İÇERİDEKİLER VE DIŞARIDAKİLER!

Selçuk DÜZGÜN

İÇERİDEKİLER VE DIŞARIDAKİLER!

 

1 Kasım seçimlerinde gözümüze komedi olarak çarpan bir bağımsız aday hikâyesi vardı.

 

Bursa`dan  26’ncı dönem Milletvekilliği seçimlerine bağımsız aday olarak katılan Ali Osman Demirtaş`dan bahsediyorum.

 

Bu aday seçimlere öyle kendini kaptırmıştı ki, yaklaşık 30`a yakın miting yaptı.

 

En kalabalık mitinginde 6 kişiye seslenince de haber niteliği taşıdı ve hemen hemen her kanalda olay magazin haberi şeklinde sunuldu.

 

Sonuçta seçim zamanı geldi ve 67 yaşında bu maceraya atılan Ali Osman`ın eşiyle gittiği sandıkta kendine 1 oy çıktı.

 

Bu yine haber konusu oldu ve seçimler sonrası gündeme oturdu.

 

Ama gözden kaçan bir şey vardı!

 

Ali Osman Demirtaş Bursa`dan toplam  504 oy aldı.

 

Bu olay bana tarihte olmuş başka bir olayı hatırlattı.

 

1960'lı yıllar, Elazığ Akıl hastanesinden deliler kaçar, Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.

 

Toplam 423 deli kaçmıştır.

 

 

O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin başhekimidir.

 

“Doktor bey ne yapalım?” derler.

 

Mutemet Bey “bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!” der.

 

Doktor önde birkaç personeli arkasında tren-tren oynayarak Elazığ'ı dolaşır. Bütün deliler bu kuyruğa girer vagon olur.

 

Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir.

 

Genelde bu tip insanlar tiyatro  sahnelerinde “dışarıdakiler” olarak sahnelenirler.

 

Yani dışarıdakilere “deliler” demek istenmektedir.

 

Bu iki olay ilk bakışta bir komedi unsuru ve bir deli saçmalığı gibi görülse de ortaya çıkan başka bir hakikat var; iletişim kurulmadan, sesinizi, cisminiz göstermeden hiç bir şeyde asla sonuç alamıyorsunuz.

 

Bu konudan en çok ders alması gereken siyasilerdir.

 

Etrafını saran yalakalardan başını kaldırıp biraz dışarıdakilere dokunmaları lazımdır

 

Diyebilirsiniz ki, kardeşim ülkedeki delilerin oyundan bize ne?

 

Ozaman rakibinize oy verenlere  “koyun” mantığı ile yaklaşmayacaksınız.

 

Ali Osman Demirtaş 504 oyu sadece TV`de magazin olduğu için almış ve toplumda kendisi gibi düşünen 504 nefere ulaşmıştır.

 

Bu sayının Türkiye geneldeki karşılığı 10 binden fazla olacaktır.

 

Hatırlayın buna en güzel örnek Cem Uzan`ın “Genç Parti” siydi.

 

TV`lerde slogan ata ata neredeyse barajı geçeceklerdi.

 

Elazığ’daki doktor biraz hastası yerine kendini koymuş ve bu iletişimle herkesi yeniden toplamış ve gizli olanları da ortaya çıkarmıştır.  

 

Bu iki olay deli saçmalığı gibi görünse de bir iletişim dersi konusudur.

 

Eli ile mikrofonu itenlere, yazılı metinlerle açıklama yapıp kendilerini  “bilge” gösterenlere bir uyarı niteliğindedir.

 

Evet, bu seçimin AKP`den sonra bence en başarılısı bağımsız aday Ali Osman Demirtaş`dır.

 

İnandı, çalıştı, elinden geleni yaptı, eşi bile on oy vermediği halde, yani ihanete uğradığı halde 504 oy aldı.

 

O bunları yaparken bizimkiler ne yapıyorlardır?

 

Genel merkezde liderin ağzından çıkacak iki cümle ile listeye girmeyi bekliyorlardı.

 

Sonuç: Her şey ortada değil mi?

 

Ozaman yeniden uyanış için dışarıdakileri ne selam olsun.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.