Tek Cinsiyet Projesi!

Gökhan AKYÜREK

Dünyada uygulanan bir proje, bir plan var tek din, tek cinsiyet!

Ahlakı bozup aile yapılarını çökertip, tabir-i caizse cinselliği hayvanlar gibi yaşayan, okumayan araştırmayan, tv, sosyal medya, film ve dizilerin oluşturduğu zombi bir nesil oluşturmak.

Tabi bunları koyun gibi gütmek çok kolay. Ortaya çıkardıkları, kahraman gibi gösterdikleri sosyal medya fenomenleri, film dizi artistlerinin yaşantıları, rol model gösteriliyor ve özendiriliyor.

Elbette bir günlük, bir yıllık plan değil bu uzun yılları kapsayan, adım adım giden bir proje.

Tuhaf şeyler oluyor…

Çok değil geçen sene yayınlanan İstanbul Tabip Odası panel afişine dikkatli bakalım.

Evet dikkatli baktığımızda, erkek erkek ve kadın kadın yani eş cinselliği normalmiş gibi anlatmışlar.

Bir özendirme de söz konusu..

İnsanlar ister istemez soruyor. İstanbul Tabipler Odası mısın? Yoksa eş  cinseller kulübü müsün diye?  3-5 sene daha geriye gittiğimizde Ramazan  ayında bu eş cinseller toplanıp önlerinde de  bazı milletvekilleri ile yürüyüş yaptılar.

Bunlar tesadüf yapılan tarihler değil. Ramazan ayının faziletleri ve mübarekliğini, müslümanlar için yani bizim için değeri ve maneviyatı ortadayken, bunların bu tarihlere gelmesi tesadüf mü sizce?

Elbette değil.

Türkiye’de dikkat ederseniz cinsiyet değiştiren erkekten kadın, kadından erkek olan yada ne olduğu belli olmayan fenomenler dolu ve  bunları basın sürekli insanların önüne koyuyor.

Elbette bu belli karakteri oturmuş kişileri etkilemez ama ya çocukları…? 

Bilinç altına bunları güzel kodluyorlar. Hep diyorum Tv'de atıp tutup sürekli korku yayan, bazı komplo teorisçiler var ya bir günde ordinaryüs olanlar, bir çözüm üretmiyorlar çünkü hizmet ettikleri ortada malum.

Çözüm elbette basit okumak, araştırmak  içsel değil olaylara ulusal  bakabilmek. 

Konuyu dağıtmadan devam edelim. Bundan bir ay önce falan Kanalın birinde bir dizi başladı.

Kız intikam için  kendi arkadaşının babası ile yatıyor. Oda babasıyla yattığı için benzer tarz bir şey yapan bir dizi.

Değişik şeyler pompalanıyor zihinlere.

Zaten bir sürü dizi de sürekli aldatma, yatma, boşanmalar ve çıplaklıklar malum.

RTÜK derin uykuda herhalde. Türk aile yapısını bozan yapımlara sessiz.

Erkan Macit ile katıldığım 18 Nisan 2020  tarihli Gizli gerçekler programında detaylı değindim bunlara.

Ve ve ve…

Malum platform, dillerden düşmeyen, herkesin elinde olan kumandada bile tuşu olan Netflix kanalı.

Sürekli eş cinsel öğeler olan, hatta gösterdiği bir filmde 50'li yaşlardaki bir adamın 17-18 yaşındaki bir çocuk ile olan eş cinsel ilişkisini konu aldığı bu yapım Oscar'a bile aday gösterildi.

Netflix hemen hemen çoğu dizilerinde eş cinsel öğeleri barındırıyor.

İnsanların dillerinden düşürmediği La casa de papel dizisi ve animasyon çizgi film Rick and Morty gibi.

Daha bir sürü yapım var bu platformda yazmak istemediğim daha fazla..

Artık yavaş yavaş yabancı yapımlarla oturttukları algıyı daha öncede dediğim gibi artık yerli yapımlara aktarmaları gerekiyordu. 

Ramazanın ilk günü Netflixde yayınlanan bir Türk dizisi. Gay karakterin adı Osman. 

Osman isminin nasıl mübarek bir isim olduğunu bilmeyen müslüman yoktur.

Tarihler ve isimler tesadüf değil. Nakış gibi işledikleri bir planları var. Hem İslami değerlere zarar vermek. Hemde algı oluşturmak. 11 ayın sultanı ramazanın ilk günü kasıtlı yapmaları da çabası. Şimdi bu diziden sonra  Osman ismi koyulma oranı ne olacak?. Okullarda  bunu izleyen gençler  Osman isimli arkadaşlarına dalga geçecekler.

Osman ismi gay ismi diyecekler. Bir taşta iki kuş görüyorsunuz demi.

(Filmlerdeki  bu isim operasyonlarını detaylı Erkan Macit ile katıldığım Gizli Gerçekler ilk programımda anlatmıştım. İzlemek isteyenler youtubeden 2 Mart 2020 tarihli yayınımıza bakabilir.) 

Film eleştirmeni olduğum için takip ettiğim bir kanal var . Bizim ülkemizin en ünlü oyuncuları bile Hollywood yıldızlarınla yan yana gelmekte zorlanırken bu  kanal sahibi çocuk çok rahat Hollywood  yıldızları ile röportaj yapıyor. 

Onları konuk ediyor oyun oynuyor onlarla.

İlginç olan bir tanede değil bir sürü Hollywood yıldızı ile hemde.

Ve bu kanal; sürekli sosyal medya şaklabanı, peltek konuşup çocukların beynini yıkayan kanalı dile getirdi bir süre.

Bunun kanalını geçmem lazım diyor abone sayısında!!!

Burada bir ters algı ile onun reklamını yapıyor zaten.

Bu film kanalı önce Ottoman Rising adlı bizi kötüleyen, barbar gösteren, Fatih sultan Mehmet hana algı yapan yapımını çaktırmadan övüyor. Şimdi  ise bu Netflixin eş  cinsel dizini öve öve bitiremiyor, altına ise bir sürü film sever genç eş cinselliği savunan yorumlar yazıyor.

Operasyon çok derin zihinlerde istediklerini başarmış  gözüküyorlar.Tabi arada müslümanları kötüleyen  yobazlarda var yorumlarda.

Daha enteresan olay ise bütün sene  susan Peygamber  Sünneti düşmanı,  ayetleri kafasına göre yorumlayan hoca bozuntularına ses etmeyen.

Ayetlerde ve hadislerde kesin haram olduğu belirtilen Faize caizdir deyip onay veren Diyanet işleri başkanı, geçen gün  çıkıyor Ayet okuyor eş cinsellik hakkında… 

Tesadüfe bakarmısınız?

Faiz helal yazmıyor ki Kuranda o zaman Kurandan okumuyorda,  Eş cinsellik ile ilgili konuyu, hele su olayların yaşandığı, deizimin konuşulduğu  günlerde çıkıp ayet okuyup bunları diyor.

Evet Kuran-ı Kerim ayeti okuyor okuduğu ayet doğru zaten. Halkın büyük desteğini de aldı..

Ama noldu bu açıklamaları ile belli bir kesiminde LGTB birliği arttı.

Ve gençler merak eder oldu neymiş bu diye. Bilinç altı operasyonu yapılıyorlar ülkemize uyanık olalım.

Lgbt neye dayanarak Diyanet işleri başkanına dava açıp eleştiriyor, Lut kavmi torunları galiba?

Diyanet işleri başkanı açıklama yapıyor ve yaptığı açıklamayı destekliyoruz.

Fakat İstanbul sözleşmesi bu açıklamaların önünde bir engel teşkil ediyor.

Bu sözleşmenin fesh edilmesi elzemdir. Millet sözleşmeyi fesh edilmesi yönünde tepki vermeli, Kuru kuruya Erbaşa destek olmanın bir anlamı yok!!!

Çok değerli bir arkadaşımla sohbet ederken , çok güzel bir çözüm üretti. ‘’Çocuk yaşta bunların bu  durumu belli oluyor. Mesela bunu aile bastırmak istiyor. Aile bastırınca, bastırılmış duygu patlıyor. Bunları bir psikoloğa götürüp, destek verilip, kötü bir şey olduğu tatlı dille anlatılsa  o insanlar düzelecek.

Ama napıyor baba oğlunu dövüyor, sövüyor, hakaret ediyor. Onlara dövüp sövüp bir yere varamayız tatlı dille anlatıp güzellikle yanlış olduğunu anlatmalıyız. O  zaman  bu yanlışı görüp doğru yola gireceklerdir. Psikolojik destek şart hemde genç yaşta…’’

Fevkalede bir çözüm!!! Çözüm üretmeliyiz. Özellikle  denetim gelmeli  sosyal medyaya,  filmlere, dizilere . Magazin programlarının bütün gün  bunları  ön plana çıkartmalarına izin verilmemelidir. Özendirici unsurlar kesilmelidir. Ve halk bilinçlendirilmelidir. Her zaman diyorum   çözüm üretmek lazım  atıp tutmak, şu bu oldu olacak demek değil mesele.

Mesele şu ki  filmleri  biz kendi silahımız olarak kullanıp, doğruyu bu yolla da  göstermeli, insanları bilinçlendirmeliyiz. Çünkü okumayı sevmeyen bir toplumuz  o yüzden  sosyal medya platform ve Tvleri bize kullandıkları  şekilde bizde onlar karşı doğrusunu  göstererek kullanmalıyız.

Herkese saygımız sonsuz, dinimiz bunu emreder ama  dini değerlerimize de saygısızlık yapıp bunların İslamı aşağılamasına göz yumamayız. Ben nasıl düşüncelere hoşgörülü isem  aynı düşüncede olmayanlarda  benim düşünceme hoşgörülü olmalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.