'BİJİ SEROK OBAMA!'

Selçuk DÜZGÜN

'BİJİ SEROK OBAMA!'

 

Ve sonunda kan emici hainler gerçek liderlerini deşifre ettiler `Biji Serok Obama` diyerek.

 

Haa işte tamda olması gereken tanım buydu ve haklılar hem de çok haklılar.

 

Bize `sizle müttefikiz ` diyerek altımızı yavaş yavaş oyan  ABD  aynı zamanda  Türkiye üzerinde emelleri olanların her zaman gerçek kahramanı olmuştur.

 

Nitekim `İKİNCİ HABUR` rezaletin de dayanamayıp bunu deşifre ettiler.

 

Değerli Dostlar!

 

Türkiye  yaklaşık otuz yıl önce "Asala"Ermeni terör örgütü saldırıları ile bunaltılmış,   fakat ülke içinde bu örgütün dayanacağı insan kaynağı bulunamadığından,  bu senemi kuranlar beklenen sonuç elde edilememişlerdi. 

 

Asala bu işi başaramayınca geri çekilmiş ve sahipleri tarafında  PKK ileri sürülmüştü.

 

Türkiye  de kışkırtılacak ve silahlandırılacak büyük bir  azınlıkta olmadığı için, yıllarca  `Kürt` ayrılıkçılığı ve terörünü devreye soktular. Silahlandırdılar,  silahlandırıyorlar ve kullanıyorlar…

 

Bununla ne hedeflemek istediler?

 

Türkiye zayıflatma kalkınma enerjisi heba etmek.

 

Ama maalesef ASALA`nın başaramadığını geldiğimiz durum gösteriyor ki,  PKK ve Uzantıları başarmak üzereler!...

 

Karamsar mıyım ?  Hayır.

 

Ama tedirginliğim yok değil.

 

Tedirginliğimi tetikleyense; 29 Ekim Türkiye Cumhuriyetinin ordusu  Ankara'da resmi geçit yapıyorken, aynı anda Doğu'da da `Kürt ordusu` ordusu denilen bir bütün halinda hainler geçit yapmasıdır.


 

Bunun tablo  nedir? Açıklaması nedir?  

 

Bunları da sizin vicdanınıza bırakıyorum!...

 

PKK, Kobani’de IŞİD tarafından ağır bir kıskaç altına alınmış ve yok edilmek üzereyken birden bir kamu oyu yaratıldı.   `KOBANİ`  diye!

 

Binlerce insan ölmüşken, milyonlarca insan kendi ülkesinden kaçmışken coğrafyada messeblere, etnisitelere dayanan onlarca gurupların oluşturduğu devletcikler varken,  çözümünü gelip KOBANİ`ye dayanmasının elbet bir derinliği, planı ve  anlamı var!

 

PKK-PYD  ve uzantıları IŞİD`e karşı silahlı mücadeleyi başaramayacağını anlayınca işi siyasi ortama çektiler.

 

Silahlı başaramazlardı çünkü; bir Türk deyiminde dediği gibi `dinsizin hakkında imansız gelir` gerçeği ile yüzleşiyorlardı.

 

Baktılar ki iş öyle 20 yaşında çocukları arkadan sinsice vurmaya benzemiyor, hemen manevra değiştirdiler.

 

Evet PKK, savaşın gerçek doğasının askeri olmaktan çok siyasi olduğu gerçeğinden hareket ederek, muharebeyi kaybederken, savaşı kazanma üzerine kurulu bir politik savaş stratejisi geliştirdi.

 

Ve biz de maalesef  bu oyuna geldik!

 

PKK-PYD`yi sözüm ona terrör örgütü sayıp, İŞİD karşısında Peşmerge`ye güvenenler için bazı noktaların altını çizmek istiyorum;

 

Bugün Türkiye`nin  Güneydoğu sınır  haritası aynen şu şekildedir;

 

-Gaziantep –Kilis sınırı;  `AFRİN KONTONU ` vardır ve bu kantona Rojova-Kür bölgesi denmektedir. Ve etrafında diğer muhalif guruplar vardır. Bu kantona en yakın `Carablus` denilen yer İŞİD`in kontrolündedir.

 

-Urfa – Suruç sınırı; `KOBANİ KANTONU` vardır . Kanton tamamen İŞİD`in elindedir. Yan i KOBANİ çoktan düşmüş durumdadır ve yeni  operasyonlar `KOBANİYİ KURTARMA` operasyonudur. Kobani kantonuna en yakın guruplar muhalif guruplar görülmektedir. Diğer kantonlardan buraya yardım çok zor olduğu için Türkiye üzerinden geçiş yapılmaktadır.

 

- Mardin- Cizre sınırı; `CİZRE KANTONU` vardır. Bu kantonu Irak Bölgesel Kürt Yönetimi kontrol etmektedir. Zaten bir uzantısı Irak bölgesidir.

 

Şimdi bu dediklerim doğultusunda haritayı kafanızda şekillendirirseniz göreceksiniz ki, Suriye`de savaş iç bölgelerde sürmekte Türkiye sınırına ise KÜRDİSTAN hayalindekiler karargah kurmuş durumdalar.

 

Peki bu karargaha kim engel ?

 

Elbette ki, sınırda arada Kobaniye el koyarak oyunu bozmuş gibi gösteren İŞİD!

 

Peşmerge neden KOBANİ`ye geldi?

 

Nihayi hedef için yani KOBABANİ kurtulursa KÜRT BİRLİĞİ temin edilecek ve devlet kurulacakları hesabı ile...

 

Hatta bunun için, Demokratik Birlik Partisi  (PYD) `nin  yer aldığı ve Demokratik Cemiyyət Harekate (TEV-DEM) ile Barzaninin desteklediği Suriye Kürt Milli ŞurasI (KUK) arasında bir ortak metin anlaşması imzalanmıştır.

 

Bu anlaşmaya göre KOBANİ geri alınırsa yukarıda saydığım üç kanton bölgesi kürdistan denilen ülkenin vilayeti olacaktır.

 

Sonraki adım Türkiye`deki Kürdistan dedikleri bölgelerde.

 

Bu pilanı onlara çizen kim?

 

İmralıdaki zavallı mı? Hayır.

 

Elbette ki, `BİJİ SEROK OBAMA`

 

İyi de burada İŞİD masum mu?

 

Elbette ki hayır onlarda `YA HALİFE  OBAMA` diyorlardır eminim.

 

Zira her ikiside aynı kaynaktan besleniyor ve aynı amaca hizmet ediyorlar.

 

Hatırlayın!

 

Suriye’de Esad rejimi ile Batı destekli silahlı gruplar arasındaki çatışmalar derinleşirken, kendilerini Batı Kürdistan’ın parçası sayan bir gurup `Halkın Yönetime El Koyduğunu` ilan etmişti ...İşte o bölgenin adı KOBANİ idi...

 

Ne hikmetse halkın Kobani’de “yönetime el koyması” sırasında herhangi bir şiddet olayı yaşanmamıştı ama şimdi dünyanın en önemli meselesi şeklini almış durumda…

 

SONUÇ; 

 

Türkiye  Kürt koridoruna izin verip . Peşmergenin Suriye’ye geçişine onay vermekte son derece yanlış yaptı.

 

Çünkü bu geçiş İŞİD`le mücadele değil Türkiye`ye top yekün savaşın alt yapısıdır.

 

İŞİD`de, PKK`da, PYD`de PEŞMERGE`de aynı kabdan su içmektedirler.

 

Ve bütün planlar Türkiye üzerinedir.

 

Bu geçişe izin vererek biz ileride ödeyeceğimiz bedelin boyutunu artırmış olduk. Göreceksiniz bu geçiş ileride bize büyük bedeller ödetecektir.

 

Bunları derken `Kobani düşerse Ankara düşer` gibi veya tam tersi  saçma sapan lafların altına imza atığımı kimse düşünmesin.

 

Yukarıda saydığım `BİJİ SEROK veya HALİFE OBAMA` diyerek ABD`nin piyonluğunu yapanlar  ABD onları destekliyor diye  devletçikler, hükümetçikler, kuracaklarını zannediyorlar.

 

Biz de işte bu  hatalarımızla onlara güven veriyoruz.

 

Oysa kafalarına göre pilan yapanlar bilmeli ki, tabiat bu sefer yanılıyor ve  herkesi yanıltıyor.

 

Göreceksiniz ki,  bizim kendi hatalarımızda olsa onların hayalleri yerle bir olacak ve  kendi kanlarında boğularak hezimete uğrayacaklar.

 

Sadece biraz sabır.

 

Şu ihanetin boyutunu ve  fare olduğu halde kendini deve zanneden zavallıları biraz daha izleyelim görelim.

 

Mutlak sonucu ise;  bu coğrafyayı 1071`de vatan yapan millet  ve onun son devleti Türkiye  tayin edecek.

 

Yine de hiç kimse rahatsız olmasın, Türkiye`nin kaderi değişecekse bu değişim küçülerek değil, büyüyerek olacaktır…vesselam

 

NOT:

Kanton;bir ülkenin, idari ya da sınırsal alt birimlerinden her birine verilen addır. Örneğin bu bir coğrafi bölge ya da bir eyalet olabilir.

 

Selçuk Düzgün

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.