MİLLİLEŞEMEME...

Murat ÜNLÜ

AKP iktidara ilk geldiği dönemlerde Türkiye’nin 50 yıllık hedefi olan AB üyeliğini önceliğinde tutmuştur. Son yıllarda ise bu hedeflerden kopmuş ve sapmalar yaşamıştır. Bunun içindir ki kendine yeni ortaklar aramaya başlamıştır. Bu arayışlardan dolayı da ‘Türkiye sancılı bir şekilde eksen kayması yaşamaktadır’.Peki Türkiye bu duruma nasıl ve neden geldi kısaca bir bakalım;



Özellikle AKP’nin dış politikada yapmış olduğu yanlışlar olmuştur; Suriye de katar gazı için aldığı yanlış kararlar, arkasından karmaşadan doğan DAİŞ'in yarattığı tehdit karşısında hükümetin tavırsız kalmasının, Türkiye’yi uluslararası alanda çok ciddi biçimde zor duruma düşürmüştür.



Öyle ki, Washington’daki önemli ‘think tank’ler AB'ye çağrıda bulunarak Türkiye’nin üye olamayacağını ve sürecinin askıya alınmasını bile önerir duruma gelmişlerdir.

Çünkü bu hükümet” demokratik bir ülke istemiyor, arzulamıyor kendi otoriter rejimini kurumsallaştırmak, yerleştirmek çabasında “diye uluslararası arenada düşünceler oluşmuştur. Bu düşünceleri gerçekten Türkiye açısından büyük bir talihsizlik olarak görmekte fayda vardır.



AKP’nin Sanghay işbirliği örgütüne yanaşması, Putin ve danışmanı Dugin’le olan işbirliği ortaya açık ve seçik koyuyor ki Türkiye uluslararası eksen kayması yaşarken uzun süre iş birliği yaptığı Fetö ile bağları koparan AKP yeni ortağı Avrasyacı, ulusalcı gruplarla iç politikada yeni doktrinler oluşturmaya çalışıyor.



Yeni arayışların sebebi AKP yöneticilerinin bireysel yapmış olduğu hataların yanı sıra Uluslararası devletlerin terör örgütü ilan etmiş olduğu yapılarla da sıkı ilişki içinde olması, Atlantik ülkeleri ile bağlarının tamamen kopmasına neden olmuştur.



Bu duruma nasıl geldiğimizden çok bu duruma neden geldik? sorusu sorulmalıdır.

Bütün bu karmaşanın ve arayışların sebebi AKP’nin ve Devletin uygulanabilir doktrini olmamasındandır!




DOKTİRİN NEDİR?



Devletin idaresinde, devletin temel kuruluşlarına istikamet ve ruh veren düşünce akımlarına verilen isimdir. Siyasi doktrin; devleti idare eden şahıs, topluluk, parti ve devlet organları tarafından benimsenir ve uygulanır. Devletin bütün temel kuruluşları, ana kanunları, devleti idare eden güçlerin benimsediği bu devlet felsefesine göre düzenlenir. Devletin yapısı ne olursa olsun hakimiyet hakkını kullananların takip ettikleri siyasi doktrin o ülkenin hayatına hakim olur.


AKP’nin aradığı doktrin ne Avrasyacılık da ne de Attila İlhan’ın ortaya atmış olduğu “ulusal cephe” yani Galiyevizm dedir. Halbuki aradığı doktrin yanı başındadır.



Ülkücü Hareket'in merhum BAŞBUĞU ALPARSLAN TÜRKEŞ’in, Türk milletini ahlakta, sanatta, ilimde ve teknikte en ileri ve medeni ülkeler seviyesine çıkarmak için, Türk Devletini güçlü ve Türk Milletini mutlu yapmak için, modern teknikler ile çağdaş ilmin

Verilerinden faydalanarak, Türk milletinin imkan ve şartlarını da göz önünde bulundurarak hazırladığı 9 IŞIK DOKTRİNİ'DİR.



Yeni Ufuklara Doğru isimli kitabında, DOKUZ IŞIK ile ilgili olarak şunları yazıyor:  


“Türk Milleti, kendi millî tarihini, örf, âdet ve ananelerini kendi milli hasletlerini dikkate alan, modern ilmi ve tekniği önder alan yüzde yüz yerli ve milli bir idare sistemi kurmalıdır. Çünkü her milletin idare sistemi kendi şartlarına, tercihine ve milli özelliklerine göredir. Herhangi bir milletin sistemini olduğu gibi almak gerçeklere uymaz. Aydınlar, kapitalist ve komünist

Sistemleri aynen tatbike çalışıyorlar. Bunların hepsi taklitçiliktir. Her milletin durumunun başka olduğunu nazarı dikkate alarak, biz diyoruz ki, yeni milli bir doktrin, bir sistem lazım. Bu doktrin Dokuz Işık'tır.”



Merhum Türkeş, Dokuz Işık’ta da şöyle yazıyor:



“Amacımız, milli sınırlarımızın içinde yaşayan yurttaşlarımızı, hiç bir ayırım

Yapmaksızın din, mezhep ve ırk farkı gözetmeksizin kucaklamak, sevmek, insanca yaşama şartlarına kavuşturmaktır. Millet ve ülke bütünlüğümüzü bölücü, her türlü sınıfçı, mezhepçi ve ırkçı sistemlerin amansız düşmanıyız. Sınıfçı sosyalizme, kapitalizme, bunların birer sapması olan komünizme, faşizme ve nasyonal sosyalizme karşıyız. Başka milletlerin bir kültür ve tarih ürünü olan bu yabancı ideolojilerin Türk devlet felsefesinde yeri yoktur.”

Bazı kimselerin söylediği gibi 9 ışık bir hükümet programı değil Türkiye cumhuriyeti devletinin tek milli doktrinidir.



AKP Başkanlık seçimleri gündeme geldiğinde ve seçim zamanlarında ülkücülerin oyunun üzerine oynayarak DOKUZ IŞIK DOKTRİNİ işlerine geldiği gibi lanse etmektedirler. Bir kaç satır okuyarak Merhum Alpaslan Türkeş ve 9 ışık doktrini anlayamazsınız. Türkeş ve doktrini anlamanız için “Alpaslan Türkeş ve Doktrini Enstitüsü” kurmanız şarttır.

     


MİLLİ DEVLET, GÜÇLÜ İKTİDAR sadece ve sadece DOKUZ IŞIK DOKTRİNİYLE VUKUU bulur.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.