Su savaşları ve madenler

Burak İĞLİKÇİ


Su,insanlık medeniyetinin bir harcı,bir mayası olmuştur. İnsanlar,suların etrafında kümelenip toplulukları,şehirleri ve medeniyetleri imar ettiler,Toprakla suyu yoğurarak .

Su,insanlık tarihi boyunca hayat damarı oldu.Tarihin devamının sağlanmasına vesile oldu ve bu gün su, artık kesin bir savaş aracı haline geliyor.Tarihi kayıtlara baktığımız zaman karşımıza çıkan,su yüzünden çıkan ilk savaş 4500 yıl önce Fırat ve Dicle havzasının güneyindeki Lagaş ve Umma şehir devletleri arasında yaşanmıştı. Ve ardından da tarih boyunca sürdü.Son yüzyılda ise 1967 Arap İsrail savaşları, 1970 Ürdün iç savaşı, 1978'de Lübnan'ın işgali ve bir boyutuyla PKK sorunu su nedeniyle çıkan savaşlar olarak hemen yanı başımızda meydana geldi.

Petrol ve su bir bölge için her zaman belirleyici iki unsur oldu. Fakat su sorunu Türkiye açısından da kritik günlere gebe.Çünkü dünya ciddi bir susuzluk tehdidi altında BM'nin su raporuna göre geçmişte 2005 yılı kuraklık için bir yıl dönümü. Bu tarih hayli kritik BM bu tarih için tahminde bulunuyor ama 2025 için kesin konuşuyor.Büyük kuraklık kapıda.


Aslında su savaşları kavramını ilk kez 1991'de Foreign Policy dergisinde yazdığı yazıyla Joyce Starr kullandı. Ortadoğu'da su krizi ,hiçbir ülke ya da uluslararası kuruluşun kabul etmeye hazır olmadığı stratejik bir yöntemdir.Diyen Starr'a göre ABD İstihbarat raporlarına konu olmuş çoğu Ortadoğu'da bulunan on noktada su kaynaklı savaşlar çıkabilir. ABD İstihbarat raporlarına yansıyan bilgi budur.


Irak operasyonu petrol nedeniyle çıktı ancak bu ileride su kaynaklı bir savaş çıkmayacağı anlamına gelmiyor.Çünkü ABD yeni stratejisinin ana temellerini dünya enerji kaynaklarını kontrol etmek üzere kurmuş durumda ve su Ortadoğu için her şey demek ABD 'nin Irak'ta kuracağı rejimin öncelikleri arasında mutlaka su sorunları ilk sıralarda kendinde yer bulacaktır.
Türkiye'de bir çok uzman, su savaşına ihtimal vermiyorlar ancak olmayacağını da kimse garanti etmiyor. Son dönemlerde artan kuraklıkla birlikte Amerika'nın Ortadoğu'da bölgede belirleyici politikalar nedeniyle Türkiye'nin önümüzdeki dönemler de su konusundan başının ağrımağı kesin. Su savaşları küresel olarak başlamış durumdadır.

Pentagon’un 2009 yılında kamuoyuna açıkladığı raporda,küresel ısınma raporu,gerek 2012'deki su güvenliği raporu gösteriyor ki, küresel hegemonya savaşının bir ayağı su ve iklim savaşları üzerinden yürütülecektir.Farkında mısınız dünya Nüfusu artmış durumda, bu da gösteriyor ki gıda ihtiyacımız artacak. Gıda üretimi arttığı zaman su ihtiyacı artacak. Stratejik öneme sahip su kaynakları olan bölgelerde bir çok anlaşmazlık gizlenmektedir.


Su petrolden sonra stratejik olarak en önemli maden olacaktır. ABD'nin çatı istihbarat örgütü Ulusal İstihbarat Ofisi'nin geçen yıl yayınladığı küresel su güvenliği raporunu hatırlattı. Bu rapor 2020'den sonra yaşanacak su kıtlığının olası savaş senaryolarını doğurabileceğini işaret ediyor. Suyun ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu şuradan anlamalıyız,eskiler bilir o dönemleri 1990 yılında Atatürk Barajı'nın yapımı için bir süre Fırat'ın sularının akışı engellendi.

Suriye ve Irak Türkiye'yi protesto etti ve barajın Türkiye için bir savaş silahı olduğunu savundu.

Ve Yine 1990'lı yıllarda Turgut Özal, PKK'ya destek verdiği gerekçesiyle Suriye'yi uyardı ve suyu kısıtlamakla tehdit etti.

Suyun stratejik önemi özellikle çatışma bölgelerinde öne çıkıyor. Savaşlarda taraflar suyu kontrolü altında tutan cephe olmak için çaba sarf ediyor.Suriye iç savaşında bölgede bulunan terör örgütleri de suyun stratejik öneminin farkına vardıklarında kamplarını suya hakim olan alanlara konuşlandırdılar.
Ülke olarak Su,Bor,Toryum gibi maden yataklarına hakim bir coğrafyamız var. Bizi yeni dönemde güçlü tutacak en önemli unsurlarımız madenlerimizdir.Bir çoğu güneydoğu da olduğu bilinmektedir.

Unutmadan maden alanlarımızın bol olduğu yerlerde ,ABD istihbaratı CIA ve Alman İstihbaratı BND ve İsrail İstihbaratı Mossad aynı zamanda. İngiliz İstihbaratı MI-6 nın cirit attığını biliyoruz...


Bizler elimizde ki stratejik madenlerimiz ile yeni dünya düzenin de gelişen şartlara göre strateji belirlemekteyiz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.