3 Eylül 2025 tarihinde, İstanbul'un Çekmeköy ilçesi Ömerli Mahallesi'nde bulunan bir restoranda, Çağlayan Adliyesi'nde görev yapan 58 yaşındaki Cumhuriyet Savcısı Ercan Kayhan, önceden husumetli olduğu 19 yaşındaki Mustafa Can Gül tarafından boğazından bıçaklanarak hayatını kaybetti.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, olayın çok yönlü soruşturulduğunu belirtirken, İstanbul Valisi Davut Gül olay yerine giderek incelemelerde bulundu.
Bu üzücü olay, Türkiye'de adalet mensuplarına yönelik şiddet vakalarının ne kadar ciddi bir boyuta ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Öldürülen Savcı Ercan Kayhan olayından hareketle, son yıllarda ülkedeki suç oranlarının artışını sizler için derledik.
İşte detaylar:
Türkiye’de suç oranlarında son on yılda hem sayısal hem de niteliksel bir artış dikkat çekiyor. Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2011 yılında 128.253 kişi cezaevine girerken, 2020 yılında bu sayı 266.831’e ulaşarak %108’lik bir artış gösterdi. Erkek hükümlüler bu toplamın %95’inden fazlasını oluştururken, kadın hükümlü sayısında da yaklaşık iki kat artış gözlendi. Bu veriler, Türkiye’de suç oranlarında belirgin bir yükseliş olduğunu ortaya koyuyor.
EN YAYGIN SUÇLAR: KASTEN YARALAMA VE HIRSIZLIK
Dr. Berat Dağ, Türkiye’de işlenen suçların toplumsal şiddet ve güvensizlik eğilimlerini yansıttığını belirtiyor. 2020 verilerine göre, en sık işlenen suçlar arasında kasten yaralama (40.445 hükümlü) ve hırsızlık (39.279 hükümlü) başı çekiyor. Bu suçları, uyuşturucu madde ticareti, uyuşturucu kullanımı ve dolandırıcılık takip ediyor. Ancak, cinayet vakalarında dikkat çekici bir düşüş mevcut. Polis ve Jandarma verilerine göre, 2006’da 3.020 olan cinayet vakası, 2020’de 2.075’e geriledi. Bu düşüş, etkili kolluk kuvveti koordinasyonu, erken müdahale sistemleri ve caydırıcı cezaların bir sonucu olarak değerlendiriliyor.
GENÇLERDE SUÇA EĞİLİM ARTIYOR
Dr. Dağ, özellikle 15-17 yaş grubundaki gençlerde suça yönelimde ciddi bir artış olduğunu vurguluyor. 2020 verileri, bu yaş grubunda hırsızlık, kasten yaralama ve uyuşturucu suçları nedeniyle yaklaşık 8.500 gencin cezaevine girdiğini gösteriyor. Bu durum, gençler arasında suça eğilimin alarm verici bir şekilde yükseldiğini ortaya koyuyor.
Dr. Dağ, bu artışa karşı acil olarak etkili hukuki önlemlerle birlikte suçu önleyici sosyal politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
BÖLGESEL FARKLILIKLAR VE BAŞARILI UYGULAMALAR
Türkiye’de suç oranları bölgesel farklılıklar gösteriyor. Örneğin, İçişleri Bakanlığı’nın Erzurum’da yürüttüğü “Huzurum Erzurum” projesi, mal varlığına karşı işlenen suçlarda %34, kişiye karşı suçlarda ise %5 azalma sağladı. Erzurum, hırsızlık suçlarının aydınlatılmasında da Türkiye birincisi oldu. Bu örnek, toplumsal katılımın ve merkezi-yerel güvenlik politikalarının koordineli yürütülmesinin suçla mücadelede etkili olduğunu kanıtlıyor.
SUÇ ORANLARINI ARTIRAN FAKTÖRLER
Dr. Dağ, suç oranlarındaki artışta ekonomik, siyasi ve toplumsal faktörlerin etkili olduğunu belirtiyor. Kutuplaşma, ekonomik krizler ve toplumsal parçalanma, suç oranlarını tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca, çarpık kentleşme, iç ve dış göç süreçleri ile siyasi ve ekonomik eşitsizlikler de bu artışı körüklüyor. Dr. Dağ, her bireyin özel ve kamusal alanda eşit ve özgür bir şekilde var olabilmesinin sağlanmasının, suç oranlarını düşürmede kritik bir rol oynayacağını vurguluyor.
CEZAEVLERİNDE KAPASİTE SORUNU
2020 itibarıyla Türkiye’deki ceza infaz kurumlarının kapasitesi yaklaşık 230.000 kişi olmasına rağmen, hükümlü sayısı 266.000’i aştı. Bu durum, cezaevlerinde ciddi bir kapasite aşımı sorunu olduğunu gösteriyor. Yeni cezaevleri inşa edilmesine rağmen bu sorun çözülemedi. Dr. Dağ, suçla mücadelede yalnızca hukuki önlemlerin değil, toplumsal çözümlerin de önemine dikkat çekiyor.
TOPLUMSAL GÜVEN VE EŞİTLİK ŞART
Dr. Berat Dağ, Türkiye’de cezaevlerindeki nüfusun artmasının, suçun sosyolojik temellerine yeterince odaklanılmamasından kaynaklandığını ifade ediyor. Güven, eşitlik ve özgürlük gibi değerlerin toplumsal yaşamın her alanında sürekli hale getirilmediği sürece, suç oranlarının artmaya devam edeceği öngörülüyor. Suçla mücadelede etkili sonuçlar için hukuki yaptırımların yanı sıra ekonomik, siyasi ve toplumsal bütünlüğün eş zamanlı olarak sağlanması gerekiyor.
Siyasetcafe.com