Turan Ordusu komutanı Enver Paşa

Selçuk DÜZGÜN

TURAN ORDUSU KOMUTANI ENVER PAŞA

1881 yılında İstanbul`da doğdu. 1922 yılında Sürre Emini Ahmet Bey ile Ayşe Hanım`ın altı çocuğunun en büyüğüdür. 1894`de Manastır Askeri Rüştiyesi`ni, 1897`de İstanbul Soğukçeşme Askeri İdadisi`ni 1899`da Harp Okulu`nu ve sınıf ikincisi olarak 1902`de Harp Akademisi`ni bitirmiştir. Askeri rütbeleri kısa sürede geçerek 5 Ocak 1914 yılında Mirlivalığa (Generallik) yükseltilmek suretiyle dönemin Osmanlı kumandanı Ahmet İzzet Paşa`nın yerine Harbiye Nazırlığı`na getirilmiştir

5 Mart 1914 tarihinde de Padişah 5. Mehmet`in (Sultan Reşat) yeğeni Naciye Sultan`la evlenmek suretiyle saraya damat olmuş ve böylece gücünü bir kat daha artırmıştır.

Hayatının bir bölümünü özetlediğimiz bu satırlar cennet makan Enver Paşa`yı anlatmaktadır.

Türkiye`de bize anlatılmayan, yeterince öğretilmeyen fakat `Sarıkamış Faciası` denince karşımıza günahkar olarak konulan Enver Paşa. Ama aynı Enver Paşa`yı Kafkaslar`da hangi Türk`e sorarsanız sorun hemen `Turan Ordusu kumandanı` der ve onun için dua etmeye başlarlar.

Evet özelikle Sarıkamış faciası akla gelince sorumlusu kabul edildiği için maalesef birçok insanımız tarafından yanlış tanınmakta ve cansiperane Türklük ve Türkçülük için verdiği savaş unutulmaktadır.

Ayrıca onu bizlere öğretilen yanı ile, Mustafa Kemal`le olan rekabatinden ve Almanya`nın yanında ülkeyi savaşa sokan Alman hayranlığından dolayı insanlar tanımaktadır.

Peşinen söyleyeyim bunların hiç biri net doğru değil ve hiç bir suçlamada gerçek Enver`i anlatmamaktadır. Sorun tarihin sonuçlarına göre okunup kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır.

Dilerseniz bu üç sebebe kısaca bazı gerçekleri bilmemiz için kısaca değinelim;

Mustafa Kemal ve Enver Paşa!

Enver Paşa, Mustafa Kemal Atatürk`le yaşıttır ve hayatları birçok kere kesişmiştir. Mesela onunla aynı okullarda okumuştur, Trablusgarp`ta ve Balkan Savaşları sırasında birlikte görev yapmışlardır. Hatta aynı kıza aşık olmuş ve her ikisi de Naciye Sultan`la evlenmek istemişlerdir. Ancak daha atak davranarak Naciye Sultan`la evlenmek suretiyle saraya damat olma şansını yakalayan Enver Paşa olmuştur. Ayrıca Enver Paşa, o günün olağanüstü şartları içinde bir yolunu bularak ve önüne çıkan fırsatları iyi değerlendirmek suretiyle sürekli Atatürk`ten önce terfi etmiştir. Mustafa Kemal Paşa ile Enver Paşa`nın aralarının sürekli açık olmasının sebeplerinden birisi de hiç şüphesiz askerlik ve özel hayatlarındaki bu kesişmelerdir.

Sarıkamış Faciası!

Hepinizn bildiği 1914 yılının Aralık ayı içinde yapılan ve çetin kış şartları sebebiyle Üçüncü Ordu`ya bağlı bazı birliklerin, Sarıkamış civarındaki dağlarda donarak şehit olmasına sebep olan harekâttır Herkes bu harekatın sorumlusunun Enver paşa olduğunu ve harekat sırasınde evinde oturup kahve içtiğini zanneder. Oysa göz ardı edilen bir konu vardır. O da Enver Paşa`nın Sarıkamış Harekâtı sırasındaki pozisyonudur. Sarıkamış Harekâtı sırasında Enver Paşa cephededir ve eksi 40 derecelere varan çetin kış şartlarını emrindeki askerlerle birlikte o da yaşamıştır. Çünkü Ruslara karşı girişilen Sarıkamış Harekâtı sırasında, Üçüncü Ordu Kumandanlığı`nı bırakan Hasan İzzet Paşa`nın yerine bu ordunun kumandanlığını bizzat Harbiye Nazırı Enver Paşa üstlenmiş ve bölgeye gelerek ordunun başına geçmiş, ordunun sevk ve idaresini ele almıştır.

Savaş sırasında bir atın karnına yararak içine giren ve o sıcaklıkla hayatta kalan Paşa daha sonra Ruslara esir düşerek Sibirya`da üç yıl esir hayatı yaşamıştır. Görüldüğü gibi olaya okadar basit suçlama ile giderilemeyecek kadar hazindir.

Ayrıca savaşın kaybedilmesinin sebebebinin yalnızca doğa şartları olmadığını askeri stratejistler, taktik uzmanları ve tarihçiler bilimsel olarak açıklamışlardır.

Almanya Hayranlığı!

Osmanlı`nın Almanya yanında savaşa girmesi ve başarısız olması konusunda ise tamamen yanılmaktadır insanlar. Çünkü Osmanlı Devleti Almanya`nın dışındaki oluşumlara adeta yalvararak müttefiklik istemiş karşılığını bulamayınca mecbur kalmış Almanya ile taraf olmuştur.

Şimdi tüm bu olumsuzluklar olmasaydı ve hayalpereslikle de suçlanan Enver Paşa Sarıkamışı, Çeğen tepesini başarı ile aşsaydı düşünün Türk dünyasın durumu ne halde olurdu.

Evet Makedonya Dağlar`ından Edirne Kapısı`na, Trablusgarp Çölleri`nden Türkistan Bozkırlar`ına ömrünün savaçlarda geçiren Enver paşa bir Cuma sabahı hemde Kurban Bayramında Bolşeviklerin ağır silahlarına karşı kılıcını çekerek savaşmış ve şehit düşmüştür. Kaçıp kurtulma şansı varken bunu yapmamıştır.

Pamir dağlarında gerçekleşen bu şehadet dönemin Turan İhtilal OrdusTürkistan Cephesi Komutanı ve Emir-i Leşker-i İslam-ı Buhara Enver Paşa’nın Naibi Miralay Ali Rıza tarafından şahadet tutanağı olarak şu satırlara düşmüştür;

ENVER PAŞA’NIN ŞEHÂDET TUTANAĞI:

“Şehid-i Muhterem Enver Paşa Hazretleri, pek mukaddes ve âlî bir maksat peşinde, Buhara-yı Şerîfin Belh-i Cevan vilayetinin Çegan nam mahallinde, miladî 4 Ağustos 1922 ve kamerî 11 Zilhicce 1340 senelerinin Kurban Bayramının ikinci Cuma günü, gündüz öğle vaktine karib bir zamanda hun-i pâkini mahal-i mezkûr toprakları üstüne akıta akıta kahramanâne ve merdane bir surette rütbe-i şehâdete nail olmuştur.

(mühür ve imza)

Turan İhtilal Ordusu Türkistan Cephesi Komutanı ve Emir-i Leşker-i İslam-ı Buhara Enver Paşa’nın Naibi Miralay Ali Rıza Anlatacak aslında çok şey var. Ama tarihin ender yetiştirdiği bu kahramanı daha iyi tanımak istiyorsanız mutlaka Kafkaslara bir yolculuk yapmanız gerekmektedir.

Bu vesile ile 4 Ağustos`ta şahadete erdi, dolayısı ile ulu komutanı bir kez daha saygi sevgi ve özlemle yad ediyorum.

Ruhu Şad olsun!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.