Soner Yalçın'dan 23 Haziran değerlendirmesi Siyasal İslam kaybetti onlar kazandı

Soner Yalçın,23 Haziran'da yapılan yerel seçimleri ve sonuçlarını değerlendirdi.

Oda TV yazarı Soner Yalçın, '23 Haziran’ın asıl kaybedenleri ve asıl kazananları kimler' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İşte o yazı;

31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçlarını daha çok konuşup irdeleyeceğiz.

Çünkü, bu sandık sonuçları bir seçimin çok ötesindedir! Büyük siyasal dönemeçtir…

Herkes 23 Haziran seçiminde kimlerin kaybettiğinin listesini yapıyor.

İşte…

“Binali Yıldırım kaybetti” diyorlar…

“Erdoğan kaybetti” diyorlar…

“Bahçeli kaybetti” diyorlar…

Üçü de kaybetmiştir kuşkusuz. Başka isimler de var.

Ama…

“Kaybedenler Kulübü”nü Türkiye ile sınırlı tutmak konuyu darlaştırmak olmaz mı? Büyük “resmi” görmek lazım.

Sadece Türkiye'de değil çünkü…

Dünyada bir dönem kapanıyor:

Siyasal İslam dönemi bitiyor…

Ilımlı İslam dönemi bitiyor…

Hiçbir köklü çözümü olmayan/palyatif, zorlama-eklektik bir projenin sonuna gelindi!

Bu sebeple…

Sadece Erdoğan kaybetmemiştir.

Hasan el Benna da kaybetmiştir.

Mevdudi de kaybetmiştir.

Seyyid Kutub da kaybetmiştir.

Abdülkadir Udeh de kaybetmiştir.

Ghulam Azam da kaybetmiştir.

Raşid el Gannuşi de kaybetmiştir.

Fethi Yeken de kaybetmiştir.

Muhammet Mursi de kaybetmiştir.

Hasan Turabi de kaybetmiştir.

Ömer El Beşir de kaybetmiştir.

Said Havva da kaybetmiştir.

Şeyhülislam Mustafa Sabri de kaybetmiştir.

Evet…

Sadece AKP değil…

İhvan da kaybetmiştir.

Cemaat-i İslami de kaybetmiştir.

Ennahta da kaybetmiştir.

Evet…

Büyük Ortadoğu Projesi kaybetmiştir.

CIA ajanı Graham Fuller'ler kaybetmiştir.

Radikallikten ılımlılığa filan geçilse de, 90 yıllık “Siyasal İslam” (ve yavrusu “Ilımlı İslam”) parantezi kapanmıştır/kapanmak üzeredir…

★★★

Yaşandı…

Görüldü ki…

Salt kültürel dayatmalarla günlük yaşama müdahaleyi hedefleyen “din etiketli” politik anlayış, halka özgürlük gibi zenginlik de veremedi!

İngiliz emperyalizminin doğurduğu “kullanılmaya elverişli” bu siyasal görüş, dünyada

1980'lerden sonra yükselişe geçen küresel vahşi kapitalizmin/ neoliberalizmin “payandası” oldu.

Türkiye'de 12 Eylül 1980 askeri darbesinin sadece bu çevrelere “dokunmaması” bunun sonucuydu. Devlet tarafından korumacı tutum iki “doğuma” yol açtı:

FETÖ ve AKP.

Konuya makro düzeyde baktığınızda kaybedenler listesinin kabarık olduğunu göreceksiniz:

Fethullah Gülen kaybetmiştir.

Hüseyin Hilmi Işık kaybetmiştir.

Süleyman Hilmi Tunahan kaybetmiştir.

Esat Coşan kaybetmiştir.

Raşit Erol kaybetmiştir.

Necip Fazıl Kısakürek kaybetmiştir.

Mahmut Ustaosmanoğlu kaybetmiştir.

Nazım Kıbrıs-i kaybetmiştir.

Topbaşlar kaybetmiştir.

Salih Özcan kaybetmiştir.

Nuri Pakdil kaybetmiştir.

Nevzat Yalçıntaş kaybetmiştir.

Ahmet Kabaklı kaybetmiştir.

Ayhan Songar kaybetmiştir.

Salih Tuğ kaybetmiştir.

Hayrettin Karaman kaybetmiştir.

İsmail Kahraman kaybetmiştir.

Aykut Edibali kaybetmiştir.

Adnan Oktar kaybetmiştir.

Şevki Yılmaz kaybetmiştir.

Hüseyin Üzmez kaybetmiştir.

Şükrü Karatepe kaybetmiştir.

Merve Kavakçı kaybetmiştir.

Bakmayınız siz! Yeni maskeli kimlikleriyle ortaya çıkmaya çalışsalar da Ahmet Davutoğulları-Ali Babacanlar da kaybetmiştir…

Peki, kim kazanmıştır?

★★★

Namık Kemal kazanmıştır.

Mehmet Akif Ersoy kazanmıştır.

Ahmet Ziyaüddin Efendi kazanmıştır.

Abdülaziz Bekkine kazanmıştır.

Mecdi Tolun kazanmıştır.

Necmettin Erbakan kazanmıştır.

Nurettin Topçu kazanmıştır.

Yaşar Nuri Öztürk kazanmıştır.

Raşit Hatipoğlu kazanmıştır.

Cemil Meriç kazanmıştır.

Ercüment Özkan kazanmıştır.

Sezai Karakoç kazanmıştır.

Cahit Zarifoğlu kazanmıştır.

Haydar Baş kazanmıştır.

Metin Yüksel kazanmıştır.

Akif Emre kazanmıştır.

Ezel Erverdi kazanmıştır.

İhsan Eliaçık kazanmıştır.

Abdüllatif Şener kazanmıştır.

Mehmet Bekaroğlu kazanmıştır.

Zeki Kılıçaslan kazanmıştır.

Hayri Kırbaçoğlu kazanmıştır.

Hamza Türkmen kazanmıştır.

Ahmet Örs kazanmıştır.

Eren Erdem kazanmıştır.

Yeryüzü Sofraları'nda iftar yapanlar kazanmıştır.

Anti-Kapitalist Müslümanlar kazanmıştır.

Ebû Zerr'in büyük yürüyüşünü sürdürenler kazanmıştır.

★★★

Kuşkusuz isimlerini anımsayamadığım olmuştur.

Kuşkusuz bu listelere itiraz edenler olacaktır.

Kuşkusuz bu isimler arasından düşünce-eylem farklılığı vardır.

Kuşkusuz isimler üzerinde polemik yapılacaktır.

Yapılsın kuşkusuz.

Tartışmak güzeldir…

Ağız kavgası kötüdür…

Umarım nitelikli tartışmalar yaparız.

Umarım düşünce tabularını yıkarız.

Ve kuşkusuz…

31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçlarını daha çok konuşup irdeleyeceğiz.

Çünkü, bu sandık sonuçları bir seçimin çok ötesindedir! Büyük siyasal dönemeçtir…

Umarım geçiş sürecini demokrasiyi güçlendirerek aşarız.'

SİYASETCAFE.COM

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İlgili Haberler

Hakkari'de teröristlerle çatışma: Şehidimiz var
İmamoğlu'ndan Belediyede kıyım sinyali Önüne çamaşır suyu döktüler
İstanbul seçim sonucu harekete geçirdi Kandil'in kucağında yeni Anayasa istiyorlar

Medya Haberleri