MHP değişiyor mu?

Mürteza ÖZTÜRK

MHP'nin 11. Olağan kongresi Ankara'da gerçekleşti.


Kongrenin "Kurultay" olarak adlandırılması, tercih edilen 21.Mart tarihi ve verilen mesajlar, yenilenen bir MHP görüntüsü veriyor.


21 Mart vurgusu anlam itibari ile özlediğimiz ve beklediğimiz bir çıkış olarak umut vermiştir.


Türk Milletini sıkıştığı AKP ve PKK cenderesinden çıkartacak, yeni bir Ergenekon’a doğru götürecek yolun MHP tarafından açılması umudu bu kongre ile yeniden yeşermiştir.


MHP değişiyor mu?


MHP’de değişmeyen tek gerçeğin Bahçeli’nin partiye mutlak hâkim olduğu gerçeğidir.


Dışarıdan yapılacak bir operasyonun Bahçeli’ye tesir etmeyeceğini, Diasporaların temsilcilerini hiç düşünmeden silerek ispatlamıştır.


Geçtiğimiz 13 yıl içerisinde, Türk Milliyetçiliğinden sapma ve eksen kayması konusunda sıkça eleştirdiğimiz MHP’nin yeniden kuruluş amacına ve felsefesine uygun yapılanma içerisine girmek için bir değişime gitmesi kaçınılmazdır ve bu değişim yaşanmalıdır.


Cemaatin adaylarının, Türk Milliyetçiliği adına gizlenmiş sentezcilerin adaylıklarının kabul görmemesi bu değişimin işareti olabilir.


BBP partisi ve SP ile ittifak yapılmamasının sebebini de bu değişim ile izah etmek yanlış olmaz.


Oysa böyle bir ittifak ile MHP büyük bir başarı yakalayabilirdi.


Ancak adı Siyasal İslam ile anılan partiler ile Türk Milliyetçiliği fikrinin bir arada anılması bu değişimin doğasına aykırı olurdu.


Bahçeli artık AKP iktidarının gitmesi ile değil, kalması ile Ülkenin kaosa ve bir felakete sürüklendiğini görmüştür.


AKP’nin miadının dolduğunu, Erdoğan’ın gücünün tükendiğini görmüştür.


Erdoğan’ın her seçim öncesi nükseden milliyetçilik söylemlerine karşılık, Milli şuuru ve Milli ruhu seçim malzemesi yapmayacak, Devletin ve Milletin bekası için çalışacak siyasilere ihtiyaç olduğunu hem Bahçeli hem de Milli şuur taşıyanlar görmüştür.


Siyasal İslam ve Bölücülerin Türkiye’yi soktuğu çıkmaz sokaktan çıkaracak güç; Türk Devletinin kuruluş felsefesi olan Türk Milliyetçiliğini iktidara taşımaktır. Bu son çare, son umuttur.


Bu gerçek bile tek başına MHP’deki değişim için yeterli olmalıdır.


MHP bu değişimi tamamlamalı, bünyesindeki siyasal İslamcıları, mikro milliyetçilik yapan etnik unsurları temizlemelidir.


Türk-İslam Ülkücüleri ile başlayan konuşmanın siyasi bir mesaj olduğuna inanmak istiyoruz.


İslam’ın siyasi mesaj olarak verilmesi her ne kadar doğru olmasa da, bu zihniyetin parti yönetimine hâkim olması daha da kötüdür ve telafi edilmez sonuçlar doğurur.


Necip Fazıl örneği unutulmamalıdır...


Şimdiye kadar yaşanan hatalar ve sapmalar telafi edilmeli, Türk Milliyetçiliği fikrine iman etmiş adaylar ile seçimlere gidilmelidir.


MHP, adında ki “Milliyetçilik” kavramını söylem ile değil fiilen harekete geçirmelidir.


AKP’nin artık alenen yolsuzluğunu itiraf ettiği, bölücü ve teslimiyetçi politikasının iflas ettiği bir seçim sürecinde MHP umut olacaktır.



7 Nisan’da açıklanacak aday listelerinde bu değişimin olup olmadığını daha net göreceğiz.


Seçimlere kadar da bu umudumuzu koruyacağız.


Türk Milleti’nin selameti ve geleceğinin, Türkçü kadrolara sahip güçlü bir MHP’nin mecliste temsil edilmesine bağlı olduğu inancı ile seçim sonuçlarını bekleyeceğiz.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.