EVHAMLI İNSANLAR HAKKI VE HAKLIYI DAİMA HEDEF GÖSTERMİŞLERDİR-1

Mehdi AKSU

"Hedef gösterenler aciz, hedef gösterilenler önemli şahsiyetlerdir."

İnsanlık tarihi ne kadar eski ise hedef gösterme ve gösterilme de bir o kadar eskidir. Tarih boyunca hak ve batıl daima karşı karşıya olmuş ve birbirlerine karşı mücadele içinde olmuşlardır. Ancak hak ve hak tarafı batıla karşı mücadelesini şartlarına göre ilkeli olarak sürdürmüş. Ama batıl ve tarafı ise hakka ve ehline karşı mücadelesini karalama kampanyaları ile ilkesiz ve namertçe sürdürmüştür. İnsanlık tarihinde bu iki tabloyu fazlası ile görmek mümkündür.

Firavun Hz. Musa'ya karşı baş edemeyeceğini anladığında, "Ben bu Musa'nın sizin dininizi değiştirmesinden korkuyorum" dedi İsrailoğullarına. Bununla da başarılı olmadığını gördüğünde bütün batıl ehlinin yaptığı gibi hasmını öldürme ile devre dışı bırakma kararını verdi.

Müşrikler de Hz. Peygamber Efendimize karşı ilk önceleri karalama kampanyaları başlatarak o hazreti insanların gözünde hedef göstermeye çalıştılar. Bir dönem, sihirbaz, başka bir dönem mecnun, bir başka dönem makamperest… olarak addettiler o hazreti. Bunların hiçbirisi ile amaçlarına ulaşmadıklarını gördüklerinde hasım gördükleri İslam peygamberini öldürme kararı aldılar.

Tarihin bir başka sayfasında aynı tabloyu Hz. Ali ile Muaviye arasında görmekteyiz. Hak olan Hz. Ali ve taraftarları Muaviye'ye karşı mücadele ederlerken hasıma karşı mücadele ilkelerinden asla taviz vermediler. Ancak Muaviye ve taraftarları mücadelelerinde bu ilkelerin hiç birisine riayet etmediler. Hz. Ali ordularına suların yollarını kestiler. Kur'an sayfalarını mızraklar ucuna takarak kendilerini Kur'an hâmisi gösterdiler ve böylelikle Hz. Ali taraftarları içerisinde tefrikalara neden oldular. İslam beldelerinde Hz. Ali'nin (haşa) dinden çıktığı yaygaralarını yayarak, yıllarca ilkesiz propagandalar yaptılar.

Hz. Ali'den sonra aynı tabloyu İmam Hasan hakkında da görmek mümkündür. İmam Hasan şehit edildiğinde tabutunun etrafında yüz tane hanımının olduğunu propaganda yaptılar ve bu iğrençliklerin bazı tarih kitaplarına yazılmalarını sağladılar.

İslam tarihinde ve günümüz dünyasında bu iki tabloyu fazlasıyla görmek mümkündür. Hak ehli kıyamete kadar ilkeli mücadelesinden asla ödün vermeyecektir. Zira ödün vermiş olsa hak olmaktan çıkar. Batıl ehlide kimyası gereği ilkesiz mücadelesini terk etmeyecektir.

Ancak önemli olan Müslümanların ilkeli ve ilkesiz mücadele eden tarafları iyi tanımaları ve ilkeli mücadele edenlerin safında yer almalarıdır. İlkesiz mücadelenin birçok sebeplerinden bir tanesi korku ve evhamlardır.

Bazı insanların çeşitli "istifhamları", "evhamları" ve çeşitli "korkuları" vardır. Bu istifhamlar, evhamlar ve korkular kimilerinde zamanla "önyargı"lar ve "saplantı"lara dönüşür. Önyargılar ve saplantılara mahkûm olan bir insana suizan kılavuzluk eder. Böyle bir insan rutubetten bile nem kapar. Normal bir insan için, tabii ve sıradan bir olay böyleleri için korku, evham ve dehşet sebebidir. İnsanoğlu bir şeyden korktuğu zaman korktuğu şeyden kaçar. Meselâ, kurttan korkan kurt gördü mü ondan kaçar. İğneden korkan dişi ağrıdığı zaman dişçiden -iğneden çekinir. Çünkü duyduğu korku saplantıya dönüşmüştür. Bazı insanlar da, korkularından ve evhamlarından dolayı konumlarının değişeceğinden, dolayısıyla yaşam biçimlerinin değişeceğinden korkarlar.

Korku, evham ve istifhamlardan dolayı insan karakterinde meydana gelen saplantı ve önyargılar, zamanla düşmanlıklara dönüşür. Bu tür karakterlere göre kişilerin hiçbir şey yapmayıp da sadece yandaş olması kendisine evet demesi yeterlidir.

Kendilerine yandaş olmayanlar, evet demeyenler amiyane tabirle ağızlarıyla kuş bile tutsalar böylelerine göre öteki olarak ilan edilir ve düşman gösterilirler. Aslında gerçek düşman bunlar değil, nefistir. Evhamlara kapılarak hedef gösterenler önce yersiz ve mesnetsiz yakıştırmalar yaparak damgalar vururlar. Aynen tarih boyunca hak ehli hakkında yapılan asılsız propagandalar gibi…

Selam ve dua ile…

LÜTFEN BU LİNKİMİZİ TIKLAYARAK YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN

siyasetcafe.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.