Lavrov’un KKTC vurgusu!

Taha Can Gürlek

Ukrayna-Rusya savaşı ilginç gelişmelere sahne olmaya devam ediyor.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tüm adanın hava sahasını Rusya’ya kapattı.

GKRY’nin hava sahası üzerinde aldığı tek taraflı karar, aynı zamanda KKTC’nin de içinde bulunduğu deniz sahası üzerinde de tek taraflı hak iddiası niteliğinde.

Dünyanın güç merkezlerinin yeniden şekillendiği bu kritik süreçte Türkiye net bir tavır sergilemedi.

Yüksek ihtimalle de Türkiye şunu hesap etti; doğrudan göstereceği bir tavır GKRY tarafından Türkiye’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarını zayıflatma girişimi olarak lanse edilebilir.

Henüz ciddi bir şey olmadı ama hiçbir fırsatı kaçırmayan GKRY’nin hanesine bu tavrı eksi olarak yazıldı ve ilerleyen günlerde ciddi bir karşılığı muhakkak olacaktır.

★★★

Dünya üzerinde yaşanan krizler hep birtakım ilginçliklere sahne olur.
Bu krizde tam olarak böyle bir ilginçliğe sahne oldu.

BM Güvenlik Konseyi’nin daimî üyelerinden olan Rusya “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” dedi.

Lavrov’un KKTC’ye atıfta bulunarak, “Birleşmiş Milletler'in şu veya bu şekilde ele aldığı diğer herhangi bir ihtilafta (Minsk anlaşmaları BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylanmıştır ve ilgili kararda Kiev, Donetsk ve Lugansk'ın ihtilafın tarafları olduğu açıkça belirtilmektedir), Batı, doğrudan diyaloğa giren ülkelerin ilkesini reddetmez. Kıbrıs'a bakın. Kuzeyde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tek taraflı olarak ilan edildi. BM Güvenlik Konseyi kararlarına uymayı reddediyor, ancak kimse Kuzey Kıbrıs temsilcilerinin diyaloğun bir parçası olma hakkını inkâr etmiyor.” şeklinde konuşması ve ilk kez “Sözde” ifadesini kullanmaması dünya kamuoyunda geniş yankı buldu.

Rus tarafının yaptığı KKTC vurgusundan doğacak artıları bu süreçte iyi değerlendirmek lazım.

Zira bu fırsat kapısı “40 yılda bir” aralanan cinsten.

İma yoluyla dahi olsa da bu kapı; “Donetsk ve Lugansk’ın tanınması durumunda KKTC’nin tanınması” gibi birtakım karmaşık fırsatlar şeklinde yorumlanabilir.

İlerleyen günlerde gerçekleşmesi muhtemel Çin’in Tayvan hamlesi akabinde KKTC’nin adını dünya kamuoyunda daha sık duymamız kesinlikle sürpriz olmayacaktır.

★★★

Türkiye’nin en önemli silahlarından birisi gözlerden uzak bir şekilde deniz testlerine hazırlanıyor.

Sessiz sedasız hazırlanan bu silah; hepimizin dört gözle beklediği TCG Anadolu.

Muazzam bir savaş makinası.

Harbe hazır olması durumunda Türk Donanması büyük bir sıçrama yapacak ve yüzen askerî bir üsse sahip olacak.

Zaten “Akdeniz’de ben de varım” diyen bir Türkiye için 1995 yılından beri zaruri bir ihtiyaçtı.

Denize indiğinde Ege'de ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin daha etkin olduğu günler göreceğiz.

Şimdiden bile Yunanistan ve GKRY’nin Ege ve Kıbrıs politikalarını doğrudan etkileyen TCG Anadolu, bitmesi halinde donanmamızın stratejik caydırıcılık kabiliyetine muazzam katkı sağlayacak.