İlahiyatçılar Ayasofya Camii'ne verilen zarara isyan etti! 'Keşke cami olmasaydı'

İlahiyatçılar, son günlerde insanlar tarafından zarara uğratılan Ayasofya Camii'ne ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Ayasofya Camii son günlerde duvarlardan parça koparılması, kapısının kırılması gibi tarihi yapıya zarar veren olaylarla gündemde. Kimileri bunu yemenin saklamanın kendilerine uğur getireceği gibi inanışlara sahip. İlahiyatçılar bunların İslam'da yeri olmayan hurafe olduğuna dikkat çektiler.

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, Ayasofya'nın tarihi İmparatorluk Kapısı'nın tahrip edilmesi, kapıdan parça koparılması gibi tarihi yapıya verilen hasarları eleştirdi.

 

'KEŞKE CAMİ OLMASAYDI'

 

Hürriyet yazarı Fulya Soybaş'a konuşan Kırbaşoğlu, tarihi bir yapıdan parça koparmak ya da iddia edildiği gibi o parçadan yemek, torbaya koyup eve götürmek ve/veya o yapıya yüz sürmek, çaput bağlamak gibi ritüellerin İslam’da yeri olmadığını belirtti.

 

Prof. Kırbaşoğlu şöyle konuştu:


“Bu olsa olsa putperestliktir. Bunlar hurafedir. Türkiye’de Müslümanlık üzgünüm ki kendi içinde şirk barındırıyor. İslam’a aykırı birçok unsur var. Türbe kültüründen tut fanilerden medet ummaya kadar! Bunlar Fatiha Suresi ile taban tabana zıt; ‘İyyâke na’budu ve-iyyâke nesta’în’, ‘Ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz.’ Günde 5 defa bu sureyi okuyan insanlar bir tek Allah’tan yardım istemiyor ve bu garip, anlamsız ritüellerden medet umuyorlar. Vahim bir tablo. Ayasofya’nın yapı olarak dünyada eşi benzeri yok, bu durum karşısında keşke cami yapılmasaydı diyorum. Bazı insanlarımız sanat, tarih, kültürel miras konularında fazlaca nobran.”

 

'HIRSIZLIKTIR, HARAMDIR'

 

İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Karataş, kıymet verilen kişilerden ya da mekânlardan hatıra olarak bir parça almanın dinen yasaklanmadığını söylüyor ve buraya büyük bir ‘ama’ bırakıyor:

“Örneğin, peygamber efendimizin mukaddes emanetleri günümüze kadar gelmiştir. Ancak bunlara ibadet edilmez, bunlardan medet umulmaz! Bunlar sadece bir hatıradır. Bu emanetlere yüz sürdük, elledik diye ne kendi geleceğimiz ne de çocuğumuzun ki değişir ne malınıza, mülkünüze bereket gelir ne de sağlığınız düzelir. Bir diğer örnek; camiden toprak almak, bahçesine göbek bağı gömmek, Medine’den toprak, taş getirmek... Halk arasında hayli yaygın. Bunların da dinimizde yeri yok! Sanıldığının tersine necasete neden olmakta. Düşünsene, her giden Kâbe’den bir şey koparıp getirse ortada Kâbe mi kalır? Kaldı ki bu gasp ve hırsızlığa girer, haramdır. Aynı şekilde Ayasofya’dan bir parça koparmanın da gerekçesi teberrük, yani bir şeyin hayrını ve bereketini aramak gibi niyet içeriyorsa bu da hurafedir. ‘Hurafeler ateştir, sahibi de ateştedir’ diyor peygamber efendimiz. Binlerce yıl ayakta kalmış bir yapıya ‘ellerinizle’ zarar veriyorsunuz. Bunu yapanın cezalandırılması, buna izin verilmemesi gerek.”


Siyasetcafe.com

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri