RUSYA SOROS’A YARDIM EDER Mİ?

Celal Eren ÇELİK

Azerbaycan ile Ermenistan arasında geniş çaplı bir savaşa evrilme potansiyelini taşıyan çatışmalar başladığından bu yana yapılan pek çok yorum, sorulan pek çok soru arasında belki de en sık karşılaşılan ve cevabının gerçekten de son derece önem taşıdığı soru “Rusya bu denklemde nerede duracak?” ve “Rusya klasik müttefiki olan Ermenistan’a destek verecek mi?” soruları…

Bugün yanıtı aranan ve süreçte belirleyici faktörlerden birisi olacağı belli olan bu sorulara cevap verebilmek için aslında bundan 2 yıl öncesine,2 yıl öncesinin Ermenistan’ına gitmek gerekiyor…

***

8 Mayıs 2018 tarihinde Ermenistan parlamentosu tarihi bir güne tanıklık ediyordu…

Ülkede haftalardır yolsuzluk karşıtı gösteriler sokaklara taşmış, halk isyan etmişti.

Ülkede esen bu güçlü “Muhalif” dalganın öncülüğünü ise eski bir gazete editörü olan Nikol Paşinyan yapmaktaydı.

İşte haftalarca süren bu sokak gösterileri giderek şiddetini arttırmış ve 8 Mayıs 2018 günü netice vermiş, bu tarihte Ermenistan Parlamentosu’nda yapılan oylama sonrasında muhalif lider Paşinyan Ermenistan’ın yeni Başbakanı seçilmişti.

Paşinyan Başbakan seçilmesinin hemen ardından verdiği ilk demeçte ise “Halk kazandı” diyordu…

Peki gerçekten öyle miydi? Ermenistan’da yaşanan bu değişim gerçekten sadece halkın ülkede yaşanan yolsuzluğa karşı isyanı ve tepkisi sonucunda ülkenin iç dinamikleri tarafından ortaya çıkmış bir süreç miydi yoksa bu süreci ustaca ve kendisini hiç belli etmeden perde arkasından dizayn edip, yöneten ve yönlendiren bir başka güç odağı mı vardı?

Bu sorunun yanıtını vermek için önce Ermenistan’da 2018 yılında yaşanan sokak eylemlerinin karakteristiğine bir göz atmamız gerekecek…

***

Ermenistan’da halk yolsuzluğu protesto etmek için sokaklara döküldüğünde sadece yolsuzluk protestosu yapmakla kalmıyordu…

Ermenistan’da bazı gruplar tarafından “Değişim” ana teması tarafından örgütlenen ve sosyal medyayı çok iyi kullanan bir protesto hareketi mevcuttu.

Halk hareketini başlatan fraksiyonun adı “ÇIKIŞ” tı…

Daha sonra Başbakan seçilecek olan Paşinyan ise bu sokak gösterileri boyunca adeta bir “İmaj maker” elinden çıkmışçasına her gün halkın önünde askeri kamuflaj elbise/tshirt ile çıkıyor, bu elbise ile gücü ve mücadeleyi simgeliyordu.

Paşinyan özellikle genç Ermenileri son derece etkili biçimde ve çok da uzun olmayan bir sürede organize ederek sokağa çıkarmayı başarmıştı.

Peki Paşinyan bunu tek başına mı yapmıştı?

Tabii ki hayır…

Paşinyan gazetecilik döneminden bu yana ilginç ve “Güçlü” bir dosta sahipti ve o dostun adı George Soros’tu.

İşte Ermenistan’da gençler sokağa dökülürken bu organizasyonu sağlayan perde arkasındaki isim aslında George Soros’tu…

Tıpkı Yugoslavya dağıldığında, tıpkı Gürcistan’da “Kadife Devrim” yapıldığında, tıpkı Çekoslavakya bölündüğünde, tıpkı Ukrayna’da “Turuncu Devrim” olduğunda perde arkasında bulanan ismin George Soros olduğu gibi…

***

Paşinyan iktidara geldikten sonra Ermenistan’da Soros ve Soros’un o ünlü “Açık Toplum Enstitüsü” adeta bir ağ gibi ülkenin en önemli kademelerini sarmaya başladılar…

Hemen şöyle size bir çırpıda Paşinyan’ın iktidara gelir gelmez kabinesinde görev vererek, Ermenistan’ın en önemli yönetim kademelerine gelmelerini sağladığı, Soros’un  “Açık Toplum-Ermenistan Enstitüsü” nde görev yapan isimleri şöyle bir sayalım:

Larisa Minasyan: Açık Toplum-Ermenistan Enstitüsü” İcra Direktörü.

Özellikle son 1 yıldır Ermenistan’da adı “Gölge Başbakan” olarak anılmakta.

Sasun Kaçatryan: Ermenistan Özel Soruşturma Servisi Başkanı

Mher Girgoryan:Başbakan Yardımcısı

Armen Grigoryan: Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri

Mkhitar Hayrapetyan: Eski Diaspora İşleri Bakanı

Lilit Makunts:Eski Kültür Bakanı

Arayik Arutyunyan:Eğitim Bakanı

Arsen Torosyan:Sağlık Bakanı

Suren Papikyan: Yerel Yönetimler ve Altyapı Bakanı

Artak Zeynalyan: Eski Adalet Bakanı

Aşot Hakobyan: Eski Ulaştırma ve Bilgi Teknolojileri Bakanı

Mane Tandilyan: Ulusal Meclis Bütçe Komisyonu Başkanı ve eski Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı.

Sos Avetisyan: Paşinyan’ın başkanlığındaki “Benim Adımım” bloğu vekili ve aynı zamanda vakfın daimi üyesi.

Hovhannes Hovhannisyan: Ulusal Meclis vekili.

Daniel Ioannisyan: Seçim Reformları Komisyonu Başkanı.

Arevik Anapiosyan: Eğitim Bakanı Yardımcısı. Vakıf tarafından finanse edilen programlara başkanlık ediyor.

Gayane Abrahamyan: Ulusal Meclis vekili. Vakıf tarafından finanse edilen “Hak Eşitiliği İçin” isimli STK’nın başkanı.

Taguhi Gazaryan: Ulusal Meclis vekili.

***

Ermenistan’da bir başka STK da önemli bir yer tutuyor ve ön plana çıkıyor Paşinyan dönemi ile birlikte. O STK ise  Transparecy Internatıonal (Uluslar arası Şeffaflık  Derneği)  isimli STK. 

Az önce Soros’un “Açık Toplum Ermenistan Enstitüsü” ile bağları olan ve Paşinyan’ın gelmesi ile kurulan kabinede bakanlık koltuğuna oturan siyasetçilerden Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri olan Armen Grigoryan aynı zaqmanda uzun zamanda Transparecy Inernational isimli STK’nın da koordinatörlüğünü yapmış bir isim.

Keza Diaspora İşleri Bakan Yardımcılığı görevine getririlen Babken Ter Grigoryan hem uzun süre Soros’un “Açık Toplum Enstitüsü” koordinatörlüğünü yapmış, hem de Transparecy International isimli STK’da yetkili olarak çalışan bir başka isim olarak dikkat çekmekte.

Transparecy International’in en önemli özelliği ise bünyesinde pek çok alanda uzman bürokratı bulundurması.

İşte Transparecy International’in bu uzman bürokratları Paşinyan’ın Ermenistan’da iktidara gelmesi ile başta maliye ve dış işleri olmak üzere devletin tüm önemli bakanlık ve kurumlarına “Danışman” olarak yerleştirildiler.

Peki bu Transparecy International’in finanse eden, uluslar arası ilişkiler networkünü sağlayan, her daim en önemli toplantılarının “Onur konuğu” ve konuşmacısı olan kişi kim? Tabii ki, George Soros…

***

TRUE ARMENIAN’ın çalışmasına göre George Soros’un  Açık Toplum Enstitüs’ünün 2019-2022 Ermenistan “Dönüşümü” için hedeflediği stratejik politikalar neler peki?

*Rusya’nın anti-liberal söylemlerine karşı çıkılması 
*Liberal toplum modeli ve söylemini güçlendirmek

*Gençleri aktif siyasi eylemlere hazır, sadık bir politik güç olarak Batı değerleri etrafında konsolide etmek
*Bir “Halk ordusu” kavramının oluşmasına karşı çıkmak

*Kontrol altındaki STK’lara bağlı temsilcilerin ve sadık politikacıların devlet yapılarındaki varlığının artırılması, yolsuzlukla mücadele politikalarının kontrolü ve seçim reformları ve süreçlerinin seyri üzerindeki etkinin tesis edilmesi.

*Ermenistan ile AB yakınlaşması buna karşın Rusya ile Ermenistan’ın kopması için optimum şartların oluşmasını sağlamak

*Ülkede kontrol altındaki STK ve sadık politikacıların devlet yapısı içerisinde varlığını arttırmak,yolsuzlukla mücadele süreçlerinde etki tesis etmek, seçimreformları ve süreleri üzerinde etki kurmak

***

Gördüğünüz üzere SOROS, Ermenistan’da Paşinyan’ı iktidara taşırken aslında kendi paralel devletini  de inşa etmiş durumda.Tabii bu aslında Ermenistan’ın Rusya kontrolünden çıkıp,ABD kontrolüne girmesi anlamına da gelmekte.

ABD için Ermenistan’ın kontrolü İran’ın kuzeyden de kuşatılması aynı zamanda Bulgaristan ve Romanya’nın NATO’ya alınarak Gürcistan’ın da kontrol alanına dahil edilerek Rusya’nın Karadeniz’de kuşatılması planının Gürcistan’ın sınır ülkesi Ermenistan üzerinden bir blok tamamlanması açısından da önemi bulunmakta…

Bugün Azerbaycan ile savaşa giren Ermenistan için merak edilen en önemli nokta Rusya’nın bu denklemde nerede duracağı.

Kağıt üzerinde bakılacak olursa bölgede Ermenistan Rusya’nın resmi müttefiki konumunda ve böylesi önemli bir krizde Rusya’nın kartlarını Ermenistan için açacak olması akla ilk gelen düşünce…

Ancak Putin kendi kontrolünden çıkmış bir Ermenistan’a bu desteği vermeyecek…

Özellikle bir müddet Azerbaycan’ın ilerlemesine ses çıkarmayacak, diplomatik barış çağrıları ile tabiri yerindeyse “Durumu idare edecek”…

Bu süreçte Moskova yönetimi,Paşinyan’ın önce yıpranmasını, sonrasında ise arkasındaki halk desteğini ve prestijini kaybederek düşmesini hedefleyecektir.

Burada asıl sormamız gereken soru, Ermenistan’ı Rusya kontrolünden Soros operasyonu ile çıkartmış olan ABD’nin Paşinyan’ın bu süreç sonrasında tasfiye olmasına göz yumup yummayacağıdır.

Herkes Rusya’ya bakarken bizce bakılması gereken adres Washington olacaktır.

Yoksa “RUSYA SOROS’A YARDIM EDER Mİ?” sorusunun cevabı gayet bellidir. Ama bölgede önümüzdeki süreci “ABD,Paşinyan’a Rusya’ya rağmen yardım eder mi?” sorusunun cevabı belirleyecektir.  

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.