitleri açısından proje çokluğu bakımından önemli bir pazar olarak dikkati çekiyor. Müteahhitler ülkede toplamda 15 milyar dolarlık iş yapıyor.

Doha metrosunun yapımını yabancı ortaklarıyla üstlenen Yapı Merkezi İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Başar Arıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk müteahhitlik firmalarının Katar'da önemli işlere imza attıklarını hatırlatarak, "Şu anda bu son krizin etkilerinin neler olacağı konusunda bir fikrimiz yok. Aldığımız bilgilere göre Katar'da herkes sakin gözüküyor. Biz işimize bakıyoruz" dedi.

siyasetcafe.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Ekonomi Haberleri