Kültür’de yüz yıl geriye döndük: Bakanlık kapatıldı!

Dr. Binnur ÇELEBİ

Kültür Bakanlığı ilk olarak 1920 yılında Maarif Vekaleti’nin yani Milli Eğitim Bakanlığı’nın alt birimlerinden Türk Asar-ı Atikası Müdürlüğü olarak kuruldu. Ancak, burası 1922 yılında Hars Müdürlüğü’ne dönüştürüldü.

1935 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın adı Kültür Bakanlığı olarak değiştirilerek, 1941 yılına kadar bu isim adı altında çalışmalarını yürüttü. Daha sonra bu isim beğenilmedi ve adı tekrar Milli Eğitim Bakanlığı oldu.

1965 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’nın içerisindeki kültür hizmetlerini yürüten birimler Başbakanlığa bağlı olarak Kültür Müsteşarlığı’nda toplandı.

1971 yılında Nihat Erim hükümetinde ilk kez “bakanlık” düzeyine çıkarıldıysa da bir yıl sonra vazgeçildi ve tekrar Kültür Müsteşarlığı’na dönüştürüldü.

İki yıl sonra 1974’te Sadi Irmak Hükümetinde yeniden Kültür Bakanlığı statüsünü kavuştu.

1976’da önce Turizm ve Tanıtma Bakanlığı’na, sonrasında ise Milli Eğitim Bakanlığı ile birleştirilerek Kültür ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak devam etti.

1982’de Bülent Ulusu Hükümeti döneminde ikinci defa Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ile birleştirildi. Adı da Kültür ve Turizm Bakanlığı oldu.

1989’da Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ayrılarak yeniden Kültür Bakanlığı olarak faaliyetini sürdürdü.

Yeni kurulan hükümetlerin elinde adeta “oyuncak” olan Kültür Bakanlığı 2003’de Recep Tayyip Erdoğan Hükümetinde üçüncü defa Turizm ve Tanıtma Bakanlığı ile birleştirildi.

Devlet protokolünde ve bütçesinde en son sıraya atılan bu bakanlık, 1920 yılından bu yana kâh Milli Eğitim Bakanlığı’na, kâh Başbakanlığa, kâh Turizme bağlandı.

HÜKÜMETLERİN YAZ BOZ OYUNCAĞI

Canları istemedi yeniden Kültür Bakanlığı yapıldı. Keyiflerine göre oradan oraya devşirildi. En son “turizme güdümlü” hale getirilerek kültürün önemi iyice yok edildi.

Yani anlayacağınız Kültür Bakanlığının ve çalışanlarının başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Bu birleşme ve ayrılmalarda genel müdürlükler de ayrıldı, çalışan üst düzey personel mevcut kadrolarından alınarak havuzlara atıldı, oradan oraya nakillerle motivasyonları altüst edildi. Birçoğu ise emekli olmak zorunda bırakıldı.

2003 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak varlığını sürdüren bu bakanlığa şimdi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile bir darbe daha vurulacak.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi uyum yasalarıyla başbakan yardımcılarıyla birlikte 25 olan bakanlık sayısı 14’e düşürülecek.

Kapatılacak olan 7 bakanlık arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı da var.

Bu çerçevede “kültür” bölümü Milli Eğitim Bakanlığı’na, “turizm” ise Maliye, Ekonomi ve Kalkınma Bakanlığı’na devredilecek.

Bakan sayısını azaltmak, gereksiz bakanlıkları ortadan kaldırmak ya da yeni kadrolar yaratmak için neden ilk olarak akıllara Kültür Bakanlığı gelir?

Bu hükümetlerin Kültür Bakanlığı ile alıp veremedikleri nedir?

Kültür Bakanlığı’nı Turizm’den ayrılacak diye beklerken neredeyse bir yüz yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın altında bir birime dönüştürmek de neyin nesi?

Bakan saltanatına son vermek için kendinize Kültür’ü mü kurban seçtiniz?

Yanlışa yanlışla devam ediyorsunuz.

Bu yanlışınızla koskoca Kültür Bakanlığı’nı Milli Eğitim Bakanlığı altında tırpanlıyor, daha doğru bir ifadeyle yok edilmesine göz yumuyorsunuz.

Üstelik de tüm bunları yaparken ortaya akıllı fikirli somut gerekçeler de koymuyor, kafanıza göre, paşa keyfinize göre ülkenin kültürüyle oynayıp duruyorsunuz.

Hadi turizmi anladık da, memleket bu kültürsüzlükten ne zaman kurtulacak?

Tabii buradan da anlıyoruz ki, aradan yüz yıl geçmiş ama “benim evlat bina okur, döner döner yine okur” zihniyetinde bir değişiklik olmamış maalesef.

Dr. Binnur Çelebi

siyasetcafe.com

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.