Bakın bu yazıyı daha önce kim yazmış?

Selçuk DÜZGÜN

BAKIN BU YAZIYI KİM YAZMIŞ?

 

Şu 1128 “akademisyen” hakkında bir şeyler yazmak istedim…

 

Öyle cümleler kurmalıydım ki; hem içimdeki öfkem sönsün, hem de birkaç yere mesajım ulaştırsın.

 

Derken bir yazı gözüme çarptı..

 

Yazının %99`unu sanki ben yazmışım…

 

 

Sizlere o yazının tamamını paylaşacağım lütfen dikkatli okuyun:


“AKADEMİSYEN DEĞİL MANKURT!

 

İsimlerinin önünde akademik unvanlar var.

 

Ama hepsi de tipik birer Mankurt.

 

 

Bakmayın siz akademisyen olduklarına, hepsi bağnaz bir militan gerçekte.

 

 

Ne yerliler, ne de milli... Erdoğanfobizm gözlerini kör etmiş bunların. AK Parti düşmanlığının yol açtığı patolojiyle malul bir güruh bunlar.

 

 

TERÖR ŞEHRİ İŞGAL ETMİŞ ONLAR NELERDEN BAHSEDİYOR?

 

Ülkenin bir bölümünde silahlı terör örgütü şehirleri işgal etmiş. Orada kendisi gibi düşünmeyen Kürtlere çok büyük zulümler uyguluyor.

 

Onlara yaşam hakkını bile çok görüyor. Dağdan inen teröristler, Suriye tarafından eğitilen terörist unsurlar şehirleri yerle bir ediyorlar. Türkiye'yi Suriye'ye dönüştürmek istiyorlar. Kürtlerin evlerini zorla işgal etmişler. Onlara yaşamı dar etmişler. Her yeri yakıp yıkıyorlar. Ellerindeki silahlara ve arkalarındaki küresel ve bölgesel güç odaklarına güvenerek Kürtler üzerinde kanlı bir diktatörlük rejimi kurmaya çalışıyorlar. "Bu bölgeyi biz yöneteceğiz!" diyorlar. Kendi başlarına öz yönetim ilan ediyorlar. Bunu yaparken ne Kürtlerin onayını alıyorlar, ne de Kürtlere danışma ihtiyacı duyuyorlar. Kendilerine karşı olanları öldürüyorlar, herkesi sindirmeye çalışıyorlar. Bölgede yaşayan Kürtler büyük bir baskı ve zulüm altında örgütün baskısından kaçıyorlar.

 

Bu örgütün neresinde demokrasi var Allah aşkına? Bu yapılanların hangisi demokrasiyle ve insanlıkla bağdaşır? Bunu yapan bir terör örgütüne devletin meşru güçleri haklı ve hukuki bir mücadele sürdürüyorlar. Şimdi bu PKK muhibbi akademisyenler kalkıp bundan rahatsızlık duyuyorlar.

 

ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTÜNDEN NEDEN RAHATSIZLIK DUYMUYORSUNUZ?

 

Niye PKK'dan rahatsızlık duymuyorsunuz?

 

 

PKK'nın bölgeye silahlarıyla bu şekilde egemen olmasından ve Kürtler üzerinde büyük bir baskı rejimi oluşturmasına niçin ses etmezsiniz

 

 

Devletin meşru otoritesine başkaldırıp kendi gayr-ı meşru otoritesini ilan ettiğinde niye bundan rahatsızlık duymazsınız acaba?

 

 

Çünkü PKK/HDP canibinin ideolojik genlerine sahipsiniz, biliyoruz. O yüzden rahatsızlık duymazsınız.

 

 

Çünkü hepiniz birden Baasçısınız ve Erdoğan/Ak Partifobik bir anlayışın patolojik temsilcilerisiniz.

 

 

YALANIN BU KADARINA YAZIKLAR OLSUN

 

O bildiride bakınız bu beyler ne diyorlar: "Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi gerekiyor."


Yalanın bu kadarına da pes doğrusu!

 

PKK'nın diliyle yalan söyleyen bu akademisyenlerden utanç duyuyorum.


Devlet ne Kürt halkıyla savaşıyor, ne de bölge halklarına yönelik katliamlar yapıyor. Kürt halkının demokratik iradesiyle asıl savaşan PKK'nın kendisidir.

 

Onun siyasetini yapan da HDP'nin kendisidir.

 

 

Kürt halkının demokratik iradesine başvurmadan silahlı güçleriyle öz yönetim ilan eden ve Kürtlere kan, gözyaşı ve sürgün koşullarını dayatan PKK/HDP hizbini bırakınız suçlamayı takdis eden bu akademisyenlerin varlığından elbette utanç duyulur.”


***

Evet, bu yazı meşhur Kürtçü gazeteci ve AKP Milletvekili Mehmet Metiner`e aittir.

 

Yanlış okumadınız evet evet tam da ona aittir.

 

Hemen sorabilirsiniz, “bu yazı içerinden katılmadığın %1` lik düşünceler “nedir? diye.

 

Söyleyeyim;  bu hain güruh sırf Erdoğanfobizm yüzünden ülkemize kan kusmamaktadırlar. Bunlar zaten yıllardır bu ihanetin içerisindeler. Bunların düşmanlığı Türkiye Cumhuriyeti devletinedir. Erdoğan`ın dediği gibi bunlar MANDACILARDIR

 

Dolayısı ile Metiner bu yazıyı Cumhuriyetimize sadakati yüzünden değil, (bazılarına göre sevgisi üzerine, bazılarına göre başka sebeplerden…) tamamen Cumhurbaşkanı Erdoğan için kaleme almıştır.

 

Hangi sebepten olursa olsun bu adamı bu hale getirdiği için Cumhurbaşkanına bir teşekkür borcum var.

Ve ediyorum; Teşekkürler Sayın Cumhurbaşkanı.

 

Görevi bitene kadar de Metiner`i yukarıdaki cümlelerden dolayı tebrik etmek lazımdır.

 

O cümlelere sadakatini umarım yaşamının sonuna kadar yürütür.

 

Ayrıca Erdoğan`ı “çözüm planı” denen yıkım planından geri çeviren ve bu akademisyen müsveddelerine karşı “mandacılar” dedirten 12 bin yıllık geleneksel devlet aklına da bin kez teşekkür ederim.

 

Şunun altını net çiziyorum!

 

Erdoğan ve ekibinin terör konusunda geçmişte ne hatalar yaptığının benim için elbet önemi var, ama asıl önemli olan şu an neler yaptıklarıdır.

 

Ve şuan ki terörle mücadelelerinde sorgusuz sualsiz onları destekliyorum.

 

Bu işe hiçbir zaman partizan olarak bakmadım, bakmayacağımda.

 

Zira teröre karşı verilen mücadele Sayın Erdoğan`ın mücadelesi değil devletin top yekûn milli mücadelesidir.

 

Bu mücadeleyi sırf Erdoğanfobizm mantığı ile Sayın Erdoğan`ın şahsi mücadelesi haline getirenlerin bu akıl almaz tavırları ise, onu başkan yapmaya hizmet etmektedir.

 

Bu gidişle başkan olacağı da kesin gibidir.

 

Unutmayın!

 

Bu ülkeyi yönetmek sistemle satranç oynamaya başlar.

 

İster sevin, ister sevmeyin anlaşılan o ki; Sayın Erdoğan bu konuta tam bir Kasparov`dur…

 

Son olarak!

 

1128 “akademisyen”  aslında tam olarak beş on yaşlarındaki çocukların elinde kalem olmasını değil silah olmasını onayladılar.

 

Biz de sözlerimizi Cemil Meriç`in şu cümleleri ile bitirelim `Vatan haininden aydın olmaz`



İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.