DEM'den AK Parti'ye sıcak sinyal! 'Seçimden sonra görüşebiliriz'

DEM Parti İBB adayı Meral Danış Beştaş, 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimlerin ardından ortam oluşması halinde hükümet ile görüşebileceklerini dile getirdi.

DEM Parti İBB adayı Meral Danış Beştaş, seçim sonrası için “Kürt meselesi” için AK Parti ile muhataplık ilişkisi kurmaya hazır olduklarını söyledi.

T24’ten Cansu Çamlıbel, Beştaş’la görüşmesini şöyle özetledi:

“Hükümetten çok CHP’ye sitemi var; CHP yönetiminin Kürt meselesi konusunda kullandığı dilin, AKP iktidarının bugün kullandığı dilden çok farklı olmadığını söylüyor.

Özgür Özel’in de Ekrem İmamoğlu’nun da kayyımlar konusunda kendilerinden bekledikleri tavrı sergilemediğine dikkat çekiyor. Erdoğan’ı da eleştiriyor eleştirmesine ama 31 Mart’tan sonra Kürt meselesinin çözümü için iktidarla muhataplık ilişkisi kurmaya hazır olduklarını anlatıyor. Bahsettiği ilişki modelini ‘Muhataplık, ittifak değil’ olarak özetliyor. 2013’teki çözüm süreci sırasında yaptıklarının da bundan fazlası olmadığını savunuyor.”

Beştaş’ın sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

-Selahattin Demirtaş demişken kamuoyuna sunduğu son mektuptaki en can alıcı bölümü hatırlatmak istiyorum. Şöyle demişti; “DEM Parti, iktidar partisi dahil ana muhalefet ve diğer tüm partilerle görüşebiliyorsa görüşmeli, ilkeler çerçevesinde ve demokrasinin gelişimi için uzlaşabiliyorsa uzlaşmalıdır. Bizim için 31 Mart seçimlerinden çok, 1 Nisan ve sonrası önemlidir.” Bu sözler yerel seçimlerden sonra AKP hükümetiyle yeni bir süreç başlatma arzusunda olduğunuz şeklinde okunuyor haliyle. Demirtaş’ın mesajları ile sizlerinkileri yan yana koyup sormak isterim; hükümetle bu yönde bir temas var mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart’tan sonra ‘çözüm’ gündemine dönebileceğine dair sinyaller veriyor mu size?

Birincisi, şu ana kadar bir görüşme yok. Kesin bir dille söylüyorum. Bizim aramızda 1 Nisan sonrasına dair konuştuğumuz, planladığımız, söz aldığımız, söz verdiğimiz bir şey yok. İkincisi, biz parti olarak şunu çok net söyledik; özellikle 14-28 Mayıs’tan sonra yapacağımız bütün görüşmeler şeffaf olacak, ittifak yapacaksak bunu ilan edeceğiz. Kapalı kapılar ardında hiçbir görüşme, temas ve uzlaşı olmayacak. Bu seçmenimize verdiğimiz, Türkiye kamuoyuna verdiğimizi söz. Üçüncüsü, 2013’te çözüm süreci dönemi hakikaten herkesin nefes aldığı bir süreçti. Benim Diyarbakır’da da bir evim var. Oraya gittiğimde polisinden, genç bir kadınına, yaşlısına herkes gülümsüyordu. Bir çözüm umudu vardı, güçlü bir ihtimal vardı. Sadece Kürtler değil, halkın yüzde 70’i destek veriyordu. Anketler de bunu gösteriyordu. Bu olabilmişti çünkü dil normalleşmişti. Ötekileştirme, düşmanlaştırma, kutuplaştırma yerine çözüm odaklı bir dil kullanılıyordu.

-Çözüm süreci biliyorsunuz bir ‘AKP projesi’ olarak görüldüğü için bugün kendini ‘muhalif’ olarak tanımlayan pek çok siyasi yorumcunun hayli eleştirel yaklaştığı bir konu.

Biz o dönemde partideydik ama aynı zamanda Mecliste’ydik ve siyaset yürütüyorduk. Her zaman da şunu söylüyorduk; Adalet ve Kalkınma Partisi bizim iktidar olarak muhatabımız ama bizim ittifak ortağımız değil. Biz onunla ittifak yapmadık. Bu sorunun çözümü için görüştük. Başka bir parti iktidarda olsa yine görüşürdük. Bugün için de aynı şey söz konusu. Bu, seçimle ilgili bir mesele değil. Seçimi çok aşan, seçimin üstünde ve Türkiye’nin geleceği açısından en hayatı mesele. Bugün Adalet ve Kalkınma Partisi ile ittifakımız yok, görüşmemiz yok.

Bizim siyasi mücadelemiz içinde seçimin sonrasına ertelemediğimiz bir dolu şey var. Mesela tecridin kaldırılması için bir kampanya yürüyor. Özgürlük Yürüyüşü yapıldı. Pazar günü İstanbul Esenyurt’ta miting yapıldı. Çünkü biz bu yolların açılmasını istiyoruz. Meselenin artık konuşarak ve diyalogla çözüm yoluna girmesi noktasında irade koyuyoruz. Seçim öncesi, seçim sonrası ayırmadan böyle bir talebimiz ve mücadelemiz var. Biz siyaseti sadece seçimlere sıkıştırılan bir olgu olarak görmüyoruz. Biz siyaseti bir toplumsal mücadele olarak da görüyoruz. Muhalif kanallardaki yorumcu arkadaşlar şimdi bu cümlelerinizi okuyunca yine “DEM Parti hükümete yanaşıyor” diyecek. Evet, diyebilirler. Dedim ya söylediklerimiz bilinçli olarak manipüle ediliyor genelde.

-Şunu diyorsunuz; “Şimdi bir temas ya da hazırlık yok ama seçim sonrasında hükümet adım atarsa kapınız açık.”

Seçim sonrasında diyelim ki böyle bir ortam oluştu, tabii ki varız çözüme. İktidar tarafından böyle bir adım atılırsa, ittifak yapmak için değil muhataplık açısından tabii ki görüşürüz. Zaten 2013’te de meseleye aynı şekilde yaklaşmıştık. İttifak değil muhataplık.

Siyasetcafe.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri