KAOSU DEĞİL UMUDU BÜYÜTÜN

Hakan SÖNMEZ

MHP Genel Başkan adaylarından Meral Akşener, MHP tabanında ve halk genelinde büyük bir teveccühe sahip ve Delege üzerinde de ağırlığı var.


19 Haziran’daki Olağanüstü Tüzük Kurultayı’nda özellikle Divan teşekkülü sırasında ortaya çıkan tablodan, Üst Kurul Delegelerinin Meral Akşener’e desteğinin sınırda olduğunu da belirtmek gerekir.


MHP Genel Başkan Adayı Sinan Oğan’ın çok kısa bir süre içerisinde Divan Başkanlığı için 170 civarında bir Üst Kurul Delegesinin imzasını topladığına şahit oldum.


Sanırım Meral Akşener cephesi bu kadar bir gücü beklemiyordu. Bu yüzden Kurultayı bir oldu bitti gözüyle değerlendirdikleri izlenimine kapıldım.


Evet, Meral Akşener hala MHP Genel Başkan Adaylığı için en güçlü aday. Ancak; 10 Temmuz’da gerçekleştirilecek Genel Başkanlık Seçiminde ilk turda yeterli çoğunluğu sağlayamadığı takdirde 2. turda ne gibi gelişmelerin olabileceğini kestirmek pek mümkün görünmüyor.


Siyaset bir yarış. Her Genel Başkan Adayının beklentileri var. Çok farklı ittifaklar ve gelişmeler ortaya çıkabilir.


Meral Akşener sadece MHP içinde değil, tüm kamuoyunda da güçlü bir siyasi profil çiziyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu tek adam yönetimi çıkmazının alternatifi olarak değerlendiriliyor. Ancak; MHP içerisinde Tüzük Kurultayının ardından yaşanan son gelişmeleri Meral Akşener ve ekibinin daha iyi analiz etmesi gerektiğini düşünüyorum.


İlla bazı gelişmeler, itiraz ve değerlendirmelerde kasıt aramaya, ötekileştirmeye gerek yok. Yapılan şeyler kendi cephelerinden herkese doğru gelebilir. Hatta doğru da olabilir. Fakat algı çok önemlidir. İstemediğiniz konular üstünüze yapışıp kalabilir. Algı yönetimini iyi yapmak, kuşatıcı olmak, kucaklayıcı olmak gerekir.


Sonuçta devlet yönetmek, iktidara talip olmak ciddi bir iştir. Bu ciddiyeti MHP Genel Başkan Adaylarının hepsi Türk Milliyetçilerine, ülkücülere göstermek durumundadır.


AKP bünyesinde birbirlerinden çok farklı gruplar bir arada iken, MHP içerisinde herkes Türk Milliyetçisi ve ülkücüdür. Genel Merkezin ve Devlet Bahçeli’nin ötekileştirme politikasına öykünecek zeminleri oluşturmanın kimseye de bir faydası yoktur.


10 Temmuz’a az kaldı. Sonradan kimsenin engelleyemeyeceği savrulmaların ortaya çıkacağı algılarının kökleşmesine müsaade edilmemelidir.


Genel Başkanlık Yarışındaki her biri birbirinden kıymetli tüm adaylar için şunu ısrarla söylemeyi bir görev biliyorum.


Türk Milliyetçileri, Ülkücüler iktidar olmak, muktedir olmak istiyor.


Onun için 19 Haziran’da "oyuna" değil, "toy"a geldiler.


Bu beklentiyi taçlandırmak, hedefe ulaştırmak sizlerin elinde. Kaosu değil, umudu büyütün.


Aman gayret, aman dikkat.



Hakan Sönmez         siyasetcafe.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.