Salgın sonrası dünya ve Türkiye

Özgür Dalgıç

2020’ye girdiğimiz ilk günlerden bugüne kadar dünya bir salgınla mücadele etmektedir. Dünya’da salgın hemen hemen kontrol altına alınmaya başladığı bu günlerde gündem 3 konu üzerine yoğunlaşmaktadır. Salgın sonunda ülke ekonomileri ne olacak, 2.dalga gelir mi ve darbe söylentileri aldı başını gidiyor.

Olayları analiz ederken sadece ülkemiz açısından bakmamak lazım. Dünyadaki gelişmeleri de iyi analiz etmemiz gerekmektedir. Dünya salgın sonunda büyük bir ekonomik buhran içine gireceği kesindir. Ülke ekonomilerinde enflasyon oranları beklenilenin üstünde çıkıp büyüme oranları düşecektir. Dünya ülkelerindeki nakit likitede sıkıntısı doğal olarak ülkemizi de etkileyecektir. Devletimiz her ne kadar gerekli tedbirleri almış olsa da dünyada ki bu buhran yaptığımız ülkelerde ki ticaretlerden dolayı ülkemiz adına bir sıkıntı doğuracağı aşikardır.

Salgın döneminde dikkat çeken bir durum vardı ABD Avrupa ülkelerinde askeri sığınaklarını arttırdı. Silah ve askeri personel sayısını neredeyse iki katına çıkardı. Dünya bir salgınla mücadele ederken ABD’nin bunu yapmasının elbette bir amacı vardı. Salgın sonunda başlayacak ekonomik sıkıntılar ülkelerde bir karışıklığa sebep olacaktı. ABD kendi sözünü dinlemeyen ülkeler için ön hazırlığını yapmaya başlamıştır. Avrupa Birliği yavaş yavaş dağılma süreceğine gireceğini çok iyi bilmektedir. Avrupa’da yeni masalar oluşturulacağı aşikardır. Ailelerin desteği ile göreve gelen Macron geçtiğimiz dönemlerde ABD’ye karşı biraz diklenince bildiğiniz üzere Sarı yelekliler olayları patlak verdi. Bu olayları organize eden ABD hükümetiydi. Almanya biraz dikleşince Trump çıkıp NATO’dan çıkmakla tehdit etti. Ülkeleri sıkıştırmaya başladı. Benim tahminimce çıkacak ekonomik buhranda Almanya, Fransa ve İtalya’da hükümet değişiklikleri olabilir. İspanya tarafını ABD’den yana kullanmaz ise Bask bölgesinde büyük isyanlar çıkacak. Kraliçe ya bu sene sonuna doğru yada 2021 yılı başları tahtı devredecektir. Bu yönetim değişiklikleri sadece Avrupa ile sınırlı kalmayıp özellikle Güney Amerika kıtası ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkelerinde de olacaktır. Her bir gün bu ülkede isyan çıktı, şu ülke karıştı haberlerini duymaya başlayacağız.

Bunun için ülkemizde de şimdiden bir altyapı çalışması yapılmaya başlanmıştır. Başını CHP’nin çektiği bu yapılanmaya İYİ PARTİ, HDP, GELECEK PARTSİ, DEVA PARTİSİ ve hatta SAADET PARTİSİ ile DEMOKRAT PARTİ destek vermeye başlamışlardır. Burada amaçları Başkan Erdoğan’ı devirip darbe yapmak değil, Erdoğan’ı devirip sistemi çökertmektir. Çok iyi bilmektedirler ki sistem tam olarak oturursa Erdoğan gider başka bir Erdoğan gelir. Bu sistemin çökmesi ülkeyi en az 30 yıl geriye getireceğini gören MHP ve başındaki güçlü iradeye sahip çok değerli başkanları DEVLET BAHÇELİ ülkenin geleceği için bu sistemin devamı elzem olduğunu gördüğünden particilik yapmak yerine hükümete destek vererek güçlü bir TÜRKİYE yolunda görünmeyen kahramandır. Her iki parti içine sızmış bazı kripto kişiler bu ittifakın bozulması için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Fakat her iki liderin dirayeti bu oyunları boşa çıkarmaktadır. Milletimizin bu oyunları görüp sadece iyi dönemde değil önümüze çıkacak zorlu ve sıkıntılı dönemlerinde dahi devletimize sahip çıkmalarıdır. Bu zor süreci Devlet ve Millet olarak kenetlenerek az hasarla atlatıp şaha kalkacağımız bir dönem olacaktır.

Saygılarımla