CHP'den 5 bin asker sorusu: Neden gönderdik?

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İdlib hakkında hükemetin bilgi vermediğini söyleyerek, İdlib üzerinde hava hakimiyeti sağlanmadan, tugay büyüklüğündeki bir askeri birliğimiz, göz göre göre sahaya neden sürüldü? Neden açık hedef haline getirildi?' diye sordu.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı. Öztrak, gelen son şehit haberleriyle bir ay bitmeden Suriye’de verilen şehit sayısının 15 olduğunu söyledi.

Öztrak, şöyle devam etti:

“Milli Savunma Bakanlığının açıklamasında askerlerimizin hava saldırısı sonucunda şehit olduğu ifade edildi. Peki hava saldırını kim yaptı? Neden bu açıklanmadı ama Rusya, İdlib çatışmasızlık bölgesinde, Suriye hatlarını yaran teröristlere, Suriye hükümetinin isteğiyle hava saldırısında bulunduğunu açıkladı. Bu saldırıda bir tankın, dört zırhlı personel taşıyıcının, beş pikabın yok edildiği ifade edildi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının İdlib’de tam olarak ne yaşandığını bilmesi en doğal hakkıdır. Bunu Rus kaynaklardan değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenlerden öğrenmek istiyoruz. Kimse havaya bakıp, ıslık çalarak sorumluluktan kaçamaz. Orada şehit olan, gazi olan bizim askerimiz.

 

MEHMETÇİĞİN CANI UCUZ MU?

Her şeyden önce Türkiye, Suriye’ye savaş ilan etti mi? Ettiyse bundan milletin ve TBMM’nin neden haberi yok. İkincisi, askerlerimiz İdlib’de birtakım unsurların yanına iliştirilip, sahada bunlara kalkan mı yapılıyor? Üçüncüsü, İdlib ve etrafına 5 binin üzerinde asker sevk ettiğimiz söyleniyor. İdlib üzerinde hava hakimiyeti sağlanmadan, tugay büyüklüğündeki bir askeri birliğimiz, göz göre göre sahaya neden sürüldü? Neden açık hedef haline getirildi? Mehmetçiğimizin canı bu kadar mı ucuz?”

S-400 DE YOK PATRİOT DA…
Türkiye’nin akılla değil kin ve öfkeyle yönetildiğini belirten Öztrak, “Şimdi de Ruslara karşı Amerika’dan Patriot bataryaları istediğimiz söyleniyor. Daha geçen yıl, Rusya’dan S-400 almak için ABD’ye rest çekmedik mi? S-400 alacağız diye Rusya’ya 2,5 milyar dolar ödedik mi? Ödedik. S-400 alacağız diye 1,5 milyar dolar ödediğimiz F-35’lerden olmadık mı? Tüm bunların üstüne ABD Kongresi’nin ekonomik yaptırım tehdidine maruz kalmadık mı?” sorularını da yönelten Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının cebinden hem S-400 hem F-35 için bugüne kadar 4 milyar dolar çıktı. Elimizde askerlerimizi hava saldırılarına karşı koruyacak ne S-400 ne F-35 ne de ne Patriot hava savunma sistemi var. Bu arada şehitlerimizin Rusların vurduğu tankta olduğu anlaşılıyor. Modern tanklar yapılsın diye, bu ülkenin göz bebeği tank-palet fabrikasını Katarlılara bu iktidar verdi. Güya 18 ayda tanklar Türk ordusuna teslim edilecekti. Aradan 16 ay geçti ama bıraktık tankı, daha tankların motoru bile ortada yok. Mehmetçik Suriye’de fakat elinde modern tanklar yok. Tüm bu yaşadıklarımızın adı düpedüz beceriksizliktir, akıl tutulmasıdır.

RUSYA'YA VERİLMEDİK TAVİZ KALMADI

Rusya elbette önemli bir komşumuz. Tabii ki Rusya ile iyi ilişkilerimizin olmasını önemsiyoruz ancak bu ilişkilerin dengeli olması ve asimetrik bir bağımlılığın yaratılmaması gerekir diye bu iktidarı biz çok uyardık ama dinlemediler. Suriye’de, ‘Rusya ile iş tutacağız’ diyerek, Rusya’ya 2016’dan bu yana vermedik taviz bırakmadılar. Ukrayna’yı by-pass eden TürkAkım Projesi’ni Rusya’ya altın tepside verdiler. Ruslar boruları bizim topraklara döşedi, indirimi ise Bulgarlara verdi. Türkiye’yi yönetenlere de ‘TürkAkım’ın adını Putin koydu’ diye övünmek kaldı. Akkuyu nükleer santraliyle de ülkemizi nükleer enerjide Rusya’ya uzun yıllar bağımlı hale getirdiler. Dün Ruslara tüm bu tavizleri verenler, bugün Ruslara karşı hava desteği için başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşturuyorlar ama bu arada olan da aslan parçası Mehmetçiklerimize oluyor.”

Suriye’nin stratejik limanlarını Rusların, petrolünü ise Amerikalıların kapattığını ifade eden Öztrak, Türkiye’ye düşenin ise 4 milyon Suriyeliye bakmak olduğunu söyledi.

Türkiye’ye 40 milyar dolardan fazla fatura çıktığını belirten Faik Öztrak, “Artık yeter. Türk askerinin kanı, birilerinin siyasi ihtirası, birilerinin de bölgesel hesapları için masaya sürülecek pey akçesi değildir. Şu andan tezi yok hükümet derhal gelip İdlib’de yaşananlar konusunda, gerekiyorsa kapalı oturumda TBMM’yi bilgilendirmelidir. Bu konuda tek sorumlu AK Parti Genel Başkanı değildir. TBMM Başkanı, AK Parti Grubu ve AK Parti’ye destek veren MHP de TBMM’nin hakkını, hukukunu korumak zorundadır. Tek bir kişinin ihtirasları, öfkesi ve yetersizlikleri, koskoca bir ülkenin geleceği ve kaderiyle artık daha fazla oynamamalıdır.” açıklamasını yaptı.

OSMAN KAVALA OLAYI
Geçtiğimiz hafta bir felaketin de hukuk cephesinde yaşandığını savunan Öztrak, Osman Kavala’nın, “uyduruk” bir suçlamayla yargılandığı bir davadan 840 gün tutuklu kaldıktan sonra beraat ettiğini, tahliye edildiği gün ise başka bir “uyduruk suçlamayla” yeniden tutuklandığını söyledi.

Öztrak, şunları kaydetti:

“Tabii burada özellikle AK Parti Genel Başkanının Kavala için ‘Bir manevra ile onu beraat ettirmeye kalktılar.’  ifadesini kullanması, Türkiye’deki rejimin ucubeliğini tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. HSK’nin Cumhurbaşkanının bu sözlerini emir bilip beraat kararı veren hakimler hakkında soruşturma açması ise yargı bağımsızlığı açısından bir başka felakettir. Sokrates 2 bin 500 yıl öncesinden, ‘Bir yargıç; iyi niyetle dinlemeli, akıllıca karşılık vermeli, sağlıklı düşünmeli, tarafsızca karar vermelidir.’ demiş. AK Parti yargı sistemimizi, 2 bin 500 yıl öncesinin gerisine düşürdü.”

OZAN CEYHUN ATAMASI
Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Faik Öztrak, Ozan Ceyhun’un Avusturya Büyükelçiliğine atanması ile ilgili bir soru üzerine, son dönemde Dışişleri Bakanlığında yapılan atamaların diplomasi mesleğini bir kariyer olmaktan çıkardığını söyledi.

Öztrak, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu kişi hangi kariyerine dayanarak Viyana gibi önemli bir merkeze büyükelçi olarak atanıyor. Bir de kendisinin bundan önce Prag’a atanan Egemen Bağış’ın da yakın dostu olduğu söyleniyor. Herhalde orada canları sıkılmasın diye, birbirlerine yakın olan yerlere gönderildiler. Tavla oynarlar. Gerçekten şu anda Dışişleri Bakanlığında yapılan bu atamalar doyum noktasını aşmıştır. Türkiye’nin Osmanlı döneminden gelen liyakatlı bir diplomatlar ordusu vardı, şimdi bunlar bir kenara itiliyor, ithal birtakım isimlerle Türk diplomasisine ciddi zararlar veriliyor.”

ABDULLAH GÜL ÖVGÜSÜ
Faik Öztrak, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yaptığı açıklamalara ilişkin bir soru üzerine de “Sayın Abdullah Gül, önceki dönem ülkenin cumhurbaşkanı. Tabii birtakım değerlendirmelerde bulunuyor, bu değerlendirmelere baktığımız zaman onun da mevcut tecrübeleri ışığında özgürlüklerden, daha güçlü bir parlamenter demokrasiden yana olduğu ortaya çıkıyor.” yanıtını verdi.

 

siyasetcafe.com

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri