DEM Parti'sinin Seçmenine Attığı Kazık

Dr. Volkan AYDEMİR

Sözde ikinci çözüm süreci başladığından bu yana toplumun sinir uçlarıyla oynamayı adet edinip sokakta ve toplu ulaşım araçlarında huzuru provoke eden, birçoğunun fenotipi ve dış görünümü benzer olan bir güruh, sanki bir yerden talimat almışçasına harekete geçti.

Terör örgütünün 3-5 silah yakmasıyla terörizmin biteceğini düşünenlerin geçmişten ders almadıkları apaçık ortadadır.

Özellikle 1970’li yılları görmüş bizler için acı tecrübe birikimlerini üstüste koyduğumuz zaman jeostratejik ve jeopolitik konumunu da göz önüne alacak olursak Ülkemiz sınırları içinde bölücü ve yıkıcı niyette faaliyette bulunacak örgütlerin ve bu örgütlere destek olama adayları grupların bitmesi olağan dışı görünüyor.

Devlet işleyişi karşıtlığı ve kamu düzen ve huzurunu bozma veya zarar verme üzerine kurduğu faaliyetlerin sürekliliğine bağlı olarak varlığını hissettiren bu terör örgütleri farklı siyasi görüş ve fraksiyona bağlı grupları kendilerine hizmet aparatı olarak seçerler.

Genelde kırsal alan veya sokak çatışmalarıyla yasama, yargının koydukları kurallar çerçevesinde mülki idarenin talimatıyla görev yapan güvenlik güçlerinin toplum üzerindeki; yasalara ve kurallara uyarak yaşama algısını kırmaya çalışırlar.

İki gün önce ulusal TV kanallarında TBMM çatısı altında, partisinin grup toplantısında konuşmacı milletvekilinin terör örgütü lideri hakkında atılan sloganlara amigoluk yapması, geçen hafta yaptığım Kars gezisini hatırlattı. Kürsüdeki milletvekili seçildiği şehir adına hiçbir icraatı olmayan Kars’ın üç milletvekilinden birisiydi.

Dem partisi Nazi tipi etnisite üzerinden Kars’ta yaptığı seçim çalışması sonrası bir milletvekili kazanıp bölgeyi ve seçmenini parti propagandasında kullanmaktan başka hiçbir şey yapmadı şu ana kadar. Yani kürsüdeki o milletvekilini Kars’ın bir caddesine tek başına bırakın yardım almadan belki parti il binasının yerini bulamaz.

Kars’ta bulunan ve sadece Kürt olduğu için Dem partisine oy veren vatandaşlar parlamentoda görev yapan diğer iki milletvekilinin kapısında çözüm arıyor sorunlarına.

Bölge insanının başlıca geçim kaynağı olan hayvancılığı ve süt ürünleri üreticiliğini bitirme noktasına getiren şap salgını ile mücadelede sahada olan Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölge milletvekilleri yanında hiçbir Dem milletvekili yer almadı. Iğdır’da tarım ürünü sorunu yaşandığında, üreticiye destek olmak için bölgeye giden CHP Kars milletvekilinin yanında bırakın Dem Iğdır milletvekilini, seçimi kazandıktan sonra telefon numarasını değiştirmesiyle bölgede bu tutumundan isminden sıkça söz ettiren Ak parti Iğdır milletvekilini de göremezsiniz.

Iğdır Spor başkanlığı birkaç konser dışında sosyal olarak seçmenine mesafeli bir yaşamı tercih ediyor sanırım. Seçtikleri iki milletvekilinden umudu kesen Iğdırlılarda sorunlarına çözüm aramak için İstanbul milletvekili Şamil Ayrım, Kars milletvekilleri Adem Çalkın ve İnan Akgün Alp’in kapısını çalıyorlar hala. Kars’tan seçilen Dem milletvekili aldığım duyumlara ve anlatılanlara göre, kendi hemşehrilerine karşı acayip çözüm odaklı ve hürmetkârmış mesela.

Tunceli’den sorunla kapısını çalan birçok kişinin çok mutlu ayrıldığını duymuyor değilim. Sayın milletvekili, Kürsüde attığınız slogan kadar Kars’ta seçmeniniz şap hastalığıyla, doğa şartlarıyla, bürokrasiyle mücadele ederken bu süreçte ne gibi faydanız oldu?

Seçmeniniz için önergelerinizde hangi faydalı taleplerde bulundunuz?

Bana göndermeye zahmet ederseniz yayınlayacağıma söz veriyorum.

Bölgede haberleriyle ünlü gazeteci muhabir bir arkadaşımla görüştüm. Üç ilin KARS-ARDAHA-IĞDIR bölge milletvekilleri sayısını toplam 6 olarak verdi ki düşünün artık!

Kars’ın bir milletvekilini birin önündeki sıfır olarak sayıyorlar.

Bölge insanının yalnızlığını paylaşarak sorunlarına çözüm üretmeğe çalışan isimlerini yazdığım Kars’ın aktif çalışan iki milletvekili ve Ardahan milletvekili Özgür Erdem İncesu’dan başka bir açıklama görmedim. Ağrı ili milletvekilleri yukarıda yazdıklarıma kısmen dahil olur. Belirtmeliyim ki ismini paylaştığım hiçbir parlamenter ile bazı yerel gazete mensuplarının yaptığı gibi fikri ve ticari alışverişim olmamış, yazdıklarım tamamen kişisel gözlemlerime dayanır.

Genel ülke gündemine tekrar dönecek olursak, eskinin yavşak tipli omurgasız birkaç akademisyeni ve onların çapsızlığına çanak tutanlar, iktidar partilerinin içinde bulunduğumuz sürece desteğini yanlış anlayıp abartmaktalar.

Önlerine oturttukları palavra severlere, 1923 yılından bu yana isyan ve ayaklanma çıkaran terör örgütü liderleri ve destekçilerini öven palavra yüklü konuşmalar ile geçmişteki sümüklü hocası gibi alttan alta Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Cumhuriyet değerleri hakkında negatif algı yapma çalışmaları yapmaktalar.

Siz değerli olurlarıma tavsiyem denk gelirseniz, geçmişinde satılmış sümüklü bir vaizin mendilini çiğneyen bu tip yavşak ve sürüngen çapsızların yüzlerine karşı ne olduklarını söyleyin.

Çünkü her ne olursa olsun Türk Ulusu ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti sevgisi bu yaptığınıza değer.

Sürece ilişkin kişisel değerlendirmeme soracak olursanız. Bu ülkede Türk-Kürt ayrımı olmadan ulusumuzun bütün bireyler devlet kademesinin her alanında görev alabilmektedirler. Ticari ve iktisadi faaliyetlerde bulunabilmektedirler.

Ama!

Mağdur edebiyatıyla cahil ve kolaylıkla birçok nimete kavuşacağını düşünen kandırılmış Dem partisi holiganları ve yöneticileri silahlarını bırakmadıkça.

Dem partisi şehirde ve kırsalda kendi seçmenini sürekli mağdur ettikçe ve parti yöneticileri suni olarak çıkarılan bu sorunlardan beslendiği sürece sorun çözülmeyecek gibi görünüyor. Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi işlerine gelmediği için timsah gözyaşları akıtıyorlar.

Bilinmesi gereken en önemli gerçek ise, Türk ulusunu oluşturan diğer etnik grupların Dem partisi seçmeni ve taraftarı Kürtlerle bir sorunu bulunmadığını yine yapmış olduğum saha mülakatlarından biliyorum.

Hep niyetleniyorum, ülkemizin kibir abideleri Kocaeli ve Bolu belediyeleri için yazı yazacağım ama fırsat vermiyorlar. Ama arşivimde veriler toplanıp kurgulanıyor yavaş yavaş...

KALIN SAĞLICAKLA!

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.