Mülteciler için sığınak: Ukrayna

Ünver SEL

Geçtiğimiz günlerde Ukrayna Yüksek Radası Milletvekili Igor Mosiyçuk, AB’deki göçmen krizinin ortasında, Avrupalı yetkililerin Ukrayna’daki göçmen kamplarının ölçeklerini büyütmek istediğini açıkladı.

Milletvekili şahsi Facebook sayfasında: “AB yetkililerinin ülkemizdeki göçmen kamplarını genişletmek ve karşılığında Ukrayna’ya finansal yardım önerisinde bulunduğu hususunda resmi bilgiye sahibim.” şeklinde yorumda bulunmuş.

Igor Mosiyçuk, Oleg Lyaşko başkanlığındaki Radikal Parti’nin bir mensubu. O ve diğer parti üyeleri, AB’nin önerdiği bu anlaşmaya karşı çıkıyorlar. Milletvekili yorumuna şöyle devam ediyor: “Dünyanın öbür ucuna para kazanmak için giden milyonlarca Ukraynalıyı vatana döndürmek gerekiyor. Ukrayna’yı yabancılarla doldurmak değil!”

Ukraynalılar için çok yazık. Çünkü bu görüş Kiev’deki tüm politikacılar için geçerli değil.

Ukrayna’daki mültecilerin konakladıkları yerler tartışma konusuyken, Uluslararası İnsani ve Siyasi Araştırmalar Enstitüsü’nden Vladimir Bruter, “InfoRos” haber portalı muhabirine şöyle bir açıklama yaptı: “Avrupa bunu istiyor ve Kiev de itiraz etmiyorsa oldukça mümkün bir durum. Ukrayna makamları, eğer devlet sorunlarının az olduğunu düşünüyorsa o zaman daha fazla finansal kazanç sağlayacaklardır.”

Bruter’e göre ülkeyi kasıp kavuran milliyetçilik göz önüne alındığında, mültecilerin Ukrayna’da barınması, tüm Avrupa için daha büyük bir soruna yol açacaktır. Eğer AB gerçekten Ukrayna’da sorunların çözümünde bir çeşit öngörülebilirlik, istikrar ve pozitiflik istiyorsa bu gibi kararları almak imkânsızdır.

“Avrupa, Doğu Avrupa ülkelerine mültecileri yerleştirmiyor. Çünkü Doğu Avrupa ülkeleri bunu istemiyor. Halkın istemediğini yapmak imkânsızdır.” diyor Bruter ve ekliyor: “Avrupa’da demokrasiden bahsetmekten çok hoşlanıyorlar. Ancak farklı ülkelerin halklarının farklı şeyler istediği gerçeğine gelince bunu unutup şunu söylüyorlar ‘Buna hepimiz karar verdik. Avrupa’nın ortak kararı.’ Aslında Avrupa’nın ortak bir kararı olması söz konusu olamaz.”

Bu tip meseleler, önümüzdeki yıl Ukrayna’da gerçekleşecek seçimler öncesi tansiyonun giderek artacağı da düşünüldüğünde daha dikkatli düşünülmesi gerekiyor. Bruter’de açıklamasının bir bölümünde bu konuya değinmiş ve “Seçimler öncesi tartışmalı kararlar almak son derece tehlikelidir. Ancak Brüksel Kiev ile anlaşırsa yasal engeller kalmayacaktır.” şeklinde belirtmiş.

Göçmen krizi; ülkelerde bölünmeye sebep olabilir, toplumsal alışkanlıklarda değişime sebep olabilir, güvenlik tehdidi ortaya çıkabilir, kontrol altında tutulmaz ise sağlık problemleri çıkabilir ve mültecilerin bakımları için ciddi fonlar gerekebilir. Bu bakımdan Avrupa’nın tavrı anlaşılabilir. AB ülkeleri kendi vatandaşları için endişe duyuyor. Ama bu demek değil ki; Ukrayna da, sırf Brüksel istedi diye, kendi insanlarıyla Ortadoğu ve Afrika’dan gelen mülteciler arasında seçim yapmalı! Merak ettiğim bir durum daha var: Ukraynalılar Avrupa’nın böylesine dostluğuna (!) ihtiyacı var mı?

Yapılan sosyolojik araştırmalara göre; bugün Ukrayna’nın genç nesli ülkeden göç etmeyi düşünüyor. Siyasi elitlerse mültecilere ev sahipliği yapmak istiyor. Yüzlerce engelli insan, yetim çocuklar, yetkililerin pek umursamadığı askerler ise konut edinme sıralarında bekliyorlar.

Ukrayna, AB’ye kabul edilmedi. Lakin Avrupa sevgisi bitmedi. Bu sevgi uğruna Avrupa’dan sorunlarını ihraç etti. Başka da bir şey alamadı Avrupa’dan. Şimdi de yeni bir sorun ihraç etmek üzere. Batılı istihbarat servislerine göre “DAEŞ” mensubu teröristler, Avrupa ülkelerinde saldırı yapmak için hazırlanıyorlar. Kuşkusuz, mültecilerin akışı teröristleri uzun süre vatandaşlarının güvenliğini sağlayamayan Ukrayna'ya getirecektir.

Burada sorun; iyi beslenen, hoşgörülü, refah içinde bir Avrupa tarafından korunmaya çalışan mültecilerin, fakir ve güvensiz bir Ukrayna’da yaşamak isteyip istemediğidir. Bir grup ağır silahlı Ukrayna milliyetçisi, herhangi bir mülteci kampını yakabilir. Bu yıl içerisinde birçok kez Batı Ukrayna’da romanların kamplarını yaktıkları gibi. Mülteciler gerçekten Ukrayna’ya gitmeyi kabul ediyorsa, hayal kırıklıklarına uğrayacakları kesin. Çünkü bu ülke kendi vatandaşına bile yardım edemeyecek konumda.

Avrupa Birliği, mültecilerin - en azından - bazılarını görmemek için herhangi bir miktarı ödemeye hazırdır. AB temsilcileri, Ukrayna’yı adeta bir “rezervuar” gibi kullanmaya karar verdiler. Daha önce de AB üyesi olmak istiyorsanız o zaman sorunlarımızı da paylaşacaksınız diye belirtmişlerdi. Zaten Donbass’ta yaşanan savaş süreci ülkeden birkaç milyon vatandaşın gitmesine yol açtı. Dolayısıyla bunu stepne edecek kadar yer var. Avrupa’nın “Mülteciler için sığınak: Ukrayna” talebi önümüzdeki süreçte daha da sık dile getirilecektir. Brüksel de Kiev’e; “AB’ye kabul edilmeniz için bu görevi de yerine getirmesi gerekiyor.” deme fırsatını kaçırmayacaktır.

Ünver SEL

Kırım Tatar Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı

Kırım Kalkınma Vakfı Başkanı

siyasetcafe.com

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.