DÜNYA KUPASI VE ARJANTİN DETAYI

Volkan AYDEMİR

Sevgili okurlar!

Bu yazımın sonunda dünyanın en kolay şeyini yapalım,

Eleştirelim!

Ama bu eleştiri, akılcı sorgulama ve hak arama şeklinde olsun.

Başlayalım!

Futbol bir takım oyunuyken, bir kişinin ön plana çıkarılmasına karşıyım!

Kabul edelim, Messi yetenekli bir futbolcu ama sahada tek başına oynamadı hiçbir zaman. Kupa maçında bir defa daha şahit olduk bu olaya.

Dünya Futbolu, Messi’ye, en büyük kupayı kaldırtarak borcunu ödemiş oldu dün akşam.

Gözlemlediğim kadarıyla; ülkeler arası spor turnuvalarının tespit ettiğim diğer yanlarından söz edelim birazda.

Eski yıllarda sadece oyun olan ama günümüzde içinde birçok içeriği barındıran Futbol veya Dünya Kupası turnuvasını gelin siyasallaştıralım.

Dünya kupasından sonra, Karabağ konusunda sürekli karşımıza çıkıp, tepkimizi çeken Fransa’nın ermeni lobisini barındırması ve Macron’un Türk düşmanı politikalarına karşı, kupayı kaldırırken Araplara minnet borcunu, tül ihram ve başlık takarak gösteren Messi ve Arjantin hayranlarını üzelim.

Gazeteci ve çevirmen ve iyi bir arkadaşım olan sayın Şebnem Karslı’nın sosyal sayfasında da yazdığı gibi; (alçakça bir iftira ve ispatı mümkün olmayan iddialarla dolu) sözde ermeni soykırımını ilk tanıyan ülkelerin başında gelir Arjantin.

Dünyanın üçüncü büyük ermeni lobisi Arjantin’de bulunur. Hatta öylesine aktiftirlerki, Fransa ve  ABD’deki ermeni lobisinin önüne geçip, Arjantinden topladıkları para ve maddi yardımlarla, ermenistan’daki eskimiş yapıları onarıp evsizlere de ev yapıyorlar şimdi.

Birde okul açtılar o paralarla.

Sosyal medya sayfamda 52. Dakikada yaptığım “maç penaltılara gider” yazımdan dolayı, “Hiç bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Fransa’yı desteklemez” diye yazan arkadaş bunları biliyormuydu acaba? Veya formalı Messi ve Arjantin’in bayraklarını profillerinde taşıyan, paylaşan Türkiye veya Azerbaycan vatandaşları bu bilgilerin ne kadarına sahipti?

Bizim insanımız böylesi müsabakalarda gaza gelip bireylere öylesine anlam yüklüyor ki, bir zaman sonra o an için yaptığına kendisi bile gülüyordur.

Adam yazmış “biz Che Guavera’nın çocuklarını destekliyoruz” diye.
Arjantinle ilgili verdiğimiz bilgilerden sonra kıyas yetisi olan bir kişi, Fransa ve Arjantin arasında bizim için bir farkın olmadığını anlayacaktır.

Bizdeki sol görüşlü arkadaşların üzüleceği başka bir bilgiyi kaynağıyla vereyim. Brezilya ve Arjantin’in 1980’li yıllardaki sosyal ve siyasal değişimini, ünlü sosyolog Benjamin Arditi “Liberalizmin Kıyılarında Siyaset” isimli kitabında detaylı anlatmıştı. Yani artık onlarda Che Guevera’nın çocukları değil ne yazık ki.

Oyunun başlama düdüğü çalmadan, maçın penaltılarla biteceğini bilmemek mümkün değildi.

Reklamlar ve yan gelirleri düşündüğümüzde, Vahşi kapitalizm dünyada en çok izlenen bir futbol oyununu  doksan dakikada bitirmeyeceğini anlamış olduk. Buna ilkönce finansörler ve forma sponsorları karşı çıkar.

Üstüne birde Arap abartısı gelirse uzatma sonrası penaltılar mutlaka atılır. Zenginliklerini, kendilerini, milli kıyafetlerini, yaşadıkları şatafatı gösterdikleri turnuva boyunca, hunharca zevk aldıkları gibi, dibini sıyırmadan bırakamazdı

Arap baronlar.

Sonrası malum!

Messi'ye kupayı kaldırtırken, tül ihram giydirip başına gutra ve ikali takmak onlar için paha biçilemez milli bir övünç kaynağı olmuştur.

Yurdum insanının ve Azerbaycan yurdumun insanının, Arjantin kupa sevinci devam ede dursun.

Yazar ve düşünür İsmet özel’in “Waldo sen neden burda değilsin?”

Kitabındaki Henry misali;

Mantıklı şekilde soralım!

“Bu turnuvada üçyüz milyon nüfusu olmakla övünen, Türk Birliği kuran devletlerden birisinin takımı neden yoktu?”

Türkiye Milli Takımı neden yoktu?

Üç yüz milyon içinde, futbol taktiklerine kafası çalışan teknik adam, 22 babayiğit yetenekli genç adam yok muydu?

KALIN SAĞLICAKLA!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.