Bugün Korona'dan ölüyoruz! Peki ya Korona'dan sonra?

Celal Eren ÇELİK

Çok değil bundan 1-,1,5 ay öncesine kadar Dünya’da her bir ülke farklı hesaplar yapıyor, Dünya’da özellikle Ortadoğu coğrafyasında sıcak çatışmalar yaşanıyor, ABD ve Çin ticaretten bilek güreşinden galip çıkmanın yollarını arıyor, AB ülkeleri ekonomiye yoğunlaşmış bunun yanında da göçmen dalgası karşısında alınacak tedbirleri konuşuyor, Rusya Ortadoğu’da çok daha etkin bir güç olabilmek için pozisyon alıyor, Türkiye bölgede daha fazla sıkıntı yaşamamak için hassas dengeler üzerinde hamleler yapıyordu…

Ama bugün tüm Dünya tüm işini gücünü diğer tüm planlamalarını ve hamlelerini bir kenara bırakarak KORONA VİRÜSÜ SALGINI ile baş etmeye çalışıyor…

1939-1945 yılları arasında devam eden 2.Dünya Savaşı’ndan bugüne ilk kez tüm Dünya’nın gündemi aynı konu.

Lakin henüz tedavisi bulunmayan ve Dünya’nın dört bir tarafından her gün binlerce insanın ölümüne yol açan KORONA VİRÜSÜ insanların bırakın üretim yapmasını evden dışarı çıkmasını dahi imkansız hale getirdi.Dünya tan tabiri ile felç olmuş durumda.

Yukarıda saydıklarımız zaten yaşayarak acı da olsa gördüğümüz bugüne kadar gelinen noktadaki Dünya’nın acı tablosu.

Ama asıl önemli olan KORONA VİRÜSÜ sonlandığında ve harap olmuş Dünya’nın üzerinden o büyük toz bulutu kalktığında nasıl bir Dünya’ya gözlerimizi açacağımız…

Zira KORONA VİRÜSÜ sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve tam da bu sebeple yavaş yavaş siyasi liderlerden de duymaya başladığımız “Büyük küresel değişimin” adım adım gerçekleşmeye başladığına şahitlik edeceğiz…

KORONA VİRÜSÜ sonrası Dünya, bugün roman olarak kaleme alınsa bir distopik yaşam biçimi olacakken çok fazla uzun olmayan bir süreçte o distopyanın Dünya’nın bizatihi yalın gerçekliği olduğuna şahit olacağız…

Belki salgın hemen sona erer ermez görmeyeceğiz tüm olanları ama toplamda çok da uzun olmayan 20-25 senelik bir zaman zarfı sonrasında değişmekten de öte “Dönüşen” bir Dünya olacak karşımızda ve böylesi büyük değişimler için de her zaman olduğu gibi eski düzenin yıkılması gerekecek…

***

Her şey salgın bu hızla ilerlerse küresel ekonomik sistemin tamamen kilitlenmesi ile başlayacak.Küresel ekonomik sistemi kilitleyen ise üretim neredeyse tamamen durma noktasına gelmesi olacak.

Zaten üretim yapılabiliyor olsa dahi gerek hastalığın uluslararası mal transferi esnasındaki nakliyat sürecinde daha fazla yayılması riski, gerekse devletlerin kendi vatandaşlarının temel asgari ihtiyaçlarını karşılamak ve sistemlerinin devam edebilmesi için ayırdığı parayı başka ülkeler ile ticarette kullanmak istememesi nedeni ile yapılan üretim de hiçbir anlam ifade etmeyecek.

Böylece “klasik üretim” araçları ile yapılan tüm ticaret çökecek.
Üretimin durması ve küresel ticaret sisteminin çökmesi  ise ülkelerin bir süre sonra gelir kalemlerinin büyük ölçüde kesilmesi nedeni ile devletlerin zorunlu olarak para basmasına neden olacak.Bu ise yine pek çok ülkede hiperenflasyonun yaşanmasına neden olurken özellikle azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamına yakınının ekonomileri iflas noktasına gelecek…

Dünya yaşanan salgın nedeni ile ciddi bir iş gücü kaybı yaşayacak.

Özellikle salgın nedeni ile hayatını kaybeden üst düzey eğitim görmüş, kalifiye elemanların yerlerine kısa süre içerisinde yenileri ikame edilemeyeceği için pek çok sektör tamamen çökecek ve yok olmanın eşiğine gelecek.

Dünyada yaşanan salgın bir süre sonra üretim durduğu için gıda stoklarının erimesine yol açacak.

Gıda stoklarının erimesi sonrasında özellikle tarım ve hayvancılık ürünlerinde fiyatlar inanılmaz boyutlara ulaşacak, stoklar erimeye başladığında bugün “Karantina” tedbiri olarak marketlerden yapılabilen alışverişler yapılamayacak çünkü raflarda alacağınız bir ürün olmayacak.

Başta Afrika Kıtası ülkeleri olmak üzere pek çok ülkede kıtlık baş gösterecek, kıtlık sebebi ile daha da zayıflayan insan bünyesi nedeni ile hastalığın ölümcüllük oranı artacak.

Salgın sonrasında hemen hemen tüm devletlerde sağlık sistemleri kapasite aşımı nedeni ile çökecek.

Bir süre sonra baş gösteren bu gıda kıtlığı toplumsal olayların patlak vermesine neden olacak.Yağmalar ve şiddet olayları baş gösterecek,güvenlik güçleri bir süre sert tedbirler ile bu kaos ortamını bastırmaya çalışsa da son kertede güvenlik güçleri de kendi hayatlarını idame ettirebilmek için yağmalara bizzat kendileri katılacaklar.

Bu süreç tam bir “KAOS” süreci olacak ve “Küresel sistemin” yeniden işleyebileceği ve “Çarkların” yeniden dönebilmesi için bir yandan salgınla mücadele edilirken bir yandan da adım adım Dünya üretim ilişkilerinin ve üretim güçlerinin yeniden şekilleneceği bir “YENİ DÜNYA DÜZENİ” kurulacak…

Dünya’da banknot para kullanımı ortadan kalkacak.Tüm işlemler kredi kartı ve kripto para birimleri ile yapılmaya başlanacak.Bu süreç aynı zamanda kripto paranın özelliği nedeni ile Merkez Bankalarının sonunu getirecek…
Medya sektörü tamamen dijitale dönecek.

Eğitim sektöründe bugün salgına karşı “önlem” olarak ve “geçici” şekilde hayata geçirilen “Uzaktan eğitim” eğitimin yeni hali olarak karşımıza çıkacak…

Adli sistem dijitale aktarılacak,çok ekstra durumlar olmadıkça adli işlemler,mahkeme duruşmaları telekonferans yöntemi ile yapılacak…

Tüm Dünya’da ticaret e-ticaret üzerinden yürümeye başlayacak…

Otomobil,uçak,silah v.s gibi fabrika üretimi gerektiren sanayi sektörlerinde ise Endüstri 4.0 ve Endüstri 5.0 tamamen tüm sektörlerin genel üretim standardı haline gelecek.Yani fabrikalarda insanlar çalışmayacak,fabrikalardaki tüm üretim süreçlerini robotlar yürütecek…

Bire bir alan çalışmasının zorunlu olmadığı her iş kolunda uzaktan,evden çalışma sistemine geçilecek...

Yeni dönemde petrol yerine kaya gazı teknolojisi ile hakim enerji kaynağı kaya gazı olacak.Kaya gazına geçiş döneminde ise ön plana LNG çıkacak bir süre…

Ve bu kurulacak “YENİ DÜNYA DÜZENİNDE” en kıymetli hammadde teknoloji ve iyi yetişmiş insan gücü olacak.

Tabii bu “YENİ DÜNYA DÜZENİN” egemen ve büyük güçleri ise yaşanan “KAOS” öncesi dönemde teknoloji ve bilimde ilerlemiş,bu alanlara yatırım yapmış,dijitalleşme ve özellikle Endüstri 4.0 ’a entegrasyon noktasında mesafe kat etmiş yani bu yaşanacak süreç için önceden alt yapısı hazır olan ülkeler olacak.

İkinci aşamadaysa yaşanan büyük kaos esnasında uzun süre ekilmemiş,kimyasal bazı etkilere maruz kalmış, “KAOS” öncesi dönemde dahi zaten yeterli olmayan verimli tarım alanlarından geriye daha da az miktarda kalacağı için asıl savaşlar ve mücadeleler bu verimli tarım alanları ve bunları besleyen su kaynaklarının kontrolü üzerine olacak.

Okuduklarınız size çok mu “Fantastik”, çok mu “Distopik” hatta çok mu saçma geldi?

Şöyle durun  ve salgın başladığından beri yaşananları çok değil sadece 2 dakika gözlerinizin önünden geçirin…

Gelişmişliğinin zirvesinde olan insanoğlunun daha tam olarak sebebini dahi çözemediği bir virüs karşısında en etkili çaresinin “Sokağa çıkma yasağı” ilan edebilmek olduğunu aklınıza getirin ve aslında yukarıda saydıklarımızın pek çoğunun yavaş yavaş yaşanmaya başladığını fark edin.

Şimdi tekrar bir durun ve kendinize o 2  soruyu sorun 'Ya o aşı bulunamazsa,ya da bulunduğunda  artık çok geç kalınmış olursa?'
Hala yazdıklarımız “Saçma ve distopik” bir felaket senaryosu olarak geliyor mu size?

Düşünmek ve karar vermek size kalmış.Ama emin olun siz düşünürken dahi bir “YENİ DÜNYA DÜZENİ” adım adım inşa ediliyor olacak…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.