ÇEVİKÖZ VE CHP!

Selçuk DÜZGÜN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Habertürk TV'de Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırılarını değerlendirirken aynen şu cümleleri kullandı, "Bunlar endişe verici gelişmeler. Bu yılda yine provokasyon olduğunu duymuştuk. Rusya'nın devreye girmesiyle yatıştırıldı bu çatışma. Bölge eski Sovyet coğrafyası olduğu için, Rusya bölge ülkeleri üzerinde etki sahibidir. En güçlü aktörün Rusya olduğunu düşünüyorum.

Türkiye ile Azerbaycan'ın ilişkisinin Türkiye'yi de içine çekiyor. Minsk Grubu'nun atıl olduğunu biliyoruz. Bölgede Rusya ve Türkiye'nin ilgilenmeleri ve savaşı engellemeleri gerekir. Ermenistan'ın bunu niye tercih ettiği anlamak mümkün değil. Ermenistan'ın askeri yeteceği olmadığını biliyoruz. Bir yandan Türkiye'nin Azerbaycan'a silah yardımı ve bazı söylentilere göre de bir takım milis, cihatçı grupların aktarımı varken, Rusya'dan da Ermenistan'a milis ve silah yardımı yapıldığı söyleniyor. Bunlar endişe verici. Bu bizim Suriye sınırındaki terörle mücadeleye benzemez, ciddi bir savaştır. Bölgesel bir savaşa evrilirse Türkiye ile Rusya'yı karşı karşıya getirebilir. Türkiye ve Rusya barışçıl çabaları öne çıkartarak birlikte hareket etmeleri gerekir" 

Peki bu ifadeleri Çeviköz kime ve neye dayanarak yaptı?

Ermenistan’ın Dışişleri Bakanı ve Moskova Büyükelçisi tarafından dile getirilen bu görüşleri Çeviköz aynen aktardı.

İnsan düşünmeden edemiyor, Çeviköz varken Ermenistan’a ne gerek var.

Üstelik bu ÇEVİKÖZ denen monşer, aynı zamanda BAKÜ büyükelçiliğimizi yapma talihsizliğine sahiptir.

 Ermenistan’ın yalanlarını aynı cümlelerle Atatürk’ün kurucusu olduğu CHP sözcüsünden duymak utanç vericidir.

Çeviköz aynı utancı;

-Türkiye Libya’da çizgiyi aştı,

-Türkiye Suriye’de meşru değil,

-S-400’lerden vaz geçelim,

-Türkiye Doğu Akdenizi geriyor,

Şeklinde çok kullandı.

Ünal beyin Ermenistan konusundaki en büyük icraatını dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptı.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkiler için çabalarına 1998 yılında başlayan Ünal Çeviköz, 10 Ekim 2009 tarihinde Türkiye ile Ermenistan arasında Zürih'te "Diplomatik İlişkilerin Kurulması" ve "İlişkilerin normalleştirilmesi" ile ilgili iki protokolün imzalanmasında da görev aldı.

O imzaların sonunda Türkiye-Azerbaycan ilişkileri kopma noktasında gelmişti ki, yine dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan bu hatadan dönmemizi Azerbaycan ziyaretlerinde, Azerbaycan meclisinde “ben var olduğum sürece Ermeniler işgal altındaki topraklardan çekilmediği sürece normalleşme yok” diyerek sağladı.

İşte bugün geldiğimiz nokta 2009’da ermeni lider ile futbol maçı gösterisi yapan Abdullah Gül’ün hatalarının terse çevrildiği noktadır.

Çeviköz bundan rahatsızdır.

Yoksa Çeviköz Azerbaycan devletinin ve ordusunun Ermenistan’ı iki günde hiçbir destek almadan mahvedeceğini iyi biliyor.

Peki biliyor da Ermeni bir diplomat gibi niye konuşuyor?

Bunu 2009’da başaramadığı Türkiye ile Ermenistan "Diplomatik İlişkilerin Kurulması" ve "İlişkilerin normalleştirilmesi"  planlarından sonra CHP’ye kapıdan, bacadan girme serüvenine bakın anlarsınız.

Görevi var onu yapıyor.

Utanç olan şey o görevi Cumhuriyetin kurucusu partide yapıyor olmasıdır.

İyide CHP’de bu kripto söylemlere tepki verecek bir tane dahi mi Kuvvacı kalmadı? 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.