"Büyük Değişimi" Eski Yüzler İle Yapamazsınız

Celal Eren ÇELİK

Sedat‌ ‌Peker‌ ‌yayınladığı‌ ‌videolar‌ ‌ile‌ ‌Türkiye’de‌ ‌iktidarın‌ ‌kirli‌ ‌ilişkilerini‌ ‌ve‌ ‌rant‌ ‌organizasyonlarını‌ ‌teker‌ ‌teker‌ ‌ortaya‌ ‌dökerken‌ ‌bir‌ ‌yandan‌ ‌da‌ ‌son‌ ‌günlerde‌ ‌muhalefeti‌ ‌de‌ ‌hedef‌ ‌tahtasına‌ ‌oturtarak‌ ‌“Saygısızlık‌ ‌yapmayın, başınıza‌ ‌iş‌ ‌almayın”‌ ‌şeklindeki‌ ‌Tweet’leri‌ ‌ile‌ ‌resmen‌ ‌tehdit‌ ‌etti.‌ ‌

Zira‌ ‌yine‌ ‌bizzat‌ ‌Peker’in‌ ‌dile‌ ‌getirdiği‌ ‌üzere‌ ‌İYİ‌ ‌PARTİ‌ ‌Genel‌ ‌Başkanı‌ ‌Meral‌ ‌Akşener’in‌ ‌Peker‌ ‌ile‌ ‌yıllar‌ ‌öncesinden‌ ‌tanışıklığı‌ ‌var…Peker'in‌ ‌anlattığı‌ ‌“Karanlık”‌ ‌90’lı‌ ‌yılların‌ ‌İçişleri‌ ‌Bakanım‌ ‌Meral‌ ‌Akşener…‌ ‌

Akşener‌ ‌ile‌ ‌Peker,‌ ‌Peker’in‌ ‌bahsettiği‌ ‌düğünde‌ ‌ne‌ ‌konuştu,‌ ‌Akşener‌ ‌Peker‌ ‌ile‌ ‌konuşmak‌ ‌için‌ ‌neden‌ ‌kameraları‌ ‌kapattırdı‌ ‌ve‌ ‌bir‌ ‌köşede‌ ‌Peker’in‌ ‌kulağına‌ ‌neler‌ ‌fısıldadı‌ ‌bilemiyoruz‌ ‌ama‌ ‌bu‌ ‌kadarcık‌ ‌bilgi‌ ‌bile‌ ‌aslında‌ ‌muhalefetin‌ ‌de‌ ‌neden‌ ‌bu‌ ‌kadar‌ ‌suskun‌ ‌olduğunu‌ ‌bize‌ ‌gösteriyor.‌ ‌

Peker’in‌ ‌çektiği‌ ‌videoların‌ ‌toplum‌ ‌üzerinde‌ ‌en‌ ‌büyük‌ ‌etkisi‌ ‌ise‌ ‌zaten‌ ‌kendiliğinden‌ ‌AKP’den‌ ‌bıkkınlık, yolsuzluklara‌ ‌tepki‌ ‌ve‌ ‌Erdoğan‌ ‌karşıtlığı‌ ‌üzerinden‌ ‌muhalefetin‌ ‌hiçbir‌ ‌katkısı‌ ‌olmadan‌ ‌doğal‌ ‌şekilde‌ ‌olmuş‌ ‌olan‌ ‌toplumsal‌ ‌muhalefetin‌ ‌“BÜYÜK‌ ‌DEĞİŞİM”‌ ‌için‌ ‌tetiklenmesi‌ ‌oldu.‌ ‌

Ancak‌ ‌toplum‌ ‌“BÜYÜK‌ ‌DEĞİŞİM”‌ ‌talep‌ ‌ederken‌ ‌bunu‌ ‌sadece‌ ‌iktidar‌ ‌partisinden‌ ‌istemiyor.‌ ‌

Görülmesi‌ ‌gereken‌ ‌en‌ ‌önemli‌ ‌nokta‌ ‌toplumun‌ ‌artık‌ ‌bu‌ ‌muhalefetten‌ ‌de‌ ‌ciddi‌ ‌manada‌ ‌bıktığı‌ ‌ve‌ ‌muhalefetin‌ ‌de‌ ‌“DEĞİŞMESİ”‌ ‌gerektiğini‌ ‌belirterek‌ ‌muhalefete‌ ‌de‌ ‌ciddi‌ ‌tepki‌ ‌koymaya‌ ‌başladığı.‌ ‌

Son‌ ‌olarak‌ ‌CHP’li‌ ‌belediyelerde‌ ‌ortaya‌ ‌çıkan‌ ‌yolsuzluklar,‌ ‌Hadi-Süleyman‌ ‌Özışık‌ ‌kardeşlere‌ ‌CHP’li‌ ‌belediyelerden‌ ‌düzenli‌ ‌olarak‌ ‌para‌ ‌aktarıldığının‌ ‌hatta‌ ‌bu‌ ‌belediyelerden‌ ‌birisinin‌ ‌Özışık‌ ‌kardeşlere‌ ‌otopark‌ ‌verdiğinin‌ ‌ortaya‌ ‌çıkması‌ ‌ama‌ ‌daha‌ ‌da‌ ‌beteri‌ ‌perde‌ ‌arkasında‌ ‌patronu‌ ‌CHP’li‌ ‌Tuncay‌ ‌Özkan‌, olan‌ ‌KRT’de‌ ‌çalışan‌ ‌başarılı‌ ‌muhabir‌ ‌Çağdaş‌ ‌Ulus’un‌ ‌bunları‌ ‌ortaya‌ ‌çıkarttığı‌ ‌için‌ ‌işten‌ ‌kovulması‌ ‌toplumda‌ ‌infiale‌ ‌neden‌ ‌oldu.‌ ‌

Çünkü‌ ‌toplum‌ ‌iktidarı‌ ‌ile‌ ‌muhalefeti‌ ‌ile‌ ‌bu‌ ‌“Çökmüş, köhnemiş, çürümüş”‌ ‌sistemin‌ ‌öyle‌ ‌yahut‌ ‌böyle, küçük‌ ‌yahut‌ ‌büyük‌ ‌bir‌ ‌şekilde‌ ‌parçası‌ ‌olmuş‌ ‌tüm‌ ‌siyasetçilere‌ ‌tepkili‌ ‌ve‌ ‌zerre‌ ‌kadar‌ ‌onlara‌ ‌güvenmiyor.‌ ‌

Evet‌ ‌vatandaş‌ ‌haklı‌ ‌zira‌ ‌bu‌ ‌köhnemiş‌ ‌sistemde‌ ‌iktidar‌ ‌partisinde‌ ‌yahut‌ ‌muhalefet‌ ‌saflarında‌ ‌çeşitli‌ ‌sıfatlar‌ ‌ve‌ ‌görevler‌ ‌ile‌ ‌yer‌ ‌alan‌ ‌herkes‌ ‌aslında‌ ‌bu‌ ‌“DÜZENİN”‌ ‌bir‌ ‌parçası,‌ ‌büyük‌ ‌ve‌ ‌kirli‌ ‌bir‌ ‌çarkın‌ ‌küçük‌ ‌bir‌ ‌dişlisi.‌ ‌

Bugün‌ ‌Türkiye’de‌ ‌umut‌ ‌olacağını‌ ‌iddia‌ ‌ederek‌ ‌“YENİ”‌ ‌parti‌ ‌kuran‌ ‌isimlere‌ ‌bakınız:‌ ‌Muharrem‌ ‌İnce, Mustafa‌ ‌Sarıgül, Ahmet‌ ‌Davutoğlu, Ali‌ ‌Babacan…‌ ‌

Bu‌ ‌isimlerin‌ ‌hepsi‌ ‌“Eski”‌ ‌Milletvekili,‌ ‌“Eski”‌ ‌Bakan,‌ ‌“Eski”‌ ‌Başbakan,‌ ‌“Eski”‌ ‌Cumhurbaşkanı‌ ‌Adayı, ”Eski”‌ ‌Belediye‌ ‌Başkanı…‌ ‌

Yani‌ ‌aslında‌ ‌bir‌ ‌zamanlar‌ ‌bu‌ ‌isimler‌ ‌bu‌ ‌köhnemiş‌ ‌düzenin‌ ‌“Yıldızı‌ ‌parlayan”‌ ‌“Muteber”‌ ‌isimleriydi.‌ ‌Biz‌ ‌kendileri‌ ‌bu‌ ‌görevlerdeyken, güç, nüfuz, unvanlar‌ ‌kendilerindeyken‌ ‌kendilerinin‌ ‌hiç‌ ‌sistemden‌ ‌rahatsız‌ ‌olduklarını,‌ ‌sistemi‌ ‌hiç‌ ‌eleştirdiklerini‌ ‌görmedik.‌ ‌

Ne‌ ‌zaman‌ ‌ki‌ ‌sistem‌ ‌kendilerini‌ ‌dışladı‌ ‌o‌ ‌zaman‌ ‌“Sistemi‌ ‌eleştirmek”‌ ‌akıllarına‌ ‌geldi,‌ ‌o‌ ‌zaman‌ ‌“Yeni‌ ‌umut”‌ ‌olmak‌ ‌üzere‌ ‌“Eskiyen”‌ ‌yüzleri‌ ‌ile‌ ‌meydana‌ ‌çıkıverdiler…‌ ‌

Özellikle‌ ‌CHP‌ ‌içerisindeki‌ ‌parti‌ ‌içi‌ ‌muhalefet‌ ‌hareketlerine‌ ‌bakın‌ ‌tablo‌ ‌yine‌ ‌aynı…‌ ‌

Bugün‌ ‌“PARTİ‌ ‌İÇİ‌ ‌MUHALEFET”‌ ‌adında‌ ‌ortaya‌ ‌çıkıp‌ ‌partiyi‌ ‌yönetmeye‌ ‌talip‌ ‌grupları‌ ‌oluşturan‌ ‌isimler‌ ‌

“Eski”‌ ‌Milletvekili,‌ ‌“Eski”‌ ‌PM‌ ‌üyesi,‌ ‌“Eski”‌ ‌MYK‌ ‌Üyesi,‌ ‌“Eski”‌ ‌Grup‌ ‌Başkanvekili…‌ ‌

Arkadaş‌ ‌adama‌ ‌sormazlar‌ ‌mı:‌ ‌“Madem‌ ‌bu‌ ‌yönetimden‌ ‌bu‌ ‌kadar‌ ‌rahatsızdınız‌ ‌da‌ ‌bu‌ ‌yönetimin‌ ‌milletvekili‌ ‌olurken, PM‌ ‌üyesi,‌ ‌MYK‌ ‌üyesi‌ ‌olurken‌ ‌neden‌ ‌hiç‌ ‌sesiniz‌ ‌çıkmıyordu?‌ ‌O‌ ‌zaman‌ ‌neden‌ ‌bir‌ ‌parti‌ ‌içi‌ ‌muhalefet‌ ‌hareketi‌ ‌başlatmak‌ ‌aklınıza‌ ‌gelmiyordu?”‌ ‌diye…‌ ‌

Evet‌ ‌sevgili‌ ‌okurlar‌ ‌Türkiye‌ ‌çok‌ ‌ama‌ ‌çok‌ ‌köklü‌ ‌bir‌ ‌“BÜYÜK‌ ‌SİSTEMSEL‌ ‌DEĞİŞİM”‌ ‌yaşamak‌ ‌zorundadır.‌ ‌

Ancak‌ ‌şunu‌ ‌herkes‌ ‌iyi‌ ‌bilmelidir‌ ‌ki‌ ‌bu‌ ‌ESKİ‌ ‌YÜZLER‌ ‌VE‌ ‌ESKİ‌ ‌SÖZLER‌ ‌İLE‌ ‌DEĞİŞİM‌ ‌OLMAZ.‌ ‌

O‌ ‌nedenle‌ ‌Türk‌ ‌siyasetini‌ ‌kendi‌ ‌siyasi‌ ‌ikballeri‌ ‌doğrultusunda‌ ‌“Esir‌ ‌almış”‌ ‌olan‌ ‌bu‌ ‌ESKİ‌ ‌kadrolar,‌ ‌

iktidarı-muhalefeti‌ ‌fark‌ ‌etmeksizin‌ ‌tasfiye‌ ‌edilmelidir‌ ‌ve‌ ‌Türk‌ ‌siyaseti‌ ‌artık‌ ‌“Lider‌ ‌odaklı”‌ ‌siyaset‌ ‌anlayışını‌ ‌terk‌ ‌etmelidir.‌ ‌

Kurtarıcı‌ ‌beklemekten‌ ‌vazgeçmek‌ ‌ve‌ ‌Türk‌ ‌siyasetinde‌ ‌yıpranmamış, dinamik, alanında‌ ‌uzman‌ ‌ve‌ ‌liyakatli‌ ‌yepyeni‌ ‌kadrolar‌ ‌siyasi‌ ‌partilerde‌ ‌mücadele‌ ‌vererek‌ ‌göreve‌ ‌gelmeli‌ ‌ve‌ ‌bu‌ ‌kadroların‌ ‌mücadelesine‌ ‌parti‌ ‌içerisinde‌ ‌parti‌ ‌üyeleri‌ ‌de‌ ‌destek‌ ‌vermelidir.‌ ‌

Yoksa‌ ‌“Eski”‌ ‌yüzler‌ ‌aynı‌ ‌kaldığı‌ ‌müddetçe‌ ‌AKP‌ ‌iktidarı‌ ‌değişse‌ ‌de‌ ‌aslında‌ ‌değişen‌ ‌bir‌ ‌şey‌ ‌olmaz‌ ‌“Eski”‌ ‌düzen‌ ‌devam‌ ‌eder, ezilen‌ ‌ve‌ ‌sömürülen‌ ‌de‌ ‌yine‌ ‌halk‌ ‌olur.‌ ‌

 ‌

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.