KİMİN ANASI AĞLAMALI?

Selçuk DÜZGÜN

KİMİN ANASI AĞLAMALI?

 

Türkiye`nin durumu aynen şöyledir;

 

1- Türkiye`nin kuruluşunu engellemek için, 1923 öncesi emellerine ulaşamayan ülkedeki zararlı cemiyetler yine devreye girmiş ve ülkeyi kan, gözyaşı ve kaosa itmektedir.

 

 

2-Vatanın bölünmez bütünlüğü, milletin kardeşliği ve bağımsızlığı tehlikededir.

 

 

3-TBMM, üzerine düşen görevi yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi umutsuzluğa itmektedir.


Bu durumun kaynağı temelini ASALA terör örgütüne dayandıran PKK terör örgütüdür.

 

Yani ülkeyi terörizm teslim almıştır.

 

Bu durumda tek yol kalmıştır,`Ya devlet başa, ya kuzgun leşe`


Yukarıdaki cümleler sanki kurtuluş savaşı yılları Amasya Genelgesini hatırlatıyor değil mi?

 

Maalesef durumumuz terör karşısında aynen böyledir.

 

Öyle ise Terör için çözüm ne;

 

Bir kere klasik tanımlar Terörizm İle Mücadelenin Beş İlkesi vardır.  

 

Bunlar; ;

 

 

a) Uluslararası alanda diplomatik tedbirler,

b) İdari, hukuki, siyasi tedbirler,

c) Eğitim, kültür  ve ekonomik alandaki tedbirler,

d)  Kamuoyunu bilgilendirme faaliyetleri  

e) Güvenlik tedbirleri.

 

Biz şuan ilk dört maddeyi çoktan aşmış, son maddeyi  acilen muhtaç hale gelmiş durumdayız.

 

30 yıldır mücadele verdiğimiz ve halen bir sonuca varamadığımız terörle mücadele taktiğimiz ise şöyledir;

 

Taktik seviyede; teröristi etkisiz hale getirmek, işbirlikçileri ortaya çıkarmak ve bu arada asgari zayiat vermek…

 

Operatif seviyede(Orta vadede) ise; teröristlerin kendi inisiyatifleriyle eylem yapmalarını önlemek, terör olaylarını kolluk kuvvetleriyle önlenebilir seviyeye indirmek ….

Stratejik seviyede başarı ise; teröristlerin eylem yaparak başarılı olma umutlarını yok etmek, katılımların azaltılması, propagandanın önlenmesi, halk desteğinin kesilmesi, teslim olan terörist miktarının örgütte çözülmeni sağlamak…

 

Peki, biz bu taktikleri ne kadar başarmışız?

 

Kabul etmemiz gerekir ki, hiç başarılı değiliz.

 

Neden mi?

Çünkü bu işleri başarmanın en önemli ayağı siyasi iradedir.

Ve maalesef Türkiye`nin şuan ki en büyük basiretsizliği, siyasi iradelerin milli mesellerde ortak mutabakatın olmamasıdır.

Siyasi iradeler seçim sonuçlarına göre terörle mücadele taktikleri değiştirirlerse, sonuç işte böyle hezimet olur.

Özelikle son zamanlarda `Çözüm Planı` diyerek Terör örgütünün dağdaki silahlı elemanlarına zeytin dalı uzatmak, onlara büyük bir güven vermiş ve yeniden dirilmelerini sağlamıştır.


Sonuç ve alınacak bazı tedbirler.

 

-Halk her ilde siyasi parti bayrağı ve amblemlerini kullanmadan sadece Türkiye Bayrağı ile büyük ve heyecanlı mitingler düzenlemeli.

-Siyasi iradelere protesto mesajları çekilmeli

-Her defasında ağzında terörizmi bırakmayan büyük devletlerin temsilcilerine uyarı mektupları ve telgrafları gönderilmeli.

-Devlet yönetimi teröristleri besleyen iş dünyasına operasyon yapmalı.

-Teröre destek veren halk unsurları uyarılmalı ve yardım ve yataklıktan adalet önene çıkmalın, cezalar ağır olmalı.

-Terörün sadece silahlı unsurları değil, ideolojik ve siyasi uzantıları da adalet karşısına çıkarılmalı ve gerekirse yenide istiklal mahkemeleri kurulmalıdır.

-Ve en önemlisi güvenlik göçlerine tam yetki ile `vur emri` verilmelidir.

 

Ve yine devletine sahip çıkanlar şu gerçeği artık harekete geçirmelidir, madem analar ağlayacak o zaman oğlunu askere gönderen değil, dağa gönderenin anası ağlasın…vesselam


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.