İŞ Bankası ve CHP!

Selçuk DÜZGÜN

İş Bankası hisseleri konusunda bir kere bilgi kirliliğine bir cevap verelim.

-İş Bankası hisselerinin sadece yüzde 28.09’u, Atatürk Hisseleri olarak CHP’ye miras olarak kaldı.

-İş Bankası’nın ortaklık yapısında en büyük hissedar, yüzde 40.25’lik oranla İş Bankası Munzam Sandık Vakfı’dır.

Halka açık pay ise yüzde 31.66 oranında.

-Bankadaki hisselerin geliri, CHP’ye gitmiyor. Atatürk’ün vasiyeti çerçevesinde, hisselerin mülkiyeti CHP’ye ait olmakla beraber, temettü geliri 1932’de kurulan Türk Dil Kurumu ile 1931’de kurulan Türk Tarih Kurumu’na bırakılmış durumda. Yani CHP esasında bu vasiyetin uygulandığının denetçisi konumunda…

İşte sorunda burada başlıyor; Neden CHP vasiyetin uygulanmasında denetçi?

Bunun tek açıklaması var Atatürk bu mirası CHP’ye bırakırken CHP devletin ta kendisiydi ve Türkiye Cumhuriyeti bir türlü çok partili sisteme geçememişti.

CHP'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tek başına iktidarda bulunduğu dönem 1923’den 1950’ye kadar sürdü

CHP bu dönemlerde özelikle 1938’e kadar  muazzam işler başardı.

Her şeyden önce  Türkiye Cumhuriyetinin kurucu partisidir.

9 Eylül 1923’de kurulan CHP iki gün sonra Mustafa Kemal Atatürk genel başkan seçti.

Yaklaşık bir ay sonra Ankara Başkent ilan edildi.

Ve bir buçuk ay sonra Cumhuriyet ilan edildi.

Yani yeni Türk Devleti kuruldu.

Devlet kurulduktan 1 yıl sonrada

1924’de Türkiye İş Bankası kuruldu.

2 Milyon kilometre kareden ve bin asırlık tarihten arda kalan devletimizin küllerinden doğan yeni devletimiz CHP yönetiminde çok büyük hamleler yapmış ve Osmanlı'dan kalan  bıraktığı Düyun-u Umumiye borçlarını da ödenmiştir.

 1929 -1932 arası Dünya tarihinde şu ana kadar yaşanan en büyük kriz olan "Dünya Ekonomik Bunalımı" döneminde ayakta kalmıştır.

Bu dönem CHP tüzüklerini incelerseniz göreceksiniz ki milli ve yerli olmayanlar bu ülkede askerlik bile yapamazlardı.

CHP’de her şey 26 Aralık 1938 tarihli olağanüstü kurultayında dikkat çekici bir gelişme ile değişti.

 Atatürk döneminde sık sık kullanılan, fakat resmi bir nitelik kazanmayan “Şef” kavramı –ki, bu dönemin dünyasında bu deyim çok yaygındır-, bu kurultayda resmi bir nitelik kazandı. Atatürk, “Ebedi Şef”, İnönü de “Milli Şef” olarak tanımlandı.

“Milli Şef” den günümüze gelene kadar geçirdiği süreç ile Ata’nın CHP’si bugün ideolojik sınırlarına hapsolmuş, sol kavramlar üzerine türevlerini geliştiren terörist akımları içerisine hapsetmiş durumdadır.

Bizim için Atatürk halen manevi olarak EBEDİ ŞEFTİR ama İnönü asla milli şef olmamıştır.

İnönü’yle başlayan başkalaşım süreci ve günümüzdeki CHP’ye bakınca ATA’nın İş bankası mirasının reddi miras olarak yeniden düzenlenmesi şarttır.

Biz İŞ Bankası ve mirasçısı CHP olayına bu açıdan bakarız.

İçerisine hdp-pkk kaçmış cumhuriyetin kurucusu olsada başkalaşmış bir parti neden miras denetçisi olsun.

Bu bankanın denetçisi olacaksa hazine olmalıdır.

‘Erdoğan bu hisseleri alıp özelleştirecek, iş adamlarına verecek ‘ gibi yaklaşımlara da … Evvela bu hukuken ve ahlaken mümkün değil.  Diyelim ki art niyet büyük; unutmayın o durum için MHP denge denetim görevindedir.

Yani hukuk düzenlemesi yapılırken Cumhuriyetimizin temel taşları olan Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na bırakılan hisseler mutlak korunacaktır.

Tekrar ediyorum bu CHP Ata’nın mirasçısı olamaz.

O dönem ATA’nın kendi çocuğu gibi olan ve  güveneceği başka bir kurum olmadığından miras bıraktığı CHP ile şimdiki CHP narasında hiçbir bağ yoktur.

Ata’nın mirasçısı artık milletin ta kendisidir.

Bu CHP içine kaçmış hdp-pkk’dan ve ideolojik saplantılardan kurtulamadığı sürece bu millete de hizmet edemez.

Değil mi ki; CHP Ata’nın CHP’si olsaydı MHP’ye ne ihtiyaç vardı ki.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.